Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik-ana bayilik ilişkisi bulunduğunu, bu ilişki devam ederken davalının muhtemel alacak borç için teminat olarak gayrimenkul ipoteği istediğini, davalı lehine ipotek verildiğini, ipoteğin anapara ipoteği olmayıp teminat ipoteği olduğunu, bayilik-ana bayilik ilişkisi sona erdirildiğinde davalının bakiye borcu müvekkilinden almadığı gibi ipoteği de kaldırmadığını, davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını belirterek borçlu olmadıklarının tespitine, takibin 367.006.17 TL.lik kısmının iptali ile ipoteğin uyarlanmasına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya verdiği borç para karşılığında davacının dava konusu ipoteği tesis ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

    İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir. Bu durumda, bir ana para ipoteği veya sabit ipotek söz konusu olur (Köprülü/Kaneti, s. 284; Şeref Ertaş/İlknur Serdar/Damla Gürpınar, Eşya Hukuku, 2008, s. 538)....

      (TMK. md. 881 ) Miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için ana para ipoteği, miktarı ipoteğin tesisi anında belli (muayyen) olmayan fakat ileride gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği kurulur. (TMK. md.851) Ana para ipoteğinde taşınmazın teminat altına aldığı miktar rehin sözleşmesinde yazılı olan meblağ, üst sınır ipoteğinde ise ilerde tahakkuku muhtemel alacağın tahakkuk eden ve fakat üst sınır olarak belirlenen meblağı geçemiyecek olan kısımdır. Tapu Sicil Müdürlüğünde 15.08.1997 tarihinde düzenlenen ipotek akit tablosuna göre, dava konusu 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazın o tarihteki maliki KUTUSAN Teneke Kutu Ambalaj San. Tic. Ltd....

        İcra Dairesinin 2020/438 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, takibe konu ipoteğin üst sınır ipoteği niteliğinde olduğunu, kesin bir borç ikrarını içermediğinden, ilamlı takip yapılamayacağını, müvekkiline ödeme emri gönderilebileceğini, davalı lehine tesis edilen ipoteğin taraflar arasında süregelen ticaretin teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini belirterek, icra takibinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının usule ilişkin itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ipotek takibinin dayanağı resmi senet içeriğine göre, kayıtsız şartsız kesin bir borç ikrarının mevcut olduğunu, davacının ipoteğin üst sınır ipoteği olduğuna dair iddialarının asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....

        İİK'nın 153.maddesi gereğince, icra dairesi ipotek alacaklısına 15 gün içerisinde icra dairelerine gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini usulüne uygun olarak tebliğ eder, alacaklı süresinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep ileri sürmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ederse, icra mahkemesi ipotek kaydının terkinine karar verir düzenlemesi getirildiği, davalılara gönderilen muhtıra üzerine, muaccel olmuş alacak bulunmadığını, ipoteğin inşaat teminat ipoteği olup, inşaat teminat ipoteğinin doğası gereği yazılı bedel değil, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tespit edilecek tüm zarardan sorumlu olduğundan 100.000- TL'nin depolanması ile ipoteğin fekki mümkün olmadığını ileri sürerek ipoteğin fekki talebine itiraz ettiği, söz konusu itirazın İİK'nın 153.maddesinde belirlenen makbul sebep niteliğinde görüldüğü, bu haliyle ihtilafın çözümlemesinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle söz konusu madde kapsamında icra mahkemesinden ipoteğin fekkinin talep...

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibe dayanak ipoteğin üst sınır ipoteği olması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Takip alacaklısı davalının Ürdün vatandaşı olduğu, ülkemiz ile Ürdün arasında imzalanan ve 1976 tarihinde yürürlüğe giren sözleşmenin 2. maddesi uyarınca davalının teminat göstermekten bağışık olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 850. ve devamı maddelerinde ipotek düzenlenmiş olup, TMK'nın 851/1. maddesinde anapara ipoteği ve azami meblağ (üst sınır) ipoteği düzenlenmiştir. Anapara (kesin borç) ipoteğinde ipoteğin kurulduğu aşamada ipotekle temin edilmek istenen alacak halen mevcut ve belirli olup bu alacağa karşılık gelen tutar için ipotek tesis edilir. Bir başka deyişle, ipoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir. Bu durumda, ana para (kesin borç, karz) ipoteği söz konusu olur....

        AŞ. arasında birden ziyade mal alımına ilişkin anlaşmalar yapıldığı, dava dışı şirketin borçlarına karşılık şirket ortaklarından davalının İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, Tuna Mahallesi, 49 ada, 9 parsel sayılı taşınmaz da 28/09/1999 tarihinde davacı şirket lehine 75.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği tesis edildiği, davacı şirket ile dava dışı şirket arasındaki mal alım-satım sözleşmelerinin 02/04/2000 tarihinde fesh edildiğini, davacı şirketin İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2000/838 esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yönünde takip başlattığı, geçen zaman zarfında takip dosyasının yenilenerek 2007/9605 numarasını aldığı, taraflar arasında yanı zamanda ipoteğin kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat talepli davalar görüldüğü, hali hazırda dava konusu yapılan ipoteğin taşınmaz üzerinde devam ettiği görülmüştür. Davacı T1 Vekili de dava dilekçesinde ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu beyan etmiştir....

        almak için kurulan ipoteğin kesin borç ipoteği olduğunu, hal böyle iken yerel mahkemenin “ipoteğin kesin borç (anapara) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK 149....

        Kesin borç ve üst sınır ipoteği ayrımı, ipotekle alacak arasındaki ilişkinin yoğunluğu esas alınmak suretiyle yapılmıştır. İpotek tesis edilirken alacağın miktarının belirli ve borcun mevcut olması kaydıyla ipotek miktarı dışında faiz ve takip giderlerinin de rehin teminatından yararlanacağının öngörülmüş olması halinde, tarafların anapara ipoteği kurmak istedikleri kabul edilebilir. Rehin sözleşmesinde ipoteğin alacağa bağlı olarak limitli tesis edildiği hallerde üst sınır ipoteği olduğu kabul edilmelidir. İpoteğin kesin borç veya üst sınır ipoteği olması yapılacak takibin türü bakımından önem taşımaktadır. Kesin borç ipoteğinde temel ilişkiden(borç ilişkisinden ) doğan bir alacak teminat altına alınmaktadır. Temel borç ilişkisinin geçersiz olması nedeniyle alacak doğmamışsa yapılan tescil görünürde alacaklı lehine bir rehin hakkı doğurmaz....

          Hukuk Dairesince 28.05.2015 tarihli ve 2015/10810 E., 2015/14516 K. sayılı kararı ile; “…Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine, borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, ipoteğin üst sınır ipoteği (limit ipoteği) olup, ilamlı icra takibi yapılamayacağını ileri sürerek, takibin iptalini istedikleri, mahkemece ipoteğin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını havi olmadığı, alacağın genel mahkemede yapılacak yargılama ile belirlenmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir....

            UYAP Entegrasyonu