WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 11.11.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan....’ın üçüncü kişi şirkete bağlı alt taşeron şirketin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

    Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 11.11.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ......’ın üçüncü kişi şirkete bağlı alt taşeron şirketin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.Kişiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 1999/5374 sayılı takip dosyasında yapılan 25.10.2004 günlü hacze konu menkullerin takip borçlusu ...’a ait olduğunu, hacizde de hazır bulunan borçlunun istihkak iddia edenlerle yakın akrabalık bağı içerisinde bulunduğunu, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak hareket ettiklerini, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olması nedeni ile ispat yükünün üçüncü kişilere düştüğünü, belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (üçüncü kişiler) vekili, mahcuzların dava dışı... Ltd....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.Kişiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 1999/5374 sayılı takip dosyasında yapılan 25.10.2004 günlü hacze konu menkullerin takip borçlusu ...’a ait olduğunu, hacizde de hazır bulunan borçlunun istihkak iddia edenlerle yakın akrabalık bağı içerisinde bulunduğunu, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak hareket ettiklerini, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olması nedeni ile ispat yükünün üçüncü kişilere düştüğünü, belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (üçüncü kişiler) vekili, mahcuzların dava dışı ... Ltd....

          nin, ele geçen uyuşturucu maddeler üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığını, "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçunun unsurlarının oluşmadığını, tanık Zehra Nur'un sanıklara yönelik iddiasinin atfı cürüm niteliğinde olduğunu, aksi halin kabulü halinde, sanık ... yönünden TCK'nın 39. maddesinin; sanık ... yönünden TCK'nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiğini belirtmesi karşısında, temyiz isteminin CMK’nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede, Sanıklar hakkında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ...... sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik ...... sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Kırıkkale 2....

            mülkiyet hakkına dayanarak ileri sürdüğü “istihkak” iddiasına ilişkindir....

              Asıl ve birleşen 2012/535 Esas sayılı dava, üçüncü kişi tarafından İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca açılan istihkak iddiası, birleşen 2012/583 Esas sayılı dava ise alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. 1. İİK'nin 363/1. maddesinin (7) nolu bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda, asıl ve birleşen 2012/535 Esas sayılı dava dosyalarında temyiz konusu edilen uyuşmazlık değeri kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda asıl ve birleşen 2012/535 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin hükümler kesin nitelik taşıdığından bu mahcuz bakımından temyiz dilekçesinin reddine, 2....

                Davacı adına istihkak iddiasında bulunan çalışanı şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığından malların davacıya ait olduğu yönündeki beyanı, İİK’nun 96 maddesindeki 7 günlük hak düşürücü süreyi kesen bir işlem olarak kabul edilemez. Bununla birlikte iş yerinden fotokopi makinelerinin haczedilip götürülmesi nedeni ile davacı şirket yetkilisi ya da ortaklarının haczi aynı gün öğrendiğinin kabulü gerekir. İstihkak iddiası doğrudan dava açılarak ileri sürülmüştür ve öncesinde de 7 günlük süreyi kesen bir işlem bulunmamaktadır. Bu koşullarda davanın süre aşımından reddi yerine yazılı gerekçelerle reddi doğru değil ise de sonucu itibarıyla doğru olan mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması uygun görülmüştür. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonuç olarak doğru bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                  Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, Antalya 7. İcra Müdürlüğü’nün 2011/2787 sayılı Takip dosyasında yapılan 10.03.2011 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesi ile istihkak iddiasında bulunulduğunu, ancak üçüncü kişi şirketin borçlu hakkındaki icra takiplerinin başlamasından sonra eski çalışanları tarafından kurulduğunu, hatta şirket unvanını seçerken borçlu ortaklarının isimlerinin hecelerinin kullanıldığını, haciz mahallinde borçluya ait eşyaların görüldüğünü belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir....

                    Dairemizce verilen 07.10.2010 gün, 7232-7924 sayılı kararla, takip borçlusu hakkında istihkak iddiasının reddi davasının açılmasından sonra verilmiş iflas kararının bulunduğu, analın karar kesinleşmişse davanın konusuz kaldığı gözetilerek hüküm kurulması, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerektiği gerekçesi ile hüküm bozulmuş, Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda “takip borçlusu hakkındaki iflas kararının 23.04.2007’de kesinleştiği, icra takibinin düşmesi nedeni ile istihkak davasının konusuz kaldığı“ gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderleri ve nispi vekalet ücreti davalı üçüncü kişi üzerinde bırakılmış; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu