Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön şart, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 11.02.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan ... davacı 3.kişi şirketin temsilcisi olmayıp İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket yetkilileri tarafından yapılmış usulüne uygun bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....

    Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön şart, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 11.02.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan... davacı 3.kişi şirketin temsilcisi olmayıp İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket yetkilileri tarafından yapılmış usulüne uygun bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....

      olduğu, haciz tarihinden itibaren de üçüncü kişi tarafından yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından asıl davanın usulden reddine, borçlunun haciz adresinde faaliyet göstermediği, şube kaydının bulunmadığı, dayanak ilamda yazılı borçluya ait adresin de haciz adresi olmadığı, haciz sırasında borçlunun haciz mahallinde hazır olmadığı, nazara alındığında memur işleminin yerinde olduğu kanaati ile şikayetin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı alacaklı istinaf yoluna başvurmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddedilmesinin isabetli olduğu, geçersiz istihkak iddiası söz konusu olduğundan şikayetin incelenmesine de gerek olmadığı yönündeki Mahkeme kararının isabetli görüldüğü gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı Ayık İnşaat Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; TOKİ'nin haciz kararını reddettiğini, davacı tarafça bu itirazın istihkak iddiası olarak değerlendirilmesi gerektiğinin ve dosyanın İcra Hakimliğine gönderilmesinin talep edildiğini, ancak TOKİ'nin göndermiş olduğu cevabi yazının istihkak iddiası olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmadığını, bu sebeple icra müdürlüğünce verilmiş olan red kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        Bu ihtimalde mal ve hakkın sahibi üçüncü kişinin korunması için (haczedilmezlikten farklı olarak) "istihkak" müessesesi benimsenmiştir. Haczedilen bir mal üzerinde (alacaklı ve borçlu dışındaki) üçüncü bir kişinin mülkiyet veya diğer bir ayni hak sahibi olduğunun ileri sürülmesine istihkak iddiası denir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, 2.b., Ankara 2013, s.543). İstihkak iddiası ve bunu takip eden istihkak davası haczedilen malın borçlunun ya da üçüncü kişinin elinde bulunması ihtimaline göre farklı usullere tâbi tutulmuştur (İİK.m.96, 97 ve 99). Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür....

          Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.Buna göre, davacı üçüncü kişinin dava dışı şirketler adına yaptığı istihkak iddiası da geçerli değildir. Hal böyle olunca, davacının istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değilse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK’un 438/son maddesi uyarınca kararın gerekçesinin düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Buna göre, 2010 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin.4.110,00.-TL’sını geçmesi gerekir. Somut olayda, temyiz konusu dava değeri her bir haciz açısından ayrı ayrı belirlenmelidir. Buna göre 02.02.2010 tarihli hacze yönelik istihkak iddiası açısından mahcuzların değeri olan 3.450,00.-TL’sıdır ve 30.03.2010 tarihli hacze yönelik istihkak iddiası açısından ise mahcuzların değeri olan 1.750,00.-TL’sıdır . Bu durumda hüküm her iki hacze yönelik istihkak iddiası açısından da kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 28.02.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...’nın davalı 3. kişinin eşi olduğu, anılan şahsın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, haciz yapılan yerin de bir işyeri olduğu sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

                Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dava konusu ilk haciz 16.02.2010 tarihinde, davacı şirketin çalışanı ... huzurunda yapılmış ve 103 davetiyesi kendisine bırakılmıştır. Anılan şahıs, davacı şirketin temsilcisi olmadığından ileri sürdüğü istihkakiddiası geçersiz olup İİK'nun 97/3 fıkrası 2.cümlesi gereği haczi aynı gün öğrendiği halde süresinde istihkak iddiasında bulunulmadığından bu hacze yönelik davanın süresinde olmadığı sabit olduğundan davacının 16.02.2010 tarihli hacizle ilgili davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu ikinci haciz 28.06.2010 tarihinde yapılmış ve 01.07.2010 tarihinde davacı 3.kişi tarafından icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur. 7 günlük sürede verilen bu istihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir....

                  Dava alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 20.11.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...'ün üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahıs, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı gibi, davalı üçüncü kişi vekili de haczedilen makinelerin ...'...

                    UYAP Entegrasyonu