Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması- İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğunun tespiti ve aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Talep edilen ipoteğin kaldırılması isteği ayni hakla ilgili olduğundan değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir. Nispi harçlarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m. 28/a). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilemez (Harçlar Kanunu m. 32).....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerine, davacının rızası alınmadan davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olup, mahkemece, "dava konusu taşınmazın tapu kaydında, ipotekten önce "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerhin bulunmadığı, davalı bankanın kötüniyetli olduğunun ispatlanmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, taşınmaz üzerinde hak sahibi (koca) tarafından, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, davalı banka lehine 25.08.2005 tarihinde ipotek tesis ettirildiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine davalı aile konutu iddiasıyla dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konulunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “Konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

          kayıtlı fakat tarafların müşterek maliki olduğu ve aile konutu olarak özgülenen dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı banka Ziraat Bankası lehine 31/07/2013 tarih ve 2481 yevmiye nolu ile 2.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, dava konusu gayrımenkulün aile konutu olarak özgülendiğini, davalı eşin tek başına müvekkili aleyhine sonuç doğurabilecek başka tasarruflarda bulunamaması amacı ile davaya konu gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etme zaruriyeti doğduğunu, iş bu nedenlerle dava konusu Sivas İli, Şarkışla İlçesi, Gültekin Mah. 96 ada 158 parselde bulunan gayrımenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasını, ve gayrimenkul üzerine davalı banka lehine 31/07/2013 tarih ve 2481 yevmiye no ile tescil edilen ipoteğin kaldırılmasını, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          kayıtlı fakat tarafların müşterek maliki olduğu ve aile konutu olarak özgülenen dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı banka Ziraat Bankası lehine 31/07/2013 tarih ve 2481 yevmiye nolu ile 2.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, dava konusu gayrımenkulün aile konutu olarak özgülendiğini, davalı eşin tek başına müvekkili aleyhine sonuç doğurabilecek başka tasarruflarda bulunamaması amacı ile davaya konu gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etme zaruriyeti doğduğunu, iş bu nedenlerle dava konusu Sivas İli, Şarkışla İlçesi, Gültekin Mah. 96 ada 158 parselde bulunan gayrımenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasını, ve gayrimenkul üzerine davalı banka lehine 31/07/2013 tarih ve 2481 yevmiye no ile tescil edilen ipoteğin kaldırılmasını, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “Direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konulunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “Konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

            Hukuk Dairesinin 09.06.2022 tarihli ve 2021/7794 E., 2022/4663 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şu şekildedir: "Somut olayda davacı bizzat ipoteği tesis ettiren olup ipoteğin tesis tarihinde tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı açıktır. Davacının ipoteği tesis ettirip sonrasında da tapu kayıtlarında aile konutu şerhi bulunmayan taşınmaz üzerindeki ipoteğin aile konutu hukuki sebebine dayanarak kaldırılmasını talep etmesi MK madde 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayıp hakkın kötüye kullanılmasını oluşturmaktadır. Bu nedenlerle davanın açılmasında davacının haksız olduğu hususu dikkate alınmadan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutularak aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekirken " 3. Yargıtay 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin fekki isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının ipoteğin kaldırılmasına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26). Bu husus nazara alınmadan, davanın ipoteğin kaldırılması şeklinde nitelendirilip davacı aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde red kararı verilmesi ve davalı banka lehine vekalet ücreti tayini usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davacı, taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürerek tapu kütüğüne aile konutu ile ilgili şerh konulmasını istemiştir (TMK 194/3)....

                  UYAP Entegrasyonu