Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olup alacaklı ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabilir. Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır.(HGK 18.06.2019 tarih ve 2017/12-356 E, 2019/711K) Somut olayda; 18.06.2014 tarihli 13533 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; şikayetçilerden ...’nın taşınmazı üzerinde, ipoteğin ...'nin alacaklı bankadan doğmuş ve doğacak borçlarına ilişkin olarak üst sınır ipoteği şeklinde tesis edildiği ve ipotek limitinin 920.000TL olduğu görülmektedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar (mirasçılar) vekili 20/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Kütahya 1.İcra Müdürlüğü’nün 2018/9869 Esas Sayılı İcra takip dosyasına ait 6 Örnek icra emrinin müvekkillerine tebliğ edildiğini, süresi içinde takibe ve takibin şekline itiraz ettiklerini, ayrıca esastan ise itiraz konusu takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup müvekkillerine örnek 6 icra emrinin tebliğ edildiğini, alacaklı tarafın örnek 6 icra emri göndermek sureti ile ilamlı takip yapma hakkının olmadığını, takibe mesnet teşkil eden borç ile ilgili olarak alacaklı tarafın müvekkillerine gönderdiği ve tebligat kanunu hükümleri çerçevesinde tebliğ edilmiş bir hesap kat ihtarnamesinin mevcut olmadığını, takibe mesnet teşkil eden ipoteğin resmi senedi incelendiğinde ipoteğin kesin borç ipoteği değil teminat ipoteği olduğunun açıkça anlaşıldığı, hal böyle olunca alacaklı tarafın müvekkillere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte icra emrinin değil, ipoteğin paraya çevrilmesi...
nun borcundan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka lehine tesis edilen 05.10.2007 tarihli ipoteğin teminat ipoteği olduğunu ve dava dışı borçlu ...'nun kullandığı ve kullanacağı tüm kredilerinin teminatını teşkil ettiğini, dava dışı ...'nun borcunun devam ettiğini ve taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın alan davacının yeni malik sıfatıyla borçtan sorumlu olduğunu, 23.06.2009 tarihinde taşınmazı ipotek şerhi ile birlikte satın alan davacının müvekkili şirketin ihtarnamesi kendisine ulaşana kadar taşınmazı üzerindeki ipoteği kaldırmak için talepte bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
da bulunan başka bir şirket için taşınmazı ipotek ettirdiğini, bu sebeple ipoteği kaldıramadığını, davalı bankanın davacıya herhangi bir ihtar göndermeden taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, bu hususa itiraz ettiklerini, davanın halen sonuçlanmadığını belirterek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava konusu taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, taşınmazın eski maliki ...'ın tüm borçlarına yönelik taşınmaza ipotek konulduğunu, davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ipotek resmi senedinin incelenmesinde ...'ın ... Ltd....
AŞ arasındaki bayilik sözleşmesinin 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini ve müvekkilinin dava dışı üçüncü kişi ile bayilik sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin sona ermesine rağmen ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle keşide edilen 27.09.2010 tarihli ihtarla ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, davalıların ipoteği kaldırmayarak alacak yaratmaya çalıştığını, ancak müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığını, TMK'nın 881. maddesi uyarınca halen mevut veya ilerde doğması olası bir alacağı teminat için ipotek kurulabileceğini, TMK'nın 851. maddesi uyarınca miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için anapara ipoteği, miktarı ipoteğin tesisi anında belli olmayan fakat ilerde gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği şeklinde ipotek kurulabileceğini, taraflar arasındaki ipoteğin doğmuş ve doğacak tüm hakları kapsaması nedeniyle üst sınır ipoteği olduğunu, müvekkilinin sorumlu olduğu ipotek miktarının üst sınırı olan 9.800,00 TL ipotek bedelinin ödenerek ipoteğin kaldırıldığını...
ye tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devrettiğini, müvekkili ile T5 arasındaki bayilik sözleşmesinin 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini ve müvekkilinin dava dışı üçüncü kişi ile bayilik sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin sona ermesine rağmen ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle keşide edilen 27.09.2010 tarihli ihtarla ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, davalıların ipoteği kaldırmayarak alacak yaratmaya çalıştığını, ancak müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığını, TMK'nın 881. maddesi uyarınca halen mevut veya ilerde doğması olası bir alacağı teminat için ipotek kurulabileceğini, TMK'nın 851. maddesi uyarınca miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için anapara ipoteği, miktarı ipoteğin tesisi anında belli olmayan fakat ilerde gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği şeklinde ipotek kurulabileceğini, taraflar arasındaki ipoteğin doğmuş ve doğacak tüm hakları kapsaması nedeniyle üst sınır ipoteği olduğunu, müvekkilinin sorumlu olduğu ipotek miktarının üst...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/01/2015 NUMARASI : 2013/770-2015/17 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın dava dışı ...'ne kullandırdığı kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, kredi hesabının kat edilmesi üzerine müvekkilinin gayrimenkulünün ipotekten kurtulabilmesi için bankaya 196.364,06 TL ödeme yaptığını, ipoteği fek edeceğini beyan eden davalının ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kredi kullanan dava dışı şirketin bankaya borcunun halen devam ettiğini, ipoteğin fek talebinin dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
-TL.bedelle ipotek tesis ettiğini, verilen çeklerden 2 tanesi dışında diğerlerinin ödenmemesi üzerine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, tesis edilen ipoteğin teminat ipoteği şeklinde tesis edildiğinden taraflar arasındaki borç miktarının kesin olarak ipotek belgesinde belli olmadığını, bu nedenle öncelikle taraflar arasındaki mevcut alacağın genel mahkemede tespit edilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmasının usulsüz olduğunu, talep edilen faizin başlangıç tarihinin de belirtilmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....
. - K A R A R - Davacı banka vekili, Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüş ve itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada ise ipotek limit fazlası için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Davalı vekili, davaların reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu kabul edilmiş ve benimsenen bilirkişi raporuna göre ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipteki kısmi itiraz da nazara alınarak 57.500.000.000.-TL. ipotek alacağına yönelik itirazın iptaline, kabul edilen miktar ile birlikte toplam 86.250.000.000....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı bankanın...Şubesi ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine teminat olarak davaya konu taşınmazları davalı banka lehine ipotek ettiğini, kredi borcunun ödenmesine ve talebe rağmen ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....