WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak İİK'nın 97/17. maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır....

    İİK’nun 97/13. maddesinde: “…İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK’nun 97/13. maddesinde aranan tüm koşulların bir arada bulunması gerekir. Buna göre istihkak iddiasının reddinin yanı sıra takibin talikine de karar verilmiş olmalıdır. Takibin taliki sırasında ise alacaklının muhtemel zararı gözetilerek İİK’nun 36. maddesinde sayılan teminat türlerinden birisine hükmedilmesi gerekir. (İİK’nun 97/3. maddesi) Somut olayda teminat alınmadan verilen satışın durdurulması kararı tazminata hükmedilebilmesi için elverişli nitelikte değildir. Tazminata ilişkin yasal koşulların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu işlem İİK'nın 97 nci maddesi uygulamasından bağımsız olarak dikkate alındığında, haciz işleminin yapıldığı adresin borçlu adresi olmadığı, bu adreste borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlunun haciz sırasında haciz mahalinde bulunmadığı, borçluya ait evrakın da bulunmadığı dikkate alındığında, İcra Müdürlüğünce dosyanın İİK'nın 97 nci maddesi gereğince işlem yapılmak üzere gönderilmesinin isabetsiz olduğu, muvazaa ve organik bağ iddiasının istihkak davasında değerlendirilebilecek bir husus olduğu, istihkak iddiacısının imzasının haciz tutanağında bulunmamasının tek başına İİK'nın 97 nci maddesine göre işlem yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı, üçüncü kişi vekilinin 16.04.2021 tarihli dilekçesinde istihkak iddiasını tekrar ileri sürdüğü, bu durumda geçerli bir istihkak iddiasının da bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, istinaf...

        Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda borçlunun da ev adresinde daha önce yapılan hacizde borçlunun da hazır bulunduğu, kardeş olan borçlu ile 3.kişinin alacaklıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettikleri haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılması gerektiği gerekçesiyle davalının işyerinde yapılan haczin İİK.nun 99.maddesine göre yapılmış sayılmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali ile haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklının İİK.nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin mahcuzlara yönelik istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Her ne kadar dava dilekçesinde icra memuru işleminin de iptalini istemişse de dilekçedeki açıklamalar dikkate alındığında davacı vekilinin talebinin istihkak iddiasının reddi istemine, uyuşmazlığında istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir....

          Mahkemece, evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda borçlunun da ev adresinde daha önce yapılan hacizde borçlunun da hazır bulunduğu, kardeş olan borçlu ile 3.kişinin alacaklıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettikleri haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılması gerektiği gerekçesiyle davalının işyerinde yapılan haczin İİK.nun 99.maddesine göre yapılmış sayılmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali ile haczin İİK.nun 97.maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklının İİK.nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin mahcuzlara yönelik istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Her ne kadar dava dilekçesinde icra memuru işleminin de iptalini istemişse de dilekçedeki açıklamalar dikkate alındığında davacı vekilinin talebinin istihkak iddiasının reddi istemine, uyuşmazlığında istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir....

            İcra Müdürlüğünün 2021/3173 Talimat sayılı dosyasında yapılan hacizle ilgili olarak şikayetçi 3.kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddiası ile ilgili icra müdürlüğünce İİK 96.ve 97.maddeler gereğince takibin devamı yönünde bir karar verilmek üzere dosyanın icra hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, istihkak iddiasında bulunan 3.kişinin İİK 99.madde kapsamında işlem yapılması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğünü kararına yönelik şikayette bulunduğu görülmüştür....

            İİK.’nun 97/3. maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Yasanın 97/3. maddesine göre Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....

              Mahkemece, İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin aksi ispatlanmadığından ve davanın süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir Dava konusu taşınır mallar 06.06.2006 tarihinde davacıların huzurunda haczedilmiş ve haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenmesine kadar açılabilir. Prosedür Işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir....

                Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dava konusu ilk haciz 16.02.2010 tarihinde, davacı şirketin çalışanı ... huzurunda yapılmış ve 103 davetiyesi kendisine bırakılmıştır. Anılan şahıs, davacı şirketin temsilcisi olmadığından ileri sürdüğü istihkak iddiası geçersiz olup İİK'nun 97/3 fıkrası 2.cümlesi gereği haczi aynı gün öğrendiği halde süresinde istihkak iddiasında bulunulmadığından bu hacze yönelik davanın süresinde olmadığı sabit olduğundan davacının 16.02.2010 tarihli hacizle ilgili davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu ikinci haciz 28.06.2010 tarihinde yapılmış ve 01.07.2010 tarihinde davacı 3.kişi tarafından icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur. 7 günlük sürede verilen bu istihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir....

                  İcra Müdürlüğünün 2019/158815 Esas sayılı dosyasında İİK'nın 97/1. maddesi uyarınca takibin DEVAMINA, -İstihkak iddiasında bulunan Üçüncü kişi T5 Dış Ticaret Ltd Şti .'...

                  UYAP Entegrasyonu