WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, ipoteğin limit ipoteği değil karz ipoteği olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davaya konu ipoteğin limit ipoteği olarak kurulmuş olduğu kabul edilmiş ve ipoteklerin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemenin 29.01.2014 tarihli, şikayetin kabulüne dair verilen karar Dairemizin 18.02.2015 tarihli ilamı ile "itiraza konu sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan ipoteğin üst sınır ipoteği olup olmadığını tespit etmek üst sınır ipoteği ise satış tarihi itibariyle, alacağını bilirkişiye hesaplattırarak şikayet olunana fazla pay ayrılıp ayrılmadığını belirlemek görevinin icra mahkemesine ait olduğundan bahisle" kararın bozulduğu ve bunun üzerine mahkemesince verilen görevsizlik kararı ile gönderildiği bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; borçlunun şikayet olunan lehine verdiği ipoteğin, 1.500,00 TL bedelle sınırlandırıldığı, kredi sözleşmeleri için verilen ipoteğin her halükarda üst sınır ipoteği olduğu, ipotekte ayrıca faiz ve benzeri giderlerin dahil edilmesinin, ipoteğin bu niteliğini ortadan kaldırmadığının sabit olduğu, şikayet olunanın alacağının 1.500,00 TL ile sınırlı olduğu, şikayet olunana...

      Hemen belirtmek gerekir ki, dar yetkili icra mahkemesinde taraflar arasında düzenlenen ipotek aktinin kesin borç ipoteği ya da limit ipoteği olup olmadığı hususu, ipotek akit tablosu içeriğine göre belirlenir. Bir başka deyişle, icra mahkemesinin, genel mahkemede uygulanması icap eden kurallara göre ipotek akit tablosunu yorumlaması yasaya uygun bulunmamaktadır. Somut olayda, takibin dayanağı 08.01.2009 tarih ve 197 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde;ipoteğin ...'nın ...'dan aldığı 61.000,00 TL bedel mukabilindeki borç için tesis edildiği görülmektedir.Bu durumda, ipoteğin mevcut bir alacak için kurulduğu anlaşıldığından takip konusu ipoteğin kesin borç ipoteği olduğunun kabulü gerekmekte olup; yukarıda da değinildiği üzere; borçlunun ipoteğin teminat ipoteği teşkil ettiğine yönelik iddiasının incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği açıktır. Öte yandan, İİK.'...

        yatırımcı tarafından yapılacak fonlanmanın ne şekilde teminat altına alınacağının, gayrimenkuller ve ipotek miktarları da belirtilmek suretiyle zikredildiğini, henüz yatırımcı tarafından ödenmiş bir meblağ yokken ipoteğin tesis edildiğini, ipoteğin tesisinin gayesinin yatırımcının olası zararını teminat altına almak olduğunu, bu nedenle ipoteğin üst limit ipoteği olduğunu, ipoteğin tesis tarihi olan 01/10/2012 tarihinden önce yatırım konusu olan meblağların ödenmemiş olması ve tek seferde değil de farklı tarihlerde ödeneceği gözönüne alındığında ipoteğin miktarı belli olmayan veya belki de hiç doğmayacak bir zarara karşı teminat olarak tesis edildiğinin belli olduğunu, ipotek borçlusunun ipotek limiti ile sorumlu olduğunu, bu durumun takibin her aşamasında gözetilmesi gerekirken tahsilat yapılırken kendilerinden limit ipoteği içerisinde kalması gereken vekalet ücreti, takip masrafları ve sair giderlerin de tahsil edildiğini, alacaklı tarafından takipte faiz talep edilmediğini, buna rağmen...

          Şikayetçi tarafından ipotekle yüklü olarak satın alınan taşınmaz kaydı üzerine 08.03.2004 tarih ve 3046 yevmiye numarası ile 10.000.000.000 eski TL bedelle 1 yıl süreyle faizsiz ipotek tesis edildiği ve bu ipoteğin karz ipoteği (kesin borç ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nun 875. maddesi gereğince, alacaklı, ipoteğin fekki için, ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. Buna göre aynı kanunun 883. ve İİK'nun 153. maddesi gereğince borçlu da ipoteğin kaldırılması için icra dairesine doğrudan başvurabilir. Somut olayda ipotek akit tablosunda yer alan bila faizli dönem, 08.03.2004-08.03.2005 arası zamanı ifade etmekte olup, vade tarihinden talep tarihine kadar anapara ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir....

            Davalı vekili; ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, kefalet teminatı olan borçtan davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir Mahkemece taşınmaz üzerindeki ipoteğin 38.500.TL limitli üst sınır ipoteği olduğu, davalı banka yazı cevabından davacı ve ipoteğin tesis eden dava dışı 3 kişinin davalı bankaya herhangi bir borçlarının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 07.05.2007 tarihli dava dilekçesinde davalı banka lehine tesis edilen 20.04.2004 tarihli 38.500 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece asıl borçlu olan ipotek verenin ve davacının davalı bankaya borcu bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

              İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı alacaklılar tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu olan ipoteğin, üst limit ipoteği olduğunu, üst limitin ise 2.000.000,00 TL olduğunu, bu üst limit, alacaklının tüm talepleri (anapara, faiz, takip gideri) karşılayacak en yüksek miktar olduğunu, dosyaya konu ipotek tesis edildiği anda doğmuş, miktarı ve ödeme koşulları belirli bir alacağın mevcut olmadığını, ipoteğin kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında inşa edilecek yapıda yapı kullanma izin belgesi almaya engel olabilecek eksikliklerin teminatı olarak verildiğini, bu durumda da ortada ne doğmuş bir alacak ne de miktarı belirli bir alacak olmadığını, mahkemenin dava konusu ipoteği anapara ipoteği olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

                Davalı vekili tarafından, ipoteğin kesin borç ipoteği olmadığı, teminat ipoteği olduğu, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, gerekçe yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ipoteğin yaraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte borçlunun itirazı üzerine takip alacaklısı tarafından açılan itirazın kaldırılması talebine ilişkindir....

                Takip dayanağı 18/02/2019 tarih, 1623 yevmiye numaralı ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin, kesin borç ipoteği olması nedeniyle, borçluya İİK.nın 149. maddesi gereğince icra emri gönderilebilmesi için İİK.nın 150/ı maddesinde öngörülen şartların oluşmasına gerek yoktur. Bu durumda taraflar arasındaki ipotek aktinin kesin borç ipoteği olduğu ve alacaklı tarafından ihtarla borçlunun temerrüde düşürüldüğü görülmekle, İİK nun 149. Maddesi kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yukarıda değinilen kanuni düzenleme ve açıklamalar ışığında, takip konusu ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği olarak tesis olunduğu, bir başka anlatımla, ipoteğin, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasında bir usulsüzlük bulunmadığından davanın reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun, icra mahkemesine şikayet yoluyla yaptığı başvuruda, ipoteğin teminat amacıyla tesis edildiğini, limit aşımı olduğunu ve ipoteğin 01.05.2010 tarihine kadar tesis edildiğinden bu tarihten sonra ipoteğe dayanarak takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, limit aşımı dışındaki şikayetlerin 7 günlük süreye tâbi olup süresinde olmadığı, ipoteğin üst sınır (limit) ipoteği olduğu ve limit aşımının söz konusu olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği...

                  UYAP Entegrasyonu