Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin her ikisi yönünden de istihkak iddiasında bulunulmasına karşın İcra Müdürlüğü tarafından sadece T1 A.Ş. hakkında değerlendirme yaılarak İİK 97. maddesi uyarınca işlem yapılmasına karar verildiği, T2 A.Ş. hakkında herhangi bir karar verilmediği yönündeki şikayeti bakımından yapılan incelemede ise davacı vekilinin T2 A.Ş. yönünden de istihkak idiası bulunmasına karşın icra müdürlüğünce anılan şirketin istihkak iddiası hakkında olumlu olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla davacı yanın şikayetinin bu bakımdan kabulüne 2019/166 Esas-2019/552 karar karar sayılı kararı ile "T1 A.Ş. yönünden şikayetin REDDİNE, T2 A.Ş. yönünden Şikayetin KABULÜ ile anılan şirketin 25.01.2019 tarihli istihkak iddiası hakkında bir karar verilmek üzere icra dairesine gönderilmesine, " karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Afyonkarahisar 1. İcra Müdürlüğü’nün 2002/8722 Esas sayılı dosyasında yapılan günlü hacze konu 80 adet küçükbaş hayvanın kendisi ve ...’ya ait olduğunu, borçluya ait kiraladığı besihanede hayvanların bakımını yaptığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, davacı üçüncü kişinin İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini kanıtlamaya elverişli kanıtları sunamadığını, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini savunmuştur....

    Temyiz Sebepleri Üçüncü kişi vekili, istinaf dilekçesini tekrar ederek içtihat değişikliği nedeni ile kararın kaldırıldığını, hukuki belirsizlik oraya çıktığını, eldeki karar ile dava açma külfeti yüklendiğinden 2. defa istihkak davası açılmasının söz konusu olacağını, İİK 99. maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK’nın 97 inci maddenin 1 inci bendi uyarınca İcra Müdürlüğünün İcra Mahkemesinden takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nın 97 nci maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK 97 inci maddenin 1 inci bendinde; "İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir....

      Müdürlüğü 2015/282 talimat sayılı dosyasında 20.11.2015 tarihinde yapılan ......de ...... kişinin istihkak iddiasında bulunması nedeniyle İİK'nin 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosya ...... Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece; haczin borçlunun gıyabında, senette gösterilen ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adreste yapıldığı, adres ile haczedilen malların borçluya aidiyetini gösterir yeterli delil bulunmadığı ...... İflas Kanunu'nun 97. maddesi gereğince borçlunun ...... şahıs lehine ileri sürdüğü istihkak iddiası yerinde görüldüğünden; haczedilen mahcuz mallar yönünden takibin talikine, ...... kişinin İİK 97/6. madde uyarınca 7 gün içinde dava açabileceğine ilişkin karar verilmiş, hüküm ...... kişi tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava alacaklının İİK”nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddine ilişkindir. 1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı 3.kişi vekili ve borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. Alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesine göre açılan davalarda yasada tazminat konusunda bir düzenleme yapılmamış olmasına karşın İİK’nun 97/13 maddesindeki hükmün kıyasen uygulanacağı Dairenin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.İİK’nun 97.maddesinin 10, 11, 12 ve 16.fıkra hükümleri sadece 3. Kişi tarafından açılacak istihkak davalarında değil alacaklının İİK’nun 99. maddesine göre açtığı istihkak davalarına da uygulanır....

          İİK’nun 97/13. maddesinde: “…İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK’nun 97/13. maddesinde aranan tüm koşulların bir arada bulunması gerekir. Buna göre istihkak iddiasının reddinin yanı sıra takibin talikine de karar verilmiş olmalıdır. Takibin taliki sırasında ise alacaklının muhtemel zararı gözetilerek İİK’nun 36. maddesinde sayılan teminat türlerinden birisine hükmedilmesi gerekir. (İİK’nun 97/3. maddesi) Somut olayda teminat alınmadan verilen satışın durdurulması kararı tazminata hükmedilebilmesi için elverişli nitelikte değildir. Tazminata ilişkin yasal koşulların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak İİK'nın 97/17. maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu işlem İİK'nın 97 nci maddesi uygulamasından bağımsız olarak dikkate alındığında, haciz işleminin yapıldığı adresin borçlu adresi olmadığı, bu adreste borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlunun haciz sırasında haciz mahalinde bulunmadığı, borçluya ait evrakın da bulunmadığı dikkate alındığında, İcra Müdürlüğünce dosyanın İİK'nın 97 nci maddesi gereğince işlem yapılmak üzere gönderilmesinin isabetsiz olduğu, muvazaa ve organik bağ iddiasının istihkak davasında değerlendirilebilecek bir husus olduğu, istihkak iddiacısının imzasının haciz tutanağında bulunmamasının tek başına İİK'nın 97 nci maddesine göre işlem yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı, üçüncü kişi vekilinin 16.04.2021 tarihli dilekçesinde istihkak iddiasını tekrar ileri sürdüğü, bu durumda geçerli bir istihkak iddiasının da bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, istinaf...

                Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda borçlunun da ev adresinde daha önce yapılan hacizde borçlunun da hazır bulunduğu, kardeş olan borçlu ile 3.kişinin alacaklıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettikleri haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılması gerektiği gerekçesiyle davalının işyerinde yapılan haczin İİK.nun 99.maddesine göre yapılmış sayılmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali ile haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklının İİK.nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin mahcuzlara yönelik istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Her ne kadar dava dilekçesinde icra memuru işleminin de iptalini istemişse de dilekçedeki açıklamalar dikkate alındığında davacı vekilinin talebinin istihkak iddiasının reddi istemine, uyuşmazlığında istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir....

                  Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda borçlunun da ev adresinde daha önce yapılan hacizde borçlunun da hazır bulunduğu, kardeş olan borçlu ile 3.kişinin alacaklıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettikleri haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılması gerektiği gerekçesiyle davalının işyerinde yapılan haczin İİK.nun 99.maddesine göre yapılmış sayılmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali ile haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklının İİK.nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin mahcuzlara yönelik istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Her ne kadar dava dilekçesinde icra memuru işleminin de iptalini istemişse de dilekçedeki açıklamalar dikkate alındığında davacı vekilinin talebinin istihkak iddiasının reddi istemine, uyuşmazlığında istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir....

                    UYAP Entegrasyonu