Tüm dosya kapsamına göre; dosya incelendiğinde asıl davanın istihkak iddiasına ilişkin olduğu, birleşen davanın ise haczin iptaline ilişkin yapılan şikayet ve İİK 97- 99 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olduğu, mahkemece istihkak iddiası ve İİK 99 uygulamasına yönelik değerlendirme yapılmış ise de, haczin iptaline yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu hususun HMK 297/2 maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmış, ancak bu hususta dairemizce değerlendirme yapılabileceğinden, söz konusu eksiklik nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmemiştir....
Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için İİK.nun 97/3 maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra mahkemesince takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına karşın 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınsa bile bu teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geçiktiğinden söz edilemez. Somut olayda, mahkemece "Haciz sırasında borç miktarı teminat olarak alındığından takibin teminatsız olarak durdurulmasına" karar verilmiştir. Haciz sırasında muhafaza işlemi yapılmaması için alınan teminat yasanın 36. maddesinde aranan teminat olmadığından artık takibin teminat karşılığında durdurulduğundan söz edilemez....
İcra Müdürlüğünün bunun yerine hatalı olarak İİK’nin 96-97. maddesindeki prosedürü işlettiğini ve dosyanın istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere İcra Mahkemesine sunulduğunu, bu işlemin kanuna aykırı olup, süresiz şikayete tabi olduğunu bildirerek, şikayetlerinin kabulü ile, alacaklıya “İstihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesi, dava açmadığı takdirde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı”nı bildiren muhtıra çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Ancak yapılan hacizde istihkak iddiasında bulunulursa bu iddia ile ilgili İİK.nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair karar, asıl takibin yapıldığı yer icra dairesince verilir. Talimat icra dairesi, haciz işlemini yaptıktan ve istihkak iddialarını tutanağa geçirdikten sonra sözü edilen istihkak iddiası hakkında bir karar verilmek üzere dosyayı asıl icra dairesine göndermesi gerekir. İİK'nın 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/33932 Esas sayılı dosyasının talimatı ile Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğü'nün 2020/379 talimat dosyasında 13.07.2020 tarihinde yapılan hacizde davacı 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, davacının istihkak iddiası üzerine İstanbul Anadolu 18....
Somut olayda davaya konu mal satıldıktan sonra istihkak davası açıldığı ve ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği halde İİK'nın 97/9 ve 97/10 hükümleri dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan istihkak iddiası ile ilgili sadece faturaya dayalı olarak değerlendirme yapılmış olması da doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken; -Asıl ve birleşen davayı tefrik etmek, -İhalenin feshine ilişkin davanın kesinleşmesini beklemek, -İhalenin feshine ilişkin davanın kesinleşmesinden sonra (ihalenin feshi ile ilgili başka dava bulunup bulunmadığını icra müdürlüğünden sorduktan sonra) tarafların istihkak iddiası ile ilgili tüm delillerini (tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, kolluk araştırması vs) toplayarak İİK'nın 97/9 ve 97/10 hükümleri kapsamında bir değerlendirme yapmak ve istihkak iddiası hakkında bir karar vermekten ibarettir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2017 NUMARASI : 2017/137 2017/1235 DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 24....
nin çalışanı MERYEM ACAR'a yediemin olarak bırakılmış, daha sonra şirketi lehine çalışan MERYEM ACAR istihkak iddiasında bulunmuş, esas müdürlüğünce takibin devamı kararı verilmek üzere dosya mahkemeye tevdi edilmiş, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1342 E. 2019/1212 K sayılı dosyasından ise İİK.nun 97. maddede öngörülen prosedürün işletilmesi talebinin reddine karar verildiğini, mahkeme kararı İstanbul 36. İcra Müdürlüğü'nün 2019/33788 Esas sayılı dosyasından 27/12/2019 tarihinde icra müdürlüğünde elden tebliğ alınmış olup süresi içerisinde davayı açtıklarını, haciz esnasında istihkak iddia eden çalışan meryem acar'ın şirket yetkilisi olmaması sebebiyle yetkisiz kişinin istihkak iddiası geçerli olmadığını, lehine istihkak iddia edilen şirket takip borçlusu şirket olup aynı zamanda yetkilisi de borçlu şahıs olduğunu ve şirket çalışanının istihkak iddiası muvazaalı olduğunu, haciz yapılan “Barbaros Hayrettinpaşa Mah.1997 Sok....
Şahıs yararına istihkak iddiasında bulunduğunu ancak gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişi tarafından yapılan istihkak iddiasının geçerli bir istihkak iddiası sayılamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte geçerli bir istihkak iddiası olduğu düşünülse bile bu durumda da yapılan haczin İİK 97 gereği yapıldığının kabulünün gerekeceğini, 17/07/2020 tarihinde verilen ''İİK'nun 99. Maddesi uyarınca istihkaklı haciz'' yönündeki kararının şikayeten kaldırılmasını, haczin İİK'nun 97.Maddesi gereğince yapılmış sayılmasına ve takibin devamına, şikayetlerinin kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Sok. no:20/C Bağcılar/İstanbul adresine hacze gidildiği, davacı 3.kişi tarafından istihkak iddia edildiği, bir kısım malların haczedildiği, malların değerinin 22.500,00 TL.olarak belirlendiği, yapılan itiraz ile İstanbul Mahkememizin 26/02/2019 tarih ve 2019/188 E. - 2019/115 K.saylılı kararı ile İİK.97.maddesine göre takibin devamına ve 3.şahsa istihkak davası açmak üzere süre verildiği ve mahkememize iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, 3. kişinin açtığı istihkak davası nedeniyle alacaklı yararına İİK'nun 97. maddesinin 13. fıkrasında öngörülen tazminata hükmedilebilmesi için ilk şart, istihkak davasının reddine karar verilmiş olmasıdır. İstihkak davası açıldıktan sonra takipten feragat, takibin iptali, haczin kaldırılması ve temyize konu olayda olduğu gibi, borcun ödenmesi vb durumlarda davanın konusu kalmayacağından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir. Bu durumda da davanın esası hakkında bir karar verilmediğinden alacaklı yararına tazminata hükmedilemez. Bu bilgiler ışığında, davanın esası hakkında karar verilmemiş olmasına rağmen mahkemece davacı 3. kişi aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....