Davacının iddiası, yetkisiz vekaletname ile tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğuna ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinin 7 nolu bendinde, vekaletnamede davacıyı borç altına sokacak müteselsil kefalete ilişkin bir yetki bulunmadığını, ipoteğin bu yönü ile de usulsüz olduğunu belirterek ipoteğin iptali gerektiğini beyan etmiştir. Dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde ve dava değeri olarak gösterilen miktar gözetildiğinde, davanın vekaletnamede ipotek tesisi için yetki bulunmaması nedeniyle ipoteğin iptaline yönelik olduğu, davacının ipotek akit tablosunda yer alan müteselsil kefalet hükmünden borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin bir talebi olmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesine göre, hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına hükmedilemez ve talep edilmeyen bir konuda karar veremez....
Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, ipotek akit tablosunun eksiksiz olarak getirtilerek, ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olup olmadığının ve yine ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce tamamen ödenip ödenmediğinin tespiti ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmadığından ayrıca, bilirkişiden ek rapor alınarak, borçlunun açıklandığı üzere, bulunduğu yerden daha mütevazı koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değer belirlendikten sonra, (raporda mütevazi semtlerle ilgili denetime elverişli somut belirtmede bulunularak) sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi isabetli olmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin...
Davalı tarafça ipoteğin kasıtlı bir şekilde kaldırılmadığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesine sebebiyet verilerek iş ve ticaret hayatında zarara uğratıldığını, tacirin iş yaptığı piyasa çevresinde uyandırdığı güvenin sarsılmasının ve oluşturduğu iş adamı imajının zedelenmesinin manevi tazminat talebinin kabulü için yeterli olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
a taahüt edilen ürünlerin teslim edilmediğini bu nedenle davalı tarafa ipotek akit tablosu gereğince 60.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile, ... adına kayıtlı ....Tapu Sicil Müdürlüğünün ... pafta no, 1670 ada no, 29 parsel 1.kat, 6 no'lu üzerine bırakılan ipoteğin kaldırılmasını, talep etmiştir. Davalı vekili, söz konusu ipoteğin teminat değil anapara ipoteği olduğunu, müvekkili ...'un davalı müvekkil şirkete borcu bulunduğunu, bu nedenle ipoteğin iptalinin mümkün olmadığını, müvekkilinden almış olduğu ürün bedeline ilişkin 10.000,00 TL borcu bulunduğunu, bu durumun kambiyo evrakı ile sabit olması karşısında haksız ve hukuka aykırı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında düzenlenen davaya konu olan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu ve davacının davalıya 119.354,37 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle davacının menfi tespit davasının ve ipoteğin fekkine yönelik talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT-İPOTEĞİN TERKİNİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ipoteğin terkini, maddi-manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini isteklerinin reddine, maddi tazminat isteğinin kabulüne, manevi tazminat isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.12.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile ihbar olunan vekili Avukat ......
-YTL. mevduat faizi zararının bulunduğu, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, yargılama aşamasında 06.12.2004 tarihinde ipoteğin kaldırıldığı gerekçesiyle, ipoteğin kaldırılması ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin reddine, 1.240....
Şti vekili Davasında : Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalı banka ile ipotek tarihinden önce, kredi ilişkisinin bulunduğunu, söz konusu ipoteğin ise ipotek tarihinden hemen önce yada hemen sonra imzalanan kredi sözleşmesine istinaden verildiğini, ub kapsamda teminat mektubu almak amacı ile ipoteğin tesis edildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Vekaletname, ipotek senedi, Tapu kayıtları, Taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı GEREKÇE : Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacınn üçüncü şahıs ...'a ... tarihinde ... 6....
ne ait Diyarbakır ilinde inşa ettiği enerji tesisi ile ilgili olarak 150.00,00 TL. Parasal destek karşılığı olarak" ... Akaryakıt nak. Ve Tic. Ltd. Şti. Lehine, 15 Ekim 2018 tarihine kadar geçerli olmak üzere tesis edilen 1. Sınıf ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama devam ederken yürürlüğe giren 7181 sayılı Tapu Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 19.maddesi ile 4721 sayılı TMK 883.maddesinde " İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir." hükmü eklenmiştir. Bu doğrultuda davacı vekiline yapılan değişiklik uyarınca süreli ipoteğin terkini için başvuru yapıp neticeyi mahkememize bildirmek üzere süre verilmiş davacı vekilince başvurusu üzerine tapudan ipoteğin fek edildiği mahkememize bildirilmiştir....
zira ipoteğin konulma amacı olan taşınmaz bedelinin üyesi olduğu kooperatif tarafından davalıya ödendiği iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla davalı ... yönüyle de davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Alacak, sona erdiği halde veya borç ilişkisi hiç doğmamışsa taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yoluyla talep edebilir. Somut olayda; davacı, davalı lehine 32 parsel sayılı taşınmazda 1/55 arsa paylı zemin kat 4 numaralı meskeni için 5.2.2002 tarihinde 20 milyar bedelli ipotek tesis etmiş, ne var ki, davalı ile yapılması düşünülen ticari ilişkiden vazgeçildiğini, ipoteğin sebepsiz kalması sebebiyle terkinini istemiştir. Mahkemece, istem hüküm altına alınmış, kararı davalı temyiz etmiştir. Az yukarıda sözü edildiği üzere ipotek tesisinden amaç, bir alacağın teminat altına alınması, bunun ipotek konusu taşınmaz değerinden sağlanmasıdır. İpotek kişisel bir borç için veya üçüncü bir kişinin borcunu taahhüt için kullanılabileceği gibi, bu borcun ipoteğin tesisi sırasında mevcut olması da gerekmez. Olayda; taraflar arasında tesis edilen 5.2.2002 tarihli ipotek işlemi geçerlidir....