Mal. Mob. Gıda San. ve Tic. Ltd....
Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan dava haksız ve dayanaksız olup, takibin işleyişini sürüncemede bırakmak amacını güttüğünü, davacının istihkak iddiası neticesinde Bolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/492 esas 2019/565 karar sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiğini, 07/10/2019 tarihinde gerçekleştirilen fiili haciz işlemi esnasında haczedilen malların borçluya ait olduğunu, bu malların davacı tarafa yediemin sıfatıyla bırakıldığını, alacaklının istihkak iddiasında bulunan 3. kişi ile borçlu arasındaki ilişkiyi bilmek durumunda olmadığını, diğer davalı ile davacı arasında bulunduğu iddia olunan taşeronluk sözleşmesinin müvekkili şirketi bağlamayacağını, davacı tarafın İİK'nın 97 ve devamı maddesi uyarınca ispat yükü altında olduğunu, bu sebeple; davanın reddini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER : Bolu İcra Müdürlüğü'nün 2019/33208 esas sayılı dosyası....
Borçlu elinde haczedilen mal üzerinde mülkiyet, rehin gibi bir hakkı bulunduğu kanısında olan üçüncü kişi, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine istihkak iddiasında bulunabilir. Süresinde bulunulan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Alacaklı veya borçlu istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz ederse takip dosyası icra müdürlüğünce bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderilir. Üçüncü kişi, icra mahkemesinin takibin devamı veya ertelenmesi kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açmak zorundadır (İİK, m. 97). İcra müdürlüğüne istihkak iddiasını bildirmeyen üçüncü kişi, haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. 15. İstihkak iddiasında bulunmak ve istihkak davası açmak Kanun’da farklı iki kavram olarak düzenlenmiştir....
'nun 96 ve 97. Maddelerine göre açmış olduğu istihkak davasıdır. İİK.'nun 97/a maddesinde; "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer. İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, haciz adresi ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olmadığı gibi, o tarih itibariyle borçlu şirket yetkilisi haciz mahallinde hazır değildir....
İstihkak davalarında kesinlik sınırının belirlenmesinde davaya konu alacak, hak veya malın değerinin esas alınacağı İİK'nin 363/1. maddesinde belirtilmiştir İstihkak davasında, dava değerinin, dava konusu alacak ile haczedilen malların değerinden az olan miktar üzerinden belirtilenmesine ilişkin kural harç ve vekalet ücreti hesaplanırken dikkate alınmaktadır. İstihkak davalarında kesinlik sınırının belirlenmesinde ise davaya konu alacak, hak veya malın değerinin esas alınacağı İİK'nin 363/1. maddesinde belirtilmiştir (Yargıtay 8 HD. 2019/6762 Esas 2021/5454 Karar). İİK'nin 363/1. Maddesinde istinaf edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında istinaf incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır ( Yargıtay 8 HD 2016/20649 E- 2019/11845 K)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı takibin talikine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- 3.kişinin istihkak iddiası üzerine İİK'nin 96 ve 97.maddesi gereği icra müdürünün takibin taliki ve devamı yönünde bir karar verilmesi istemi ile icra dosyası mahkemeye gönderilmiş, mahkemece ,dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dava konusu haczin borçlu şirketin ticaret sicil ve takip talebinde gösterilen,ödeme emrinin tebliğ edilen adresi dışında yapıldığı,3.kişi hazır olduğu ve vergi levhasının bulunması nedeni ile hacizli malların teminat olarak sayılmasına ve takibin talikine, davacı 3.kişi tarafından 7 gün içinde dava açılması için süre verilmesine karar vermiş hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İİK.nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3.kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK.nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran kişiler, diğer bir 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK.nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3.kişiye tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3.kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Somut olayda, 13.4.2009 tarihli ilk haciz sırasında hazır bulunan 3.kişi yetkilisi (aynı zamanda takip borçlusu olan)... tarafından davacı 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulmuş, bu iddia ile dava açma süresi kesilmiştir....
Maddenin uygulanmasına ve takibin devamı veya taliki ile ilgili karar verilmek üzere dosyanın İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine" dair karar verildiği, 3 kişinin iş bu karara karşı İİK 99.maddesi uygulanması gerektiğinden bahisle şikayet yoluna başvurduğu, iş bu dava derdestken 3. kişinin Orhangazi İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/105 Esas sayılı dosyası ile istihkak davası açtığı, her iki davanın ayrı ayrı görülerek karara bağlandığı anlaşılmıştır. İstihkak iddia eden 3 kişinin, İİK. 'nun 96/97. Maddesi uyarınca istihkak davası ile alacaklı tarafından İİK. 'nın 99. Maddesi uyarınca açılan istihkak dava dosyalarının birleştirilmesi ve yargılamaya birlikte devam edilmesi zorunludur. İlk derece mahkemesince, davalı/3. Kişi şirketin ticaret sicil kayıtlarının ve davalı borçlu şirketten Kartal 1. Noterliği'nin 29/06/2018 tarih, 09756 yevmiye numaralı işletme devir sözleşmesi ile işletmeyi devraldığı belirtilen Polat Kartal Özel T3 A.Ş. ile davalı 3....
İcra MahkemesiTARİHİ : 13/04/2005NUMARASI : 638/143 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 97/1.maddesinde; (istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, İcra Müdürü dosyayı İcra Mahkemesine verir. İcra Mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir) hükmüne yer verilmiştir. İstihkak iddia edilmesinden sonraki aşamada, İcra Müdürünün 03.12.2004 tarihli yazısı ile dosyanın yukarıda yer verilen hüküm gereğince İcra Mahkemesine intkikal ettirildiği saptanmış, 3.kişi tarafından açılan bir istihkak davasının bulunmadığı anlaşılmıştır....
Taşınır mallarda zilyetlik, mülkiyete karine teşkil ettiğinden (MK. mad. 898), bir taşınır malı elinde bulunduran (İİK. mad. 96/I) kimse (borçlu) onun maliki sayılır (İİK. mad. 97/a-I, c. 1). Üçüncü kişi; borçlunun elinde bulunan ve haczedilen mal hakkında açtığı istihkak davasında ancak haczedilmiş olan malı ne suretle iktisap ettiğini ve haczedilmiş olan malın niçin borçlunun elinde bulunduğunu kanıtlayarak; borçlunun elindeki malın borçluya ait sayılması gerektiği konusunda İİK. mad. 97/a-1, c. 1’de öngörülen karinenin aksini isbat edebilir. Haciz yapılan yerde borçlunun hazır bulunması veya haciz mahalinde borçluya ait borçlunun o adreste faaliyette bulunduğuna dair önemli ve güncel evrakların (belgelerin), eşyaların bulunması halinde, mülkiyet karinesi borçlu (ve dolayısıyla alacaklı) yararına olduğundan, davacı üçüncü kişi bu karinenin aksini ancak ‘kesin ve güçlü delillerle’ ispat edilebilir....