Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değerlendirme İİK'nın 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybeder. Yedi günlük süre hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, 21.01.2022 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi ... adına, amcası ... istihkak iddiasında bulunmuş ise de, anılan kişi üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili değildir. Ne var ki, alacaklı tarafın istihkak iddiasını kabul etmemesi üzerine verilen gönderme kararı gereği ... 3....

    Kural olarak, İstihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak İddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İcra ve İflas Kanunu'nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İcra ve İflas Kanunu'nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine karşın verilen üç günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü, bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır (İcra ve İflas Kanunu m. 96/2). Somut olayda, borçlu 04.03.2006 tarihinde uygulanan haciz sırasında hazır bulunmadığı gibi dava konusu eşyaların haczine İlişkin tutanağın İcra ve İflas Kanunu'nun 103. maddesine göre borçluya tebliğ işlemi de yapılmadığından, borçlunun istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamamıştır....

      Ltd.Şti.ne aitken kira ilişkisi uyarınca üçüncü kişi şirketin kullanımında bulunduğunu ve borçlu ile aralarında organik bağ olmadığını,kiralayan şirket tarafından da aynı mahcuzların muhafazası için yapılan ikinci haciz işleminden sonra açılmış istihkak davasının bulunduğunu belirterek davanın reddine ve istihkak iddiasının kabulüne ve tazminata karar verilmesini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “davalı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu ve borçlu adına kimi ödemelerin üçüncü kişi tarafından yapıldığı, davacı tarafın iddiasını kanıtladığı” gerekçesi ile davanın kabulü ile 14.04.2008 günlü hacze ilişkin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı (3.Kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir....

        K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı üçüncü kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2-Uyuşmazlık 3. kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece: yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesi yerinde ise de: takibin devamına, davacı 3. şahsın istihkak davası açmakta muhtariyetine denmek suretiyle davacıya yeniden dava açma külfeti yükleyecek şekilde karar verilmesi isabetsizdir. İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce hazcedilen mal üzerinde mülkiyet ve rehin gibi sınırlı bir ayni hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir....

          K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı üçüncü kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2-Uyuşmazlık 3. kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece: yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesi yerinde ise de: takibin devamına, davacı 3. şahsın istihkak davası açmakta muhtariyetine denmek suretiyle davacıya yeniden dava açma külfeti yükleyecek şekilde karar verilmesi isabetsizdir. İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce hazcedilen mal üzerinde mülkiyet ve rehin gibi sınırlı bir ayni hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir....

            Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3. kişinin, istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu