Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.02.2020 tarih 2020/179 Esas 2020/196 Karar sayılı kararı ile davacı 3. kişiye İİK'nın 97. maddesi uyarınca istihkak davası açmak süre verilmesine, takibin devamına karar verildiği, haciz uygulanan adresin takip dayanağı bono da borçluların adresi olarak yer aldığı, gerçek kişi borçlulara ödeme emirlerinin bu adreste tebliğ edildiği, davacı 3.kişi şirketin kuruluş tarihinin borcun doğum tarihinden sonra olduğu, borçlu şirketin kuruluş tarihi olan 2012 yılından 2019 tarihine kadar faaliyet gösterdiği adreste davacı şirketin faaliyetine devam ettiği , üçüncü kişi şirket temsilcisi ile borçlu gerçek kişilerin kardeş oldukları, şirketlerin faaliyet konularının aynı olduğu da dikkate alındığında İİK'nın 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu, davacının mahcuzlara ilişkin olduğu iddiası ile sunduğu faturaların istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmemeleri, her zaman düzenlenmeleri mümkün bulunması sebebiyle yasal mülkiyet...

Buna göre 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Bahar Öztürk şirket yetkilisi olmadığından, anılan şahsın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı da sabittir. Yine davalı üçüncü kişi şirket yetkilisi tarafından hacizden itibaren İİK'nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde icra dosyasına yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 3. şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığından davanın ön koşul yokluğu nedeniyle, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından dolayı hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğinden mahkemece davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi isabetlidir....

İcra Hukuk Mahkemesi’nde üçüncü kişinin 2005/435 Esas sayı ile açtığı davanın (birleşen 2005/247 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan) yargılaması sonucunda verilen ve temyiz incelemesinden geçerek 07.11.2006’da kesinleşin red kararı, aynı istihkak iddiası ile ilgili açılan ancak tarafları farklı olan bu davada, mahcuzların borçluya ait olduğu yönünde alacaklı yararına güçlü delil niteliği taşıdığından,yukarıda açıklanan ve kararda yazılan diğer nedenlere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak, İİK’nun 97/13. maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddi ile birlikte teminat karşılığı takibin ertelenmesi veya satışın durdurulması kararı da verilmiş olmalıdır. Somut olayda davanın yargılaması aşamasında bu şekilde verilmiş bir takibin durdurulması kararı bulunmamaktadır.Alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal koşulların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur....

    Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açılabilir. Haczin İİK'nun 99 maddesine göre yapılması halinde ise, İcra Müdürlüğü'nce alacaklıya üçüncü kişiye karşı dava açması için 7 günlük süre verilir. Dava açma süresi, verilen bu kararın alacaklıya tefhim veya tebliği ile başlar. Somut olayda,dava konusu taşınır mallar, 23.01.2014 tarihinde haczedilmiş, haciz sırasında 3. kişi şirket yetkilisi, istihkak iddiasında bulunmuş olup, alacaklı vekili istihkak iddiasını kabul etmemiş, İİK 97. maddesi uyarınca işlem yapılmasını talep etmiştir. Asıl icra dairesi olan ... 4....

      nun 97/a maddesinde; "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer. İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Haciz adresinin takip borçlusunun takip talebinde yazılı ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olmadığı, haciz sırasında takip borçlularının hazır olmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı 3.şahıs şirketin borcun doğumundan çok daha önce kurulduğu ticaret sicil ve vergi kayıtlarıyla sabittir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2021 NUMARASI : 2020/248 ESAS- 2021/239 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; talimat icra dairesince yapılan haciz sonrasında Küçükçekmece 3....

      İİK'nın 96 ve devamı maddesine göre, borçlu tarafından 3. kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nın 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. 3.Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nın 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nın 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir. 4....

        Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı borçlu şirket aleyhine 18.02.2021 tarihinde fiili haciz işlemi gerçekleştiğini, haciz işlemi esnasında davacı/borçlu şirket (Ayçelmak) ve T3 T4 yetkilisi Ali Osman Çelik haczedilen malların Çelik Makine'ye ait olduğu yönünde istihkak iddiasında bulunduğunu ve dava dosyasında satışının tedbiren durdurulmasını talep ettiğini, tedbir talebinin kabulü ile satış işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, haksız ve hukuka aykırı bir karar olduğunu, davanın memur muamelesini şikayet olduğunu, davanın konusunun istihkak davası olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davanın davacısının T1 İmalat Sanayi Ticaret Ltd. Şti olduğunu, ancak 23.02.2021 tarihli tensip tutanağında davanın taşınır mal haczinden kaynaklanan istihkak davası olarak kaydedildiğini, işbu davaya konu haciz işleminde istihkak iddia T3 Taahhüt ve Nakliyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin istihkak iddiasının incelemesinin Aydın 1....

        İstihkak iddiası konusu mal borçlunun ve üçüncü kişinin yokluğunda haczedilmiş ise, borçlu veya istihkak iddiacısı İİK’nin 96/3. Maddesi uyarınca haczi öğrenmeden itibaren 7 gün içinde istihkak iddiasını ileri sürmelidir. Maddedeki 7 günlük süre, istihkak davası açmak için değil istihkak iddiasını ileri sürmek için öngörülmüştür. Borçlunun bu süre içinde 3. Kişi lehine istihkak iddiasında bulunması halinde üçüncü kişinin de ayrıca istihkak iddiasında bulunmasına gerek yoktur. Haciz tutanağı Oktav Akaryakıt'a 01.03.2019 tarihinde, borçlu şirket vekiline 19.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 18.02.2019 tarihinde borçlu tarafından 3. Kişi lehine istihkak iddiasında bulunulmuş olup istihkak iddiası süresinde ileri sürülmüştür. Alacaklı tarafın hacizde istihkak iddiasına karşı çıkması bulunduğundan icra müdürlüğünce yasaya uygun olarak dosya icra mahkemesine gönderilmiştir. İstihkak davası İcra Mahkemesinin kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde açılmalıdır....

        İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir.(İİK.97/6) Somut olayda, prosedür işletilmiş ve 08.07.2010 tarihinde icra mahkemesince takibin devamı ile davacıya 7 gün içerisinde dava açması için süre verilmiş dava ise 14.07.2010 tarihinde açılmıştır. Davacı 3.kişi, yasada öngörülen süre içerisinde bu davayı açmış olduğundan 28.06.2010 tarihli hacizle ilgili davanın esasına girilerek taraf delillerine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır ....

          UYAP Entegrasyonu