Somut olayda icra dairesi tarafından haciz kararının verilmesi ile haciz işlemi tamamlanmış olacağından bankanın haciz yazısına karşı rehin ve hapis haklarının bulunduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası olarak kabul edilmelidir. Dairemizin ve Yargıtay’ın 2009 yılından beri istikrar kazanan uygulaması da bu yöndedir. Bu durumda alacaklının istihkak iddiasının reddi istemi ile açtığı davanın esasına girilerek, tarafların toplanacak tüm delillerine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir. 2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Düzce 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/3824 Takip sayılı dosyasından 11.11.2009 tarihli haciz sırasında davalı 3.kişi şirketin istihkak iddiasında bulunduğunu belirterek davalının istihkak iddiasının İİK 44 ve BK 179. maddeler gereğince kaldırılmasını dava ve talep etmiştir. Davalı 3. kişi vekili, borçlunun davaya dahil edilmesi gerektiğini, borçlunun haciz adresinin tapusunu 5 yıl önce müvekkiline sattığını borçlu ile aralarında organik bağ bulunmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın tahsilini savunmuştur. Borçlu savunma yapmamıştır....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 01.04.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ... üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 01.07.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ...’ın üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamı ile sabittir....
Mahkemece; dava konusu haciz esnasında üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunan ...’ın şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığı, üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, kararı davacı alacaklı vekili temyiz etmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/39 ESAS, 2021/331 KARAR DAVA KONUSU : İSTİHKAK İDDİASININ REDDİ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/39 Esas, 2021/331 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin torna ustası olarak iş akdiyle bağlı hizmette bulunduğunu, hizmetinin karşılığını alamadığı, müvekkili ile Borçlu T5 Ltd. Şti. arasında işçilik alacaklarına yönelik, 25/06/2019 tarihli (arabulucu dosya no: 2019/198789- büro dosya no: 2019/7792) arabulucuk anlaşma tutanağının davalı borçlu şirket yetkilisi Mike Padulano'nun katılımıyla ve kabul edilerek imzalandığını, bir kısım ödeme yapıldığını, ancak 31.320,00 TL bakiye bedelin ödenmediğini, bunun üzerine 25/06/2019 tarihli arabuluculuk anlaşmasının İzmir 19....
İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Somut olayda, hacizde hazır bulunan ve 3. kişinin akrabası olan Ali Tunç'un 3. kişi ... adına istihkak iddiasında bulunması geçerli değildir. Zira hacizde yer almayan 3.kişinin mahcuzlara ilişkin istihkak talebi olmadığı gibi, daha sonraki süreçte süresi içerisinde bir istihkak iddiasında da bulunmamıştır. Ortada geçerli bir istihkak iddiası olmadığından, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Davalı üçüncü kişi Aytekin Askan yönünden yapılan incelemede, istihkak davalarının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Somut olayda, 09.01.2018 tarihli haciz sırasında ... davalı üçüncü kişi ... İnşaat ... Ltd Şti yararına istihkak iddiasında bulunmuştur. Kendi adına ileri sürdüğü bir istihkak iddiası mevcut değildir. Bu nedenle davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekirken esastan reddi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı üçüncü kişiler vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı vekili, davaya konu 23.12.2014 tarihli hacizde davalı üçüncü kişi ...'ın mahcuz makineleri ...'tan kiraladığını iddia ederek istihkak iddiasında bulunması üzerine İcra Müdürlüğünce İİK’nin 99. maddesine göre işlem yapılması yönünde karar verildiğini, iş bu kararın haksız olması nedeniyle kaldırılarak haczin İİK’nin 97. maddesi hükmüne göre yapılmış sayılmasına karar verilmesini, aksi halde davanın istihkak iddiasının reddi davası olarak değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi dışında davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Konya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/8802 sayılı takip dosyasında yapılan 22.10.2007 günlü hacze konu menkullerin davacıya ait olduğunu, borçlu ile ilgisini bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, istihkak iddiasının yasal hak düşürücü süre içinde ileri sürülmediğini, mahcuzların borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu) vekili, mahcuzların kendilerine ait olmadığını, dava ile ilgilerinin olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....