Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2022/894 Esas KARAR NO : 2022/941 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/08/2022 KARAR TARİHİ: 20/10/2022 K. YAZIM TARİHİ: 26/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında düzenlenen 22/04/2021 tarihli sözleşme uyarınca ... A.Ş. firmasının ürünlerini ......

    tarafından açılan menfi tespit davası olup, alacaklının davalı olmasına rağmen şikayetçi borçlunun bu davalarda taraf durumunda bulunmadığı görülmüştür. Buna göre muteriz borçlu tarafından açılmayan menfi tespit davasının zamanaşımını kesmesi mümkün değildir. Zira zamanaşımını kesecek olan zamanaşımını ileri süren icra takibinin borçlusu tarafından açılan menfi tespit davasıdır.O halde, mahkemece; borçlu ...’nın zamanaşımı iddiasının esasının İİK’nun 71 ve 33/a maddelerine göre incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle sonuca gidilmesi ve istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. GB...

      Mahkemece; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin iptal olmadığı, davacının tüketim borcundan sorumlu olduğu, temerrüt bulunmadığından işlemiş faiz borcundan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava, su abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. İcra İflas Kanunu'nun 72/1. maddesinde “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili şirket aleyhine icra takibi yaptığını, takibe konu edilen çek üzerinde müvekkili şirketin usulüne uygun herhangi bir imzası bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini istemiştir. Davalı vekili cevabında, dava konusu çekteki davacı şirkete ait cironun usulüne uygun iptal edilmediğini, müvekkilinin bilgisi dışında “ciro iptal” kaşesi basılmak suretiyle yapıldığını, takibin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTAL VE TESCİL, MENFİ TESPİT Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen23.12.2011 gün ve 2009/108 esas 2011/421 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 9.10.2012 gün ve 4936-10969 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı ...... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK.'nun 440.maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteğinin REDDİNE, davalı ... ...'dan usulün 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 219.00.-TL para cezası ile 50.45....

            B.. aleyhine 01/11/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve iptal istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir. Davacı çek hesabı sahibi yani keşideci olup, kendi çeki hakkında zayi nedeniyle iptal davası açamayacağından, HMK nun 114/1-d (tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartıdır) ve HMK nun 115/2. maddeleri gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin olarak aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir....

                Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....

                  CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.04.1999- 15.4.2015 tarihleri arasında 5621671 nolu tesisatın abonesi olduğunu, davacının menfi tespit talebine konu 11.259,00 TL asıl borcun davacının aboneliğinin devam ettiği 2009/12 dönem faturası olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığım beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince: abonelik dosyasında 5621671 nolu aboneliğin "servise borcu yoktur" yazısı ile Cereyan Kesme Emirnamesi düzenlenmesine rağmen icra takibine geçildiği gerekçe- siyle davanın kabulüne, davacının takip konusu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine icra takibi iptal edildiğinden bu hususta karar tesisine yer olmadığına, davalının % 20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU : Hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir....

                  İNCELEME VE GEREKÇE: Dava zayi nedeniyle çek iptal davasıdır. Dava dilekçesinde davacı-----Şubesine ait ------ numaralı ve meblağını hatırlayamadı 2 (iki) adet çeki kaybettiğini ve çekin iptali kararı verilmesini talep etmiştir.------- yazılan müzekkereye cevap verildiği davacının keşideci olduğu ve çeklerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.Dava zayi nedeniyle çek iptal davasıdır. Dava dilekçesinde davacı vekili çeki kaybetmek sureti ile zayi ettiğini bildirerek ödeme yasağı konularak çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce, uyuşmazlığın davacının keşideci olduğu, elinde iken kaybedildiği iddia edilen çek hakkında zayi nedeniyle iptal kararı verilip verilemeyeceğine ilişkin olduğu tespit edilmiş, davacı vekili ıslak imzalı beyanı ile uyuşmazlık tespitine itirazı olmadığını bildirmiştir.Zayi nedeniyle çek iptal davası açma hakkı yerleşmiş Yargıtay kararları ile ve kesinlikle sadece çekin hamiline aittir. Keşidecisinin iptal dava açma hakkı bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu