Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

haczedilemeyeceğini ve ipotek yolu ile de satışa konu edilemeyeceğini, bu nedenle meskeniyet itirazında bulunduklarını, ipoteğin, işlemiş-işleyecek faizi, icra masrafı, vekalet ücreti ve diğer hiçbir masrafı kapsamadığını, bu nedenle alacaklının işlemiş faiz ve masraf talep etmesinin mümkün olmadığını beyanla davalarının ve şikayetinin kabulü ile takibin iptaline, aksi halde, meskeniyet itirazlarının kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, tapu iptal ve tescil talebinin ve tapudaki ipoteğin kaldırılması talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 29.357,79 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı ile banka arasında yapılan kredi sözleşmesinden dolayı davacının bankaya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan......

    Gabin nedeniyle, iptal ve tescil isteğin kabul edilmesi için yukarıda da açıklandığı üzere, akte konu taşınmazın müzayaka halinden yararlanarak çok düşük bedelle temlik konusu yapılması asıldır. Başka bir anlatımla subjektif unsur olarak nitelendirilen müzayaka halinin objektif unsur diye tanımlanan bedel farkı ile birlikte oluşması gereklidir. Ne var ki; çekişmeli taşınmazın temliki sırasında taşınmazın üzerinde bulunan ipoteğin davalıca kaldırıldığı, diğer taraftan bilirkişice saptanan taşınmaz değeri olan beş milyar liraya yakın bir bedelin, davalı Ahmet tarafından davacılara ödendiği dosya içeriği ve her iki tarafın tanıklarının anlatımlarıyla sabittir. Bu durumda olayda gabinin objektif unsurunun varlığından söz edilemez....

      İdare Mahkemesi’nin 2006/2798- 2008/2101 sayılı ve 28.11.2008 tarihli kararı ile 17.10.2006 tarih ve 777 sayılı Encümen Kararının iptal edildiğini, dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak davacı tarafından idari yargıda dava açılmadığı gibi, eski 14, 1134, 1634, 1159 parsel sayılı taşınmazların iptal davasının konusu olmadığını, hatta iptal edilen Encümen Kararı ile yapılan imar uygulamasına da dahil edilmediğini, iptal kararı gerekçesinde belirtildiği üzere düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra kalan kısımların tümünün bedele dönüşmediğini, hisse de verildiğinin belgelerden tespit edileceğini, idarece iptal kararı yerine getirilerek 25.03.2015 tarih ve 498 sayılı Encümen Kararı ile imar uygulaması yapıldığını, söz konusu alacaklara ilişkin olarak davacının dilekçe vererek alacağından feragat ettiğini, bedelin fahiş belirlendiğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, ödeme iddiasının dikkate alınmadığını, icra mahkemesi kararı ile ipoteğin fekkine karar verildiğini...

      nedeniyle reddine, usule ilişkin itirazlarının reddi halinde tapu iptal ve tescil talebinin açıklanan nedenlerle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. ." şeklinde beyanda bulunmuştur....

      Edimini yerine getirmeyen yüklenici tarafından taşınmaz üzerine koydurduğu davalı banka lehine konulan ipotek nedeniyle ve yine davalı banka adına icra yoluyla da olsa satış suretiyle tescil işleminin yolsuz tescil olduğu, davalının adına tescil edilen taşınmazdaki hak sahipliğinin kaynağı ipoteğin davacı yönünden bu anlamda yolsuz tescili nedeniyle TMK'nın 1023. madddesinden yararlanamayacak olmasıyla, taşınmazın arsa olarak bile üzerine ipotek şerh edilip bu ipoteğe dayalı olarak da mülkiyetin kazanılmasında davalı bankanın iyiniyet savunmaları da dinlenemeyeceğinden, iş bu davada davalı bankaya husumet yöneltilip cebri icra yoluyla taşınmazın mülkiyetini iktisap etmesinin takibin dayanağı ipoteğin davacı yönünden yolsuz tescili nedeniyle geçerli hale gelmeyip icra yoluyla satışın illiyet bağını kestiğinden de söz edilemeyeceğinden, davalı banka tarafından taşınmaz üzerine kullanılan kredi nedeniyle ipotek tesis etmesindeki davalıların dayandığı sözleşmeden kaynaklanan haklarla, davacının...

      A.Ş.ye senetler verildiğini, geriye 47.000 TL borcunun kaldığını ileri sürerek, şimdilik 8.000,00 TL maddi tazminat değeri üzerinden öncelikle tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü ile daire tapusunun iptali ile adına tapuya kayıt ve tescil edilmesine ve ayrıca adına tesciline karar verilen dairenin mevcut eksik ve kusurlu işlerinin ve bedellerinin, uğradığını değer kaybının, eksiksiz tamamlanmış olması halinde edebileceği değer ile halihazır değeri arasındaki farkın, uğramış olduğu kira gelir kaybının, ödemek zorunda kaldığı kira bedellerinin, evin yıpranma payının tespiti ile 30.05.2009 itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptal ve tescil taleplerinin kabul görmemesi halinde şimdilik 8.000,00 TL maddi tazminat değeri üzerinden, daire bedeline karşılık ödemiş ve ödemek zorunda olduğu paraları tazmin amacıyla tüm miktarın ......

        Hukuk Dairesi 2019/3253 Esas, 2020/4678 Karar sayılı ve 08.09.2020 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazda davalıların murisi ... ... lehine mevcut olan 70.000,00 TL değerli 25.05.1999 tarih 7339 yevmiye sayılı ipoteğin 22.162,00 TL olarak güncellenmesine, depo edilen ipotek bedelinin davalılara mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30-32). Somut olaya gelince, dava değeri 0,70 TL olarak belirtilmiş, nispi harç bu bedel üzerinden alınmıştır....

          İdare Mahkemesinin 1993/404 Esas 1994/31 sayılı kararı ile iptal edilmiş olmakla imar uygulaması sonucu oluşan Mersin ili Silifke İlçesi Gazi Mahallesi 215 Ada 36 nolu parseldeki 05.01.1993 tarih 6 yevmiye ile T3 lehine tesis edilen ipotek sebepten illetten yoksun hale gelmekle ve geçmişi kapsayacak şekilde yolsuz tescile dönüşmüştür.'' şeklinde gerekçe ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Kadastral parselin ihyası sebebine dayalı tapu iptali tescil ve ipoteğin fekki davasıdır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını,...

          UYAP Entegrasyonu