WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan madde uyarınca, ipoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekir. Bu durumda mahkemece, öncelikle işin niteliği gözetilerek duruşma açılıp ipotek alacaklıları ve borçlular duruşmaya davet edilerek yukarıda belirtilen ilke ve kurallar çerçevesinde İİK’nun 153. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığı denetlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda,... ili merkez... mahallesi 1648 ada 1 parsel 6 nolu bağımsız bölüm için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 29.11.2007 tarih ve 11534 yevmiye numası ile T....Bankası A.Ş. lehine 72.000TL ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek ipoteğin mahiyeti ve veriliş nedeni araştırılıp zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği ipotek alacaklısı bankadan sorulup tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Somut olayda, takibe konu 13.01.2009 tarih ve 1078 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, borca karşılık 200.000,00 TL bedelle 1. derecede, faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar süre ile kurulan ipoteğin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmesi nedeniyle kesin borç ipoteği niteliğinde olduğu, dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nın hükmün kapsamını düzenleyen 297. maddesinin 1. fıkrasının b bendi gereğince hükümde; tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri bulunmalıdır. Mahkemenin gerekçeli karar başlığında bu hükme aykırı olacak şekilde şikayetçilerden Termotek ... Ltd. Şti.'...

        İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 27.04.2007 günlü resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin bazı koşullarla kurulduğu, taraf1arca bu koşullar yerine getirildiği takdirde ipotek aktinin geçerli olacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Gerçekten, ipotek akit tablosunda ipoteğin davalı şirketten alınacak 5000 ton kömür bedeli ve ... Kömür Firmasına ait çeklerin davacıya iadesi koşulu ile kurulduğu yazılıdır. Borçlar Kanununun 149. maddesi uyarınca bir aktin varlığı ileride tahakkuk edecek bir hadiseye bağlı olarak kurulabilir....

          Kısaca, ipoteğin terkini için akit tablosunda yazılan gayrimenkul satışından kalan 10.milyar TL satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödenmiş olması gerekir. Resmi senette, ipoteğin davalıya senet olarak verilen 9.000 ABD ve 11.000 EURO’dan ötürü kurulduğu yazılmadığından ve davalı taraf da yedindeki senetlere karz ilişkisi nedeniyle hamil olduğunu savunduğundan, davanın reddi yerine resmi senet içeriğine göre ipoteğin kurulma nedeni olmayan senet bedellerinin depo ettirilmesi suretiyle istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK’nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 15.04.2007 tarihli ve 2892 yevmiye no'lu resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, davalıdan alınan borç paranın teminatı olarak 115.000,00 TL bedelle tesis edildiği görülmektedir. Borç ödenmiş olduğu halde davalının ipoteği kaldırmaması üzerine, davacı tarafından 115.000,00 TL dava değeri gösterilip harcı yatırılmak suretiyle dava açılmıştır....

              Somut olayda; davacı tarafından dava dilekçesinde; haczin kaldırılmasına yönelik herhangi bir beyana yer verilmediği, bilakis taşınmaz üzerindeki ipoteğin muvafakati olmaksızın tesis edildiğine dair beyanlara yer verilerek ipoteğin iptalinin talep edildiği görülmektedir. Öyleyse; başvuru, ipoteğin kaldırılmasına yönelik bir dava olup genel mahkemece genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuçlandırılmalıdır. O halde icra mahkemesince şikayetin görev yönünden reddi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğru olup, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....

                İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Burada belirtilmesi gereken önemli sorun, ipoteğin çerçevesini ipotek akit tablosunun tayin edeceğidir....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde aile konutu üzerinde davalı eş ... tarafından diğer davalı banka lehine 2011 ve 2015 yıllarında iki ayrı ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....

                    İlçesi,..,,Mahallesi, 3704 Parsel’de kain, kargir ev vasıflı taşınmaza en son 02.4.2015’te haciz konulduğu, ancak taşınmazda haciz tarihinden önce Türkiye İş Bankası lehine tesis edilmiş 09.5.2002 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankadan alacağı temlik alan Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş.’nin 11.9.2019 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin ticari krediden kaynaklandığı ve borcun sona ermediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu