Şahıs lehine konulduğu anlaşıldığından ve davada asıl ipotek alacaklısına husumet yöneltilmediğinden, davada taraf olmayan 3.şahıs yönünden ipoteğin kaldırılmasına ilişkin karar verilemeyeceğini beyan etmiş, davacının istinaf taleplerinin reddine ve davanın da reddine dair karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin yükleniciye karşı açmış olduğu satış vaadi sözleşmesinin iptali, emredici düzenlemelere aykırı olarak düzenlenen senetler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, senetlerin iptali, peşinat olarak verilen taşınmazın ipotek ve satışının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebini içermektedir. İlk derece mahkemesince, taraf delilleri toplanmış, kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılarak bilgi ve belgeler celp edilmiştir. 6502 sayılı TKHK'nın 43.maddesinde cayma hakkı, 45.maddesinde ise sözleşmeden dönme hususu düzenlenmiştir....
onayı ile dosya belediye encümenine havale edildiğini, 19/03/2013 tarih ve 198 sayılı belediye encümeni kararı ile ipotek bedelinin güncellenmesine ve Tapu Kadastro Müdürlüğüne bu yönde işlem yapılmasına karar verildiği ve bu kararın davacıya tebliğ edildiğini Yargıtay kararları ile kabul edilen denkleştirici adalet ilkesi kapsamında değerlendirilmesi halinde, imar uygulaması nedeniyle hak sahipleri aleyhine oluşturulan ipotek bedellerinin, enflasyon tüketici fiyat endeksi altın, memur ve işçi ücretlerindeki artış oranları gibi etkenlerin ortalaması alınarak bulunacak alım gücüne göre güncellenmesi ve ipotek bedelinin reel değerinin bulunması gerektiğini ileri sürmüş yine cevap dilekçelerinde imar uygulaması nedeniyle tapu kaydına konulan ipoteğin Medeni Kanunun 892....
İcra Müdürlüğü 2017/7154 E. sayılı dosyası ile İİK 153. madde uyarınca ipoteğin kaldırılması için işlem yaptığını, ancak yapılan işlemin usule ve yasalara aykırı olup ipotek değerinin günümüz koşullarına uyarlanması gerektiğini, davacı tarafın ipoteğin günümüze uyarlanması için işbu davayı açtığını, Yargıtay'ın kökleşmiş ve süreklilik arz eden içtihat ve kararlarına göre ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanması gerektiğinin tartışmasız olduğunu, yalnızca ipotek bedeli ödenerek terkin işlemi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, ipotek bedelinin taşınmaz mala emsal karşılaştırması yapılarak gerekirse mahallinde keşif yapılmak sureti ile değerlendirme yapılması ve ipotek bedelinin buna göre hesaplanmasının hakkaniyete uygun olacağını, ..vs beyanla yapılacak yargılama ile ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin kaldırılması davasının niteliği itibariyle ipotek şerhi ancak ipoteğin günümüz koşullarına uyarlanması ve uyarlanan ipotek bedelinin davalı tarafından müvekkillere ödenmesi amacıyla depo edildikten sonra kaldırılabileceğini; taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin tarihi 25.12.1954 olup taşınmazın T1 hükmen tescil edilmesinden önce tesis edildiğini; davacı tarafından ipoteğin terkini için müvekkillerine talep ve ihtar yazısı gönderilip gönderilmediği, eğer davacı tarafından bu yola başvurulmayıp doğrudan dava ikame edilmişse dava açılmasına davalıların sebebiyet vermemesi nedeniyle yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılması, talep ve ihtar yazısı gönderilmişse yalnızca muhatap kılma davaya cevap açısından yargılama giderine hükmedilmesi hususunun göz önünde bulundurulması gerektiğini; öne sürerek, “...öncelikle ipotek bedelinin günümüze uyarlanmasına, uyarlanan ipotek bedelinin müvekkillere ödenmek üzere depo edilmesine...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir....
Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 29/03/2018 gün ve 2017/30144 Esas - 2018/5834 Karar sayılı ilama karşı davalı ... Genel Müdürlüğü vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış; bu karara karşı, davalı ... Genel Müdürlüğü vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmazı devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davacı vekili de istinaf dilekçesinde davada davacı adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki takyidatlar sebebiyle hukuki ayıplı olduğu iddiasına yer verildiğini, müvekkilinin 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici sıfatına haiz olduğunu, yargılamanın 6502 sayılı Yasa kapsamında ve tüketici mahkemelerinde yapılması gerektiğini açıkça ileri sürmüştür. 6502 sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....
Noterliği'nin 20588 yevmiye numarası ile düzenlenen 16 Haziran 2013 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerini yerine getirmiş, taşınmaz bedelini taksitler halinde Teknik Yapı'ya ödemiş olmasına rağmen; taşınmazın zilyetliği müvekkile teslim etmekle birlikte; sözleşmede düzenlenen tarihte taşınmazın devrininin gerçekleştirilmediğini, aradan geçen uzunca süreye rağmen tapu tescil işlemi yapılmadığını, sözleşmeye konu taşınmaz üzerinde davalı T3 lehine 7.000.000 TL değerinde ipotek tesis edildiğini, taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesi ile, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin terkinine ve taşınmazın davacı adına tüm ipotek, haciz ve benzeri kısıtlamalardan ari şekilde tescilini, taşınmazın ipotek, haciz ve benzeri kısıtlamalardan ari şekilde müvekkil adına tescilinin mümkün olmaması halinde, davaya konu taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin bilirkişi incelemesi marifetiyle belirlenerek; bu bedelin yasal faizi...