Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz konusu iddia yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca, yükümlü ile birlikte ikamet eden şahıs tarafından borçlu elinde bulunan mallar için ileri sürülen istihkak iddiası niteliğindedir. Bu nitelikteki bir istihkak iddiasının ise, ancak adli yargı mahkemelerinde açılacak istihkak davasında ileri sürülmesi mümkün olup, bu yöndeki iddia vergi mahkemesinde ileri sürülemeyeceği gibi, bu iddialarla açılan bir davanın vergi mahkemesince incelenmesi de mümkün değildir. Çünkü, ya istihkak iddiası tahsil dairesince kabul edildiği takdirde zaten bu nedenle haciz hükümsüz kalacaktır veya üçüncü şahıs tarafından istihkak davası açıldığında ise, haciz işleminin yasal olup olmadığına ilişkin esastan inceleme ancak bu davanın sonucuna göre yapılabilecektir. Ancak her halükarda istihkak iddiasını içeren bir davanın vergi mahkemesinde incelenmesi mümkün olmadığından, mahkemece davanın incelenmeksizin reddi gerekirken haciz işleminin iptaline karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir....

    Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin ileri sürdüğü iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; dava konusu 01.08.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan çalışanı, ...’in üçüncü kişinin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

      Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.9.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...’ın borçlunun eşi olduğu, anılan şahsın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

        İİK'nın 96 ve devamı maddesine göre, borçlu tarafından 3. kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nın 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. 3.Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nın 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nın 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir. 4....

          Alacaklı amme idaresi bildirme tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır. Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal borçlunun elinde sayılır.) hükmünü içermektedir. Somut olaya baktığımızda haczedilen mal, üçüncü kişi olan davacının elinde haczedilmiştir. Bu durumda yasal olarak yapılması gereken şey, alacaklı amme ida-resine istihkak iddiasının bildirilmesidir. Bu bildirimden itibaren 15 gün içerisinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılacaktır. Görüldüğü gibi yasada istihkak iddiasında bulunan kişinin dava açma zorunluluğu bulunmamaktadır; bu zorunluluk, mal üçüncü kişinin elinde haczedildiğinden alacaklıya aittir....

            K A R A R Davacı alacaklı, istihkak iddia eden üçüncü kişiyi davalı göstererek İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesine dayalı olarak üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir. Borçlu davada taraf gösterilmemiştir. Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İcra ve İflas Kanunu’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İcra ve İflas Kanunu’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine karşın verilen üç günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü, bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır (İcra ve İflas Kanunu md. 96/2)....

              Dava; alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. Somut olayda, dava konusu 31.12.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan fabrika bekçisi ... ... 3.kişinin çalışanı olup, 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili şahıs değildir. Öte yandan haciz mahalline faxlanan kira sözleşmesinin kimin tarafından gönderildiği belli olmadığı gibi salt bu sözleşmenin gönderilmesi istihkak iddiasının varlığını da göstermemektedir. Davalı 3.kişi de hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede adına istihkak iddiasında bulunmamıştır....

                , bu açıklamalar ışığında istihkak davalarının görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında süresinde yapılmış geçerli bir istihkak iddiasının bulunması gerektiğine işaret eden Yargıtay 17....

                  Maddede belirtilen 7 günlük süre, istihkak davası açmak için değil istihkak iddiasını ileri sürmek için öngörülmüştür.Bununla birlikte istihkak iddiası üzerine prosedür işletilerek kendisine dava açmak için süre verilen üçüncü kişi dava açmadığı takdirde de aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybedeceği evleviyetle kabul edilmelidir. Somut olayda; aynı takip dosyasında aynı adreste iki ayrı hacız yapılmıştır. 03.07.2013 tarihinde yapılan hacze ilişkin olarak 05.07.2013 tarihinde muhafaza için gidildiğinde davacı şirket yetkilisi ... tarafından istihkak iddiasında bulunulması üzerine istihkak prosedürü işletilerek ... 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 19.07.2013 tarihli ve 2013/114 E. 2013/51 Karar sayılı takibin devamına ilişkin karar davacıya tebliğ edilmesine rağmen istihkak davası açılmamıştır....

                    adına istihkak iddiasında bulunmaya yetkisinin olmadığını, geçerli bir istihkak iddiasının varlığı kabul edilse dahi haciz adresindeki işletmenin borçlu ile organik bağı olduğunun mahkeme kararı ile sabit olup İİK 97/a maddesine göre bir malı elinde bulunduran kimsenin onun maliki sayıldığını, mülkiyet karinesinin alacaklı lehine olduğunu 3. kişinin istihkak iddiasına karşı İİK 96 madde hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığının tespitini, haczin İİK 99 maddesine göre yapıldığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu