Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez. Somut olayda, mahkemece takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen teminat belirlenmediğinden davacının %40 tazminatla sorumlu tutulmasına ilişkin İİK.’nun 97/13. maddesi koşulları alacaklı yararına oluşmamıştır. Bu nedenle davacının tazminatla sorumlu tutulması doğru değildir....

    Yasanın, Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. Mahkeme, takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez. Somut olayda, Mahkemece takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına karşın, 3.kişiden teminat alınmadığından, davacının %40 tazminatla sorumlu tutulmasına ilişkin İİK.’nun 97/13. maddesi koşulları alacaklı yararına oluşmamıştır. Bu nedenle davacının tazminatla sorumlu tutulması doğru değildir....

      K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı üçüncü kişinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir. Hacizli malların tedbiren teminat karşılığında davacı üçüncü kişiye teslimine ilişkin tensip kararı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/13. maddesi anlamında takibin taliki kararı değildir. Ortada teminat karşılığı verilmiş takibin taliki kararı olmadığından, istihkak davasının reddi nedeniyle alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de, istihkak davalarında alacak miktarı ile haczedilen malların değerinden hangisi az ise onun üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu durumda, daha az olan alacak miktarı yerine, haczedilen malların değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi de isabetsizdir....

        Mahkemenin, icra mahkemesince istihkak iddiasının kabul edildiğinden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığına ilişkin ilk kararı Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 23.10.2007 tarih 2006/15892 Esas 2007/190 Karar sayılı ilamı ile, karara esas alınan ilamın takibin taliki kararına ilişkin olduğu ve 3.kişinin dava açmakta hukuki yararı bulunduğu ve esastan karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda haciz adresinin ve hacizli ev eşyalarının davacıya ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 25.05.2005 tarihinde borçlu ve davacı 3.kişi huzurunda haczedilmiştir....

          Mahkemece dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda, davanın, taşınır mal haczine yönelik istihkak iddiasına ilişkin olduğu, dava konusu haczin borçlunun işyerinde, borçlunun zilyetliğinde bulunan taşınırlar üzerinde yapıldığı, haczedilen taşınmazların fiilen rehin alacaklısının zilyetliğinde bulunmadığı, rehin hakkının ticaret siciline tescil edilmediği, ortada yasal olarak geçerli bir rehnin olmadığı, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, mahcuzlara yönelik istihkak iddiasına ilişkin olarak takibin taliki talebinin reddine, İİK'nin 97/6. maddesi uyarınca istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin işbu kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açabileceğine, bu müddet zarfında dava açılmadığı takdirde üçüncü kişinin alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş, karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından esas bakımından, davalı alacaklı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....

            AŞ yetkilisi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, icra müdürlüğünce 06/01/2023 tarihli kararla İİK 99. maddesi uyarınca istihkak davası açmak üzere kendilerine süre verildiğini, borçlunun T5 firmasının sigortalı çalışanı olmadığını, göz kliniğinde bulunan tüm eşyalar ve göz muayenesinde kullanılan tüm makinelerin borçluya ait olduğunu, ödeme emrinin haciz yapılan adreste tebliğ edildiğini beyanla, İİK 97 Maddesi uyarınca haczin devamı yada taliki konusunda dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken İİK 99 maddesi uygulanarak dava açmak için kendilerine süre verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla icra müdürlüğünce verilen 06/01/2023 tarihli kararın kaldırılarak haciz işleminde İİK 97. maddesinin uygulanmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul Anadolu 24....

            Ancak İİK madde 97/8'de “Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez” düzenlemesi yer almaktadır....

            Aleyhine yapılan takip doğrultusunda 14.09.2009 tarihinde yapılan haciz ile ilgili olarak haczedilen malların şirketlerine ait olduğunu iddia ederek istihkak iddiasında bulunmuş, talimat Büyükçekmece 3.icra müdürlüğünce istihkak iddiası hakkında İİK.nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanması yönünde bir karar verilmesi yönünde dosyanın Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. İİK’ nun 97 ve 99.maddelerinde yazılı prosedürü uygulayacak olan icra dairesi, asıl takibin yapıldığı yer icra dairesidir. Talimat yazılan icra dairesinin görevi haczi uygulayıp düzenleyeceği haciz tutanağını takibin yapıldığı icra dairesine göndermekten ibarettir. İİK.nun 99.maddesi gereğince alacaklıya dava açmak için süre vermek ya da bu konudaki isteği reddetmek veya İİK.nun 97.maddesindeki hükümleri uygulamak, asıl takibin yapıldığı icra dairesinin görev ve yetkisine dahildir....

              Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak KARAR ... ...... Müdürlüğü, 2015/1974 sayılı takip dosyasında yapılan 11.06.2015 günlü hacze ilişkin 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu bildirerek, İİK’nin 96, 97. maddeleri gereğince takibin devamı ya da taliki konusunda bir karar verilmesi için ...... dosyasını ...... Mahkemesine göndermiştir. Mahkemece, 3. kişi şirketin, istihkak iddiasının bildirilmesine dair evrakın borçlu tarafa 24.06.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak borçlu şirket temsilcisinin üç günlük yasal süre geçtikten sonra 09/07/2015 tarihinde istihkak iddiasına itiraz ettiği gerekçesiyle yasal süresinden sonra yapılan istihkak itirazının reddine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 03.11.2015 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmiş, bu kez ek karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, İİK'nin 96- 97 maddelerinin uygulanmasına yönelik şikayet istemine ilişkindir. Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu aleyhine Menderes İcra Müdürlüğü 2018/1448 Tal sayılı dosyasında 25.12.2018 tarihinde ”A. Kenan Tanrıkulu cad. no:8 Menderes/İzmir" adresinde gerçekleştirilen haciz nedeniyle 3. şahıs tarafından ileri sürülen istihkak iddiası hususunda İİK. md. 99 uygulanması yönünde verilen 07.01.2019 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürülerek kaldırılmasına,İİK. 97maddesi gereğince takibin devamı doğrultusunda karar verilmesini istediği, dilekçesinde istihkak iddia eden 3. Kişiye husumet yöneltmediği, mahkemece de 3. kişi taraf olarak eklenmeden ve dava dilekçesi tebliğ edilmeden şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

                UYAP Entegrasyonu