Hukuk Dairesi'nin 2014/19910 Esas, 2017/1233 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça dava konusu taşınmazın davalının kendisine ölünceye kadar bakacağını ileri sürerek hileli yollarla iradesinin fesada uğratılıp davalı tarafından taşınmazın devralındığının ancak daha sonradan davalının davacıya bakmadığının ileri sürülerek iradenin fesada uğratılması (hile) hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece her ne kadar dava, ölünceye kadar bakma borcunun yerine getirilmemesi nedeni ile sözleşmesinin iptali ve tapu iptali ve tescili davası olarak nitelendirilmiş ise de iddianın ileri sürülüş şekli ve dava dilekçesi içeriğine göre hileye dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2018/512 ESAS, 2019/421 KARAR DAVA KONUSU : İradenin Fesada Uğratılması Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece; davacının, davalıların elbirliği ile hareket ederek yatalak haldeki murisin iradesini fesada uğratıp devir yapılmasını sağladıklarına ilişkin iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda gösterilen gerekçe ile bozulmuştur. Yerel mahkemece aynı gerekçelerle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararını davacı ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının talebinin muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi mi yoksa miras bırakanın iradesinin ikrah yolu ile fesada uğratılması nedeni ile tapu iptal ve tescil istemi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Bu noktada muris muvazaası ve ikrah kavramları üzerinde durmakta yarar vardır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hile ya da hata ile iradenin fesada uğratılması iddiasının her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu, davacının tanık dinletmesi de mümkün olduğundan tanıkları dinlenmiş ise de, davacı tanıklarının davacının iradesinin dava konusu işlemin yapıldığı sırada fesada uğradığına ya da uğratıldığına ilişkin bir bilgi ifade etmedikleri, buna göre davacının tanık sıfatı ile takip dayanağı bonoyu imzaladığına dair iradesi olduğuna dair iddialarının kanıtlanamadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, mirasbırakanın ölümünden sonra davalıya yapılan satış işleminin yolsuz tescil niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "...Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakanın 16.01.2007 tarihli vekaletname ile Edirne ilinde maliki olduğu taşınmazların satışı için ölümünden sonra da geçerli olmak üzere dava dışı mirasçısı ...’i vekil tayin ettiği gözetildiğinde temlikin mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Ne var ki, davada muris muvazaası hukusal nedenine de dayanıldığı halde mahkemece bu yöne ilişkin olarak araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı istek bakımından yukarıda açıklanan ilke ve olgular uyarınca araştırma ve inceleme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...'in 101 nolu parselini davalı oğlu ...'a, 1002 nolu parselini de davalı torunu Alpay'a satış suretiyle temlik ettiğini, 101 nolu parselin temlikinin muris muvazaası, 1002 nolu parselin temlikinin de ehliyetsizlik ve muris muvazaası nedenleriyle geçersiz olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali- tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 101 nolu parselin mirastan mal kaçırma amacıyla temlik edildiği gerekçesiyle anılan parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; 1002 nolu parsel yönünden ise, temlik tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyetinin bulunmadığı saptanmış ise de, bu konuda pay oranında istekte bulunulamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, mirasın gerçek reddinin iradenin fesata uğratılması nedeni ile iptali talebine ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir....
DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : Antalya 4....
Mahkeme, Kanun’un bu cümlesiyle davanın taraflarına; tutanakta yer almayan hususların tahkikatın konusu olamayacağı ve tahkikat aşamasında tereddüt edilen bir hâl oluştuğu takdirde neyin incelenip neyin incelenemeyeceği hususunun bu tutanak uyarınca belirleneceği yönünde söz vermiştir. Ön inceleme tutanağının bu önemi ve tarafları bağlaması sebebiyle, altının oturumda hazır bulunanlarca imzalanması gerekmektedir. 9. Eldeki dava İlk Derece Mahkemesince ve Özel Dairece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, Bölge Adliye Mahkemesince ise korkutma (ikrah - tehdit) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi ile dosya kapsamına göre, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayandırıldığı, dilekçede ileri sürülen vakıaların ise muris muvazaası iddiasını güçlendirmek amacıyla aktarıldığı anlaşılmaktadır....
Noterliği tarafından düzenlenen 28.09.2012 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle, adına kayıtlı taşınmazların tamamını kendisine bıraktığını, sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek; tapu iptali ve adına tescil isteğiyle eldeki davayı açmış; dava konusu taşınmazları 189, 417, 464, 1116, 1117, 1179 sayılı parseller ile bunların yanında dava dilekçesinin açıklamalar kısmında 1279 ve1569; sonuç kısmında ise 179 ve 1459 sayılı parseller olarak belirtmiş; dava dilekçesine 189, 417, 464, 1116, 1569, 1117, 1179 ve 279 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının fotokopilerini eklemiştir. Davalılar, bakım borcunun yerine getirildiği iddiasının doğru olmadığı gibi, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenleriyle geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, hile ve muris muvazaası nedenleriyle sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....