Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ipoteğin fekki ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davacının dava dilekçesindeki talepleri 2 ayrı dava konusunu teşkil etmektedir. Aynı dava dilekçesinde taleplerin ileri sürülmesi, bu talepleri tek bir dava konusu yapmaz. Davacı aile konutu vasfında olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını istemiş, aynı taşınmaza davalı banka tarafından konulan ipoteğin de fekkini talep etmiştir. Ne var ki 73.500 TL olan ipotek bedeli üzerinden nispi karar harcı yatırmadığı gibi aile konutu şerhi talebi için de maktu karar harcını yatırmamıştır. Harçlarla ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir....

Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. (TMK m.194) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; TMK'nun 194/1 maddesine göre ''eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.'' bu madde hükmü ile aile konutu şerhi '' konulmuş olmasa da ''eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır.Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma '' emredici '' niteliktedir.Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşması ile de ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak '' belirli olan '' bir işlem için verilebilir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılardan T3 ile evli olduğunu, tapuda eş adına kayıtlı olan ve davaya konu ipoteğin bulunduğu Konya İli Meram İlçesi Kürden Mahallesi 4682 ada 147 Parsel E Blok 1 numaralı bağımsız bölümün aile konutu niteliğinde olduğunu, davalının, müvekkilinin onayını, rızasını, muvafakatini, açık rızasını almadan ipotek tesis ettirdiğini, konutun aile konutu olduğunu, davalının konutu banka lehine ipotek ettirdiğini, bu işlem sırasında müvekkilinin rızasının alınmadığını belirterek dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, taşınmazın ipoteğinin paraya çevrilmesine, başlatılabilecek icra takibinin durdurulmasına, ipoteğin kaldırılmasına, konuta aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İhalenin feshini isteyen Fatma ER'in, aile konutu şerhi nedeni ile ipoteğin kaldırılması için genel mahkemede açılan davanın davacısı olduğu anlaşılmıştır. Satış karar tarihi itibariyle, dava konusu edilen taşınmazın tapu kaydında davacı lehine tesis edilmiş aile konutu şerhi bulunmaktaysa davacının, tapu sicilindeki ilgililerden olduğunun kabulü gerekir. Ancak, somut olayda, dava konusu edilen Adana ili Çukurova ilçesi Huzurevleri mah. 5031 ada 12 parsel B blok 13 nolu bazımsız bölümünün takyidatlı tapu kaydından satış karar tarihi itibariyle davacı lehine tesis edilmiş aile konutu şerhi bulunmadığı anlaşıldığından davacı İİK'nun 134. Maddesine göre ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden değildir. Bu nedenle mahkemenin ihalenin feshi şikayetini usulden reddetmesi doğru olmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine dayanılarak açılan davacının rızası alınmadan aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza ait tapu kaydına ait konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin ve Kefaletin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin ve kefaletin fekki ile aile konutu şerhi konulması istemli davada ilk derece mahkemesince verilen 12.03.2020 tarih 2019/302 E., 2020/172 K. sayılı kararı süresi içinde hem davacı hem de davalı ... tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, davacı kadının hükmün tamamının temyizi yönünden yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararı davalı ... tarafından da istinaf edildiği halde bölge adliye mahkemesince incelemesinin yapılmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

      Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/2- 2056 Esas, 2015/1201 Karar ve 15.04.2015 günlü kararında da açıklandığı üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile "aile konutu şerhi konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu nedenle, aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

      Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. (TMK m.194) Davalı T5 T.A.O vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; TMK'nun 194/1 maddesine göre ''eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.'' bu madde hükmü ile aile konutu şerhi '' konulmuş olmasa da '' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır.Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma '' emredici '' niteliktedir.Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşması ile de ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak '' belirli olan '' bir işlem için verilebilir....

      olduğu aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayıcı bu işleme muvafakatinin bulunmadığını, ipoteğin bir kredi sözleşmesine istinaden verildiğini, davalı T5'ın Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen resmi senetteki adresinin de ipoteğin tesis edildiği bağımsız bölüm adresi olduğunu, bahse konu taşınmazda aile konutu şerhi bulunmamasına rağmen davalı banka eksperler vasıtasıyla kıymet takdiri yaptırırken bu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını gördüklerini, buna rağmen davalı bankanın eşin rızasını almadığını, davalı bankanın bahse konu aile konutu üzerinde ipotek işlemini tesis ederken basiretli tacir gibi davranmadığını, bankanın iyi niyete aykırı yaklaşımı nedeniyle, hiçbir geliri ve adına kayıtlı mal varlığı bulunmayan müvekkilinin aile konutundan da mahrum kalma tehlikesinin olduğunu, bu hususun aile birliğini zedelediğini belirterek adli yardım taleplerinin kabulüne, dava konusu taşınmaza tedbir konulmasına, aile konutu şerhi konulmasına, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2019/415 ESAS 2020/494 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))|Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T4 evli olduklarını ve Konya İli, Selçuklu İlçesi, Sille Ak Mahallesi, İhlas Sok. Kardeş Apt. No:14/10 adresindeki konutu 1998 yılından beri aile konutu olarak kullandıklarını, bu taşınmaz üzerine T5 A.Ş. Konya Şubesi tarafından 03/10/2005 tarihinde ipotek tesis edildiğini ve ipotekli bu taşınmazın 22/02/2007 tarihinde davalı T3 satıldığını, müvekkilinin haberi olmadan aile konutu üzerine ipotek konulduğunu ve davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi için Konya 3....

      UYAP Entegrasyonu