Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(İİK, m. 72/3)Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (..., İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK.)'nun 72 maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir....

    Ayrıca kabule göre de Dairemizin ilk bozmasıyla bozulan karar tamamen ortadan kalkmış olduğundan mahkemece verilen kararda menfi tespit hakkında da bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.'' şeklinde karar verilmiştir....

      DİJİTAL BASKI TEKSTİL KONFEKSİYON İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ - DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/07/2020 KARAR TARİHİ : 23/12/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşideci müvekkilinin takibe konu ...bank T.A.Ş bankası 1268 Eskişehir OSB şubesi, Z5967935 seri nolu 27.06.2020 keşide tarihli, 392.362,57-TL. bedelli çeki ciranta olarak görünen ... Kablo San. Ve Tic. A.Ş'ye teslim ettiğini, ancak ... Kablo tarafından belirtilen çekin kaybolduğunun bildirilerek Bakırköy 6....

        İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/5. maddesinde borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması durumunda istem üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere borçlunun dava nedeniyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verileceği öngörülmüştür. 23. Ancak, menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata karar verilebilmesinin bazı şartları vardır. Öncelikle, alacaklının yapmış olduğu icra takibi ile borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlamış olması gerektiğinden, borçlu aleyhine yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekmektedir. Bu bakımından borçlu aleyhine yapılmış bir icra takibi yoksa tazminatta söz konusu olmayacaktır. Ayrıca, borçlunun menfi tespit davası sırasında bu konuda istemde bulunması yanında borçluyu dava açmaya zorlayan icra takibinde alacaklının haksız ve kötü niyetli olması gerekmektedir....

          Hukuk Dairesi No : Dava, iptal edilen ölüm aylığının devam etmesi gerektiğinin tespiti, menfi tespit ve ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Keşideci tarafından, Türk Ticaret Kanunu’nun 711. maddesi uyarınca çek hesabının bulunduğu muhatap banka şubesine çekin rızası dışında elinden çıktığı belirtilerek, ödemeden men talimatı verilmesinin, tek başına atılı suçtan ceza sorumluluğunu ve çek hamilinin alacak hakkını ortadan kaldırmadığı her ne kadar keşidecinin ibraz tarihinde çek bedelini karşılayacak meblağı hesabında bulundurduğu anlaşılmakta ise de cezai sorumluluktan kurtulabilmesi için, ibraz tarihinden önce açmış olduğu bir menfi tespit veya iptal davası bulunup bulunmadığının ve bu davanın keşideci lehine sonuçlanıp sonuçlanmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince...

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davanın sigortalının davacının çalışanı olmadığının, böylece asıl işverenin tespiti istemine ilişkin olarak nitelendirilmesi ile, müfettiş incelemesine kadar davalı işverenin bordrosundan bildirilen sigortalının, başlangıçtan itibaren davacı işveren adına re'sen tescil edilen işyerinden tescilinin sağlanması işleminin iptali ve sigortalı lehine tahakkuk ettirilen sigorta primlerinin iptali arasında sonuç itibariyle bir fark bulunmadığının, davanın bir menfi tespit, iptal davası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ..........

                öğrendiğini, davacının müşteri hizmetlerini arayarak kendisinin haberi olmadan 2 adet kredi kullanıldığını, kredilerin iptal edilmesini istediğini söylediğini, bunun üzerine bankanın davacının tüm hesaplarını ve kullandığı kartları iptal ettiğini, ancak kredileri iptal etmediğini, davacının kredileri halen ödediğini, davacının 3.000,00 TL maaş aldığını, kredi taksitlerinin 4.000,00 TL olduğunu belirterek, borçlu olmadığının tespitine ve davalı bankanın kullandırdığı kredilerin aylık taksitlerinin tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasını talep etmiştir....

                Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir ve yahut hamile karşı menfi tespit davası ve yahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir. Yukarıda belirtildiği üzere keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı da bulunmamaktadır. Keşideci; kaybettiği çekin bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde T.T.K.'...

                  Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir ve yahut hamile karşı menfi tespit davası ve yahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir. Yukarıda belirtildiği üzere keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı da bulunmamaktadır. Keşideci; kaybettiği çekin bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde T.T.K.'...

                    UYAP Entegrasyonu