WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin üçüncü kişi adına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, üçüncü kişi şirket vekili olduğunu bildiren Av. ... tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş ise de, vekaletnamenin sunulmadığı, hacizden itibaren İİK'nin 96/3 maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddisı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın önkoşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 13.6.2017 tarihli ve 2015/7204 Esas, 2017/8828 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş,onama kararına karşı davalı üçüncü kişi vekili tarafından, karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya yeniden incelenmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir....

    Davalı 3.kişi ... vekili, alacaklı vekilinin haciz sırasında istihkak iddiasını kabul ettiğini,haciz adresinin 6.7.1992 tarihinden beri müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin borçlu şirketteki hisselerini 21.4.2006 yılında devrettiğini,şirket borcu için müvekkilinin şahsi mallarının haczedilemeyeceğini, takip konusu alacağa ilişkin ilamda müvekkili hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddedildiğini belirterek davanın reddi ile %15 tazminatın tahsilini savunmuştur. Borçlu savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia,savunma ve toplanan delillere göre; davalı 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunan ......

      Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi (kendisi ya da yetkilisi-temsilcisi) yerine çalışanı-işçisi vs. tarafından yapılan istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası değildir. Buna göre, davalı 3.kişi yetkilisi ya da vekili tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası yoksa, bu durumda, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı için alacaklının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekir. Somut olayda, dava konusu 11.11.2009 tarihli haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan...'...

        Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi (kendisi ya da yetkilisi-temsilcisi) yerine çalışanı-işçisi vs. tarafından yapılan istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası değildir. Buna göre, davalı 3.kişi yetkilisi ya da vekili tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası yoksa, bu durumda, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı için alacaklının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekir. Somut olayda, dava konusu 11.11.2009 tarihli haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan...'...

          Davalı (alacaklı) vekili, haczin yapıldığı yer icra müdürlüğünün, istihkak iddiası ile ilgili asıl icra dairesince karar verilmesi yönünde işlem yaptığını, bu konuda bir karar verilmeden açılan davanın konusunun bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliği ile duruşmalara katılmış ancak davaya ilişkin beyanda bulunmamış, cevap da vermemiştir....

            Davalı alacaklı vekili, davacının istihkak iddiasının 2.11.2010 tarihinde tebliğ edildiğini itiraz etmediklerinden haczin kaldırılması gerekirken icra müdürlüğü tarafından prosedür uygulanarak dosyanın Ankara 10.İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, mahkemece 2.12.2010 tarihli kararla hatalı olarak davacı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verildiğini davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddini, davanın kabulü halinde ise davanın açılmasına neden olmadıklarından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur....

              Davalı alacaklı vekili, davacının istihkak iddiasının 2.11.2010 tarihinde tebliğ edildiğini itiraz etmediklerinden haczin kaldırılması gerekirken icra müdürlüğü tarafından prosedür uygulanarak dosyanın Ankara 10.İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, mahkemece 28.12.2010 tarihli kararla hatalı olarak davacı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verildiğini davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddini, davanın kabülü halinde ise davanın açılmasına neden olmadıklarından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur....

                Davalı alacaklı vekili,davacının istihkak iddiasının 2.11.2010 tarihinde tebliğ edildiğini itiraz etmediklerinden haczin kaldırılması gerekirken icra müdürlüğü tarafından prosedür uygulanarak dosyanın Ankara 10.İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiğini,mahkemece 2.12.2010 tarihli kararla hatalı olarak davacı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verildiğini davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddini,davanın kabulü halinde ise davanın açılmasına neden olmadıklarından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur....

                  Davalı alacaklı vekili, davacının rehin iddiasının istihkak iddiası değil itiraz niteliğinde olduğunu davacının talebinin Bakırköy 2.İcra Mankemesinin 2010/1570 Esas 2010/1667 Karar sayılı dosyasından red edildiğinden haksız açılan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, Bakırköy 2.İcra Mankemesinin 2010/1570 Esas 2010/1667 Karar sayılı dosyasında aynı konuda dava açıldığı ve kesinleştiğinden davanın kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak iddasına ilişkindir. 1.Davacı 3.kişi vekili 13.08.2010 tarihinde verdiği dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur....

                    maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. Dava konusu borcun bulunmadığı yönünde ... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmiş ....07.2010 gün, 2008/221–2010/263 sayılı kesinleşmiş menfi tespit hükmü bulunmaktadır. Diğer yandan dava konusu haciz sırasında mülkiyet hakkına dayanan üçüncü kişi şirket, alacaklının istihkak iddiasının reddi davasını açmasından sonra mahcuzların hacizden önce dava ve takip dışı bir şirkete fatura edildiğini belirterek istihkak iddiasından vazgeçmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, uyulan bozmaya göre; davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklı vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/.... (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/.... maddeleri gereğince ......

                      UYAP Entegrasyonu