dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili ve katılma yolu ile davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, davalı borçlular aleyhine Konya 9.İcra Müdürlüğünün 2007/4316 Esas sayılı dosyasından yapılan takipte uygulanan haciz işleminde, haczedilen mahcuzlar hakkında davalı 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu ileri sürerek, 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu) şirket cevap vermemiş, diğer davalı borçlu ... ise davayı kabul ettiğini, mahcuzların 3.kişiye ait olmayıp borçlu şirkete ait olduğunu savunmuştur....
Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nin 99. maddesine dayalı olarak istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece de belirtildiği üzere; bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 06/03/2019 tarih, 2016/7246 Esas - 2019/2348 Karar vb.)....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı vekili, geçerli istihkak iddiası bulunmadığı yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi tesisi doğru ise de haklı davanın reddinin hatalı olduğunu, dava açmak üzere İcra Müdürlüğü tarafından süre verildiği için dava açıldığını, hukuki yararları olduğunu, geçerli istihkak iddiası olmadığından icra müdürlüğü işleminin kaldırılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 2. Davalı 3. kişi vekili, istinaf mahkemesi kararının çelişkili olduğunu, istinaf başvurusunun reddi halinde İlk Derece Mahkemesi kararının doğru bulunduğu sonucunun çıktığını, yerel mahkeme kararını kaldırarak esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiğini, borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağ olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ile terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. 2....
Bu durumda davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından istemin reddi gerekirken, farklı gerekçe ile hukuki yarar yokluğundan reddi doğru olmamış ise de sonuç itibariyle karar doğru olduğundan davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2. İstihkak iddiasının reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde, hapis hakkı, kanundan doğan bir tür rehin hakkıdır. Taşınır rehni tabiri ise; teslime bağlı rehinleri, TMK'nin 940. maddesinde öngörülen rehinleri, ticari işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri de kapsar. Bu nedenle alacaklı kendisine tanınan hakkı kullanarak taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin yolla İİK'nin 145 ve devamı maddeleri uyarınca takip yapabilir. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz aşaması olmadığı için, istihkak iddiaları paraya çevirme aşamasında (rehinli malın satışının istenmesinden sonra) incelenir....
Mahkemece toplanan delillere göre; “istihkak iddia eden üçüncü kişinin bunu kanıtlamaya yönelik bir belge sunamadığı, ticari işletmenin devredildiği kabul edilse bile bunun yasada aranan şartlara uygun yapılmadığı ve devri yapan üçüncü kişi ile borçlu şirket ortakları arasında baba oğul ilişkisinin bulunduğu” gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasını reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (üçüncü kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca açılan “istihkak iddiasının reddi ” davası niteliğindedir....
Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda davacı alacaklıya dava açmak için 11.6.2012 tarihinde 7 günlük süre verildiği, davanın 16.7.2012 tarihinde süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Uyuşmazlık, alacaklının İİK.nun 99.maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. İstihkak davalarına İİK.nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Tarsus 1. İcra Müdürlüğünün 2009/662 sayılı takip dosyasında 14.9.2009 tarihinde haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu ileri sürerek 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi yetkilisi, haciz adresindeki şubeyi 16.2.2010 tarihinde kapattıklarını, işyerini mülk sahibi ...'e devir ettiklerini, mahcuzların ...'e ait olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu, davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece dava konusu haciz işleminin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, borçlu ile istihkak iddiasında bulunun üçüncü kişinin baba-oğul olduğu, bu durumda İİK 97/a maddesinde düzenlenen karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup karinenin aksinin 3. kişi tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı 3. kişi vekili ve davalı borçlular vekili temyiz etmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir....
Uyuşmazlık, alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiye İİK.nun 99. maddesine göre açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu mahcuzlar 8.8.2007 tarihinde haczedilmiş, davacı alacaklı istihkak davasını 15.8.2007 tarihinde yasal süresi içinde açmıştır. İİK.nun 97/8 maddesinde, İİK.nun 106. maddesindeki sürelerin istihkak davası sırasında işlemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, davacı alacaklının yasal süresi içinde açtığı istihkak davası ile İİK.nun 106. maddesinde öngörülen süreler kesilmiş olduğundan, mahkemece işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, hacizden itibaren bir yıl içinde satış istenmediğinden İİK.nun 110 maddesi uyarınca haciz kalkmış olduğu ve 20.12.2008 tarihinde işlemden kaldırılan takip dosyasının yenilenmediğinden söz edilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....