WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ten aldığı 300.000,00 TL borç mukabilinde borca karşılık için, 1. derecede, faizsiz faiz ve fekki bildirilinceye kadar şeklinde” tesis edildiği, açıklanan niteliğine göre ipoteğin mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır. MK'nun 875.maddesi gereğince alacaklı ana para dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. İlamsız takibin 300.000,00 TL üzerinden başlatıldığı, takipten itibaren yasal faiz talep edildiği, ipotekli taşınmazın ihalede 363.500 TL'ye satıldığı, 19.11.2012 tarihli dosya hesabında toplam borcun 367.481,24TL olduğu görülmektedir. İcra Mahkemesi'nce alacaklının ana para dışında masraf ve takip tarihinden itibaren itibaren faiz isteyebileceği düşünülerek şikayetin reddi gerekirken, ipoteğin limit ipoteği olduğundan bahisle ana para,faiz ve masraflar toplamının limiti aşamayacağı gerekçesiyle istemin kabulü isabetsizdir....

    Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı ... varisi ... icra dosyasına sunduğu 26.08.2015 havale tarihli dilekçesi ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz etmiştir....

      Diğer bir ifadeyle taraflar, anapara ipoteği ile güvence altına alabilecekleri miktarı belirli bir alacağı da üst sınır ipoteği ile güvence altına alabilirler. Bu durumda, miktarı belirli bir alacak için kurulmuş ipoteğin, anapara ipoteği mi yoksa üst sınır ipoteği mi olduğu sorunu ortaya çıkabilir. Sorunun çözümünde, tarafların ipotek sözleşmesinde kullanmış oldukları ibarelerden ve tarafların iradelerinin yorumlanmasına yardımcı nesnel ölçütlerden (faiz şartı gibi) yararlanılabilir. Tarafların iradelerinin açık olmaması hâlinde ipoteğin çeşidi güvence altına alınan alacağın miktarının belirli olup olmamasından hareketle belirlenmelidir. (Atilla Altop, Anapara İpoteği- Limit (Üst Sınır) İpoteği Ayrımının Uygulamaya Yansıyan Sonuçları, Aysel Çelikel’e Armağan, 1999- 2000, s. 37, 38). (Bknz....

      ipoteğin azami ... ipoteği fekki koşullarının oluştuğu ve davalı ... ipoteği kaldırmasının gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Ekspertiz A.Ş arasında imzalanan 31.5.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, davacının taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteği kaldırmak için davalıya müracaat ettiğinde, davalı tarafından ihtarname ile hesaba 40.842,00 TL'nin depo edilmesi durumunda ipoteğin kaldırılacağının bildirildiğini ancak, ödeme yapılmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin terkinine ve davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2002/12817 sayılı dosyası ile satışa çıkarıldığını, bu icra dosyasında düzenlenen müvekkil banka alacağının üst sınır ipoteği olarak kabulü ile eksik miktar olarak yazıldığını, oysa müvekkilinin alacağının temelini oluşturan ipoteğin üst sınır ipoteği olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürerek, müvekkili alacağının 63.937,01 TL olarak kabulü ile sıra cetvelinin bu şekilde düzenlenmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., borcunun kaynağının ......

            un veraset ilamı doğrultusunda mirasçıları adına İİK'nun 153. maddesi kapsamında onbeş gün içerisinde icra dairesine gelerek alacaklarını almaları ve ipoteği çözmeleri, belirtilen süre içinde geçerli bir mazeret bildirmeksizin parayı almaktan ve ipoteği fek etmekten kaçınmaları halinde icra mahkemesince ipoteğin terkinine karar verileceğine dair muhtıra gönderildiği, sözü edilen muhtıraların ipotek alacaklısının mirasçılarının tümüne ayrı ayrı tebliğ edildiği, mirasçılardan ..., ... ve ...'nın 01.09.2015 havale tarihli dilekçeleriyle depo edilen ipotek bedelinin hisseleri oranında kendilerine ödenmesini ve ipoteğin fekkini talep ettikleri, diğer ipotek alacaklısının mirasçılarının ise, icra müdürlüğünden ipotek bedelini almadıkları gibi tebliğ edilen muhtıralara da itiraz etmedikleri anlaşılmaktadır....

              İİK'nun 153. maddesi uyarınca ipotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini ileri sürerek icra dairesine başvurup, ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir. İcra dairesi alacaklıya on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesi için bir muhtıra tebliğ eder. Alacaklı bu sürede gelmez veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eder ve borçlu borcunu icra dairesine tamamıyla yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. İcra mahkemesince İİK'nun 153. maddesinde öngörülen koşulların oluşması halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gereklidir. Buna göre ipoteğin kaldırılabilmesi için öncelikle ipotek akit tablosuna göre hesaplanacak alacak miktarının tam olarak icra veznesine yatırılması zorunludur....

                Bankası lehine tesis edilen ipoteğin üst sınır ipoteği olması sebebiyle taşınmazlar üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi neticesinde elde edilen 249.646,21 TL ihale bedelinden sadece 100.000,00 TL'nin davalı tarafa ait olması ve geriye kalan miktarın ise davacının alacaklı olduğu takip dosyasına dönmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, ipoteğin üst sınır ipoteği olarak kabul edilip dava çözümlenmiş ise de; kurulan hüküm yanlış olmuştur. Mahkemece icra müdürlüğünce ipoteğin üst sınır olarak kabul edilmesinin yanlışlığından bahsedilerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, alacağın aslına yönelik itiraz çözümlenmişcesine kalan bedelin davacıya ödenmesi şeklinde sıra cetvelinin düzenlenmesine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de, aleyhe bozma yasağı kapsamında kalan bu husus temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır....

                  Davacı taraf, dava dilekçesinde ipoteğin limit ipoteği olduğunu ve sorumluluk tutarının ödendiğini bildirerek borçlu olunmadığının tespiti ve ipoteğin fekkini talep etmiş, davalı ise bu iddiaya ipoteğin karz (kesin borç) ipoteği olduğu yolunda itiraz ederek sorumluluğun devam ettiğini bildirmiştir.Davanın hukuki yorumu ve tavzihi mahkemeye aittir. Açıklanan iddia ve savunma gözetildiğinde açılmış bulunan davanın İİK.nun 72.maddesinde öngörülen menfi tespit davası olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece iddia ve savunmaya yönelik tüm delillerin toplanıp uygun sonuç çerçevesinde karar verilmek gerekirken, davanın hukuki yorumunda hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 19.10 .2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu