Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, takibin talikine karar verilmiş olup, hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 4949 sayılı Yasa'nın 101. maddesiyle değişik 363. maddesi hükmüne göre; Yasa'nın yürürlüğe girdiği 30.07.2003 tarihinden sonra icra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.000,00 TL'yi geçmesi gerekir....

    Yunus Emre Cad. 28 Haliliye/ Şanlıurfa adresine 14/06/2021 tarihinde hacze gidildiğini, haciz mahallinde hazır bulunan taraflarınca gelinen adresin T1 Ticaret Limited Şirketi'ne ait olduğunu belirtilerek istihkak iddiasında bulunulduğunu, İstihkak iddia edilen haciz ile ilgili takibin devamı veya taliki yönünde karar vermek ve dava açma yükümlüğünün alacaklı tarafa mı üçüncü şahıs olan müvekkil şirkete mi verileceğinin belirlenmesi amacıyla İcra Müdürlüğünce dosya Kayseri 1....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/37843 esas sayılı dosyasından verilen 08/10/2020 tarihli müdürlük işleminin iptaline, İİK 97.maddesi uyarınca takibin devamına, istihkak iddiasında bulunan 3.şahıs T3 A.Ş., Beybi İş Güvenliği A.Ş.ve Elor Holding A.Ş.'ye İİK'nun 97.maddesi kapsamında kararın tebliğinden itibaren istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesine" karar verildiği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğünün 2021/7032 Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin yapmış olduğu takiple ilgili olarak müvekkilinin adresinde haciz işlemi yapıldığını, icra müdürlüğünce İİK 97.maddeye göre işlem yapılmasına karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, söyleyerek icra müdürlüğünün 17/06/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, İİK 99.madde gereğince alacaklı tarafa süre verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz işleminin hukuka uygun olduğunu, haciz mahallinde borçluya ait birçok evrak bulunduğunu, 3.kişinin istihkak iddiasını ispatlamaya elverişli herhangi bir belge sunamadığını, söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''İİK'nun 97/a maddesi " Bir taşınır mail elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır mata birlikte etlerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur....

    İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....

    Sayılı dosyasında "tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında istihkak iddiası şüpheli görüldüğünden haczedilen menkuller yönünden TAKİBİN DEVAMINA" karar verildiği, görüldüğü üzere hem haciz anında hem de haczin akabinde yetkilisi aynı olan iki farklı şirket adına istihkak iddiasında bulunulduğu, müdürlükçe sadece YTS Optik yönünden dosyanın mahkemeye gönderildiğini, bu sebeple mahkemece tek bir şirket YTS Optik yönünden inceleme yapılarak takibin devamına karar verildiğini, devam kararı üzerine Anadolu 3....

    Davacının istihkak iddiası yönünden yapılan incelemede; davacı 3. kişi T1 ile borçlu davalı T5'nın karı-koca olduklarının nüfus kaydı ve kendi beyanları ile sabit olduğu, Korkuteli Tapu Müdürlüğüne yazılan yazı cevabı ile sabit olduğu üzere, istihkak iddia edilen serada 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında "Kayabaş 263 ada, 8 parsel davalı olduğundan tescil işlemlerinin yapılamadığının bildirildiği, ancak Korkuteli Kadastro Mahkemesinin 2008/381 Esas 2012/85 Karar sayılı kararı ile borçlu T5'ya ait olduğunun sabit olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dinlenen tanık beyanlarında istihkak konusu sera ve demirlerin davacıya ait olduğu beyan edilmiş ise de, İİK 97/a maddesi gereğince bir taşınır malı elinde bulunduran onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahsın taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları durumunda mal borçlu elinde addolunur....

    Maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiği davacı alacaklı tarafından 12/10/2018 tarihinde istihkak iddiasının reddi istemiyle dava açıldığı görülmüştür. İİK. 96/1 maddesi uyarınca "Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir." denilmektedir. İcra ve İflas Kanunu bu şekilde istihkak iddiasında bulunma hakkını (yetkisini) yalnızca borçlu ve/veya üçüncü kişiye tanımıştır. Dolayısıyla, borçlu ve/veya üçüncü kişi dışındaki başka kişiler istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisine sahip değildir. Diğer bir ifade ile istihkak iddiası, ya borçlu tarafından üçüncü kişi lehine ya da üçüncü kişi tarafından kendi lehine ileri sürülebilir....

    Aynı Kanunun 352. maddesinde de başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında gerekli kararın verileceği hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddeler birlikte değerlendirildiğinde, istinaf başvuru dilekçesinde istinaf nedenlerinin gösterilmediği hallerde Bölge Adliye Mahkemesinin kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapması gerekir. İcra müdürlüğünce, İİK'nın 96 ve 97 maddelerine göre yapılan haciz işleminde, üçüncü kişinin istihkak iddiasının alacaklı tarafından kabul edilmemesi sebebiyle dosyanın merciye gönderilerek takibin devamı veya taliki hususunda karar istenmesi yoluna gidilmemiş olması sebebiyle, üçüncü kişi tarafından iş bu istihkak davasının, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük süre içerisinde açılması gerekmektedir. Her ne kadar üçüncü kişi tarafından icra müdürlüğünün yukarıda anılan işlemine karşı şikayet yoluna gidilmiş ise de, şikayet yoluna başvurulmuş olması dava süresini durdurmayacaktır....

    Dava; mülkiyet karinesine dayanan 3.kişi tarafından İİK'nun 96. ve 97. maddesine dayalı olarak açılan istihkak davası olup, 2004 sayılı yasanın 97. maddesinde; ''İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek murafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir... Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine merci hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukarıdaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur....

    UYAP Entegrasyonu