WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ermiş olması nedeniyle ve ayrıca 4 parsel sayılı taşınmazın üzerinde aile konutunun yer alması ve bu taşınmaz bakımından ipoteğin kurulması anında MK 194.maddesindeki eşin rızasına ilişkin yasal zorunluluğun yerine getirilmemiş olması nedeniyle fekkine, davacılardan ....... bakımından yukarıdaki nedenlerle diğer davacılarla birlikte borçtan sorumlu olmadığının tespiti talebine ilave olarak, asıl borç sona ermekle kefilin sorumluluğun sonra ermesi nedeniyle ve kefalet sırasında eşinin rızası alınmadığından kefaletin geçersizliğinin ve borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    Sayılı ilamı incelendiğinde , anılan davada ipoteğin fekki, olmadığı takdirde tazminata hükmedilmesi ve menfi tespit taleplerinin değerlendirildiği, ipoteğin fekki isteminin reddi kararının da taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ipoteğin fekki isteminin reddine ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı, diğer taraftan Y.12. HD.nin 2020/6520 E. 2021/2798 K. Sayılı emsal içtihadı dikkate alındığında, takip alacaklısı lehine vekalet ücretine hükmedilirken menfi tespit talebinin reddi için ayrı , ipoteğin fekki olmadığı takdirde tazminat isteminin reddi için ayrı vekalet ücretine hükmedilmediği , bu nedenle vekalet ücretinin bütünü bakımından ilamın infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır....

    in borçlusu olduğu 21.09.2016 tarihli kredi sözleşmesine verdiği müteselsil kefaletin şekil şartlarını sağlamadığı, davacıların kefâlet borcundan dolayı sorumlu olmadıkları, ancak şeklen geçerli olan kredi sözleşmesindeki dava dışı ...'in borcu nedeni ile davacılar murisi tarafından verilen ipoteğin üçüncü kişi lehine ipotek niteliği taşıdığı, şekil şartlarında bir eksiklik bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması talebi yönünden davanın reddine, menfi tespit talebi yönünden davanın kabulüne, murisin davalı ile dava dışı ... arasında imzalanan 22.09.2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden kalan 292.377,44 TL için müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      ne tahsis edilen krediden dolayı kefil sıfatıyla borcunun ve sorumluluğunun devam ettiği, davacının taşınmazını kendisinin asil veya kefil sıfatıyla doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı davalı bankaya ipotek olarak verdiği, kefil sıfatıyla borcunun devam etmiş olması nedeniyle ipotekten kaynaklı sorumluluğunda devam ettiği, zira ipoteğin kefil sıfatıyla doğmuş ve doğacak borçları da kapsayacak şekilde tesis edildiği, davacının iddia ettiği gibi ... Halı Mobilya Ltd. Şti.'ne tahsis edilen kredi borcunun kapanmış olması ipoteğin kaldırılması sonucu da tek başına doğurmayacağı, bu nedenle davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı, davacının borçlunun haline münasip evinin haczinin caiz olmadığı ve meskeniyete ilişkin iddiası yönünden mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek iddialardan olmadığı ..." şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 10/10/2013 NUMARASI : 2013/197-2013/251 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi A. Y. E.'in 29.01.2007 ve 27.04.2007 tarihli vekaletnamelerle kardeşi H. Y. E.'i “...Çankaya 3. Bölge E....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı bankadan 2.03.2006 tarihinde Tarım Destek Kredisi adı altında kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını, kredinin teminatı olarak 2.03.2006 tarihinde 50.000,00 TL miktarlı taşınmazları üzerine ipotek tesis edildiğini, kullandığı kredi borcunu 16.09.2008 tarihinde tamamen ödeyip kapattığı halde bu kredi nedeni ile tesis edilen taşınmazlardaki ipoteklerin kaldırılmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazlarındaki ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            Fekki istenen ipoteğin dayanağı olan hisse devir sözleşmesinin ve cezai şartın geçerliliği, davalının kefaletinin tam ve eksiksiz kalkıp kalkmadığı, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden ---------- dosyası bekletici mesele yapılmıştır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 10/06/2009 No : 276/258 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait gayrimenkulün oğlu ... ...’nın davalı banka ile imzaladığı ve finansal kiralama sözleşmesi için ipotek verildiğini, sözleşmenin süresinin dolduğunu ve tarafların edimlerini yerine getirmesi nedeniyle sona erdiğini, şifahi taleplerine rağmen davalı bankanın ipoteğin fekki için gerekli işlemleri yapmadığını, daha sonra ... ...’nın kullandığı ve ödeyemediği taşıt kredisi nedeniyle müvekkiline ait gayrimenkulle ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, ipoteğin araç kredisi için verilmediğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep...

                Davalı vekili, ipoteğin asıl borçlunun veya kefillerinin davalı bankaya karşı asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlarını kapsayacak şekilde tesis edildiğini, ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller sonucunda, ipoteğin borçlu ve kefillerinin asaleten yada kefaleten doğmuş ve doğacak borçlarına teminat olarak tesis edildiği, sözleşmede kefil olan dava dışı H. E.’ün davalı bankaya borcunun bulunduğu, ipoteğin teminatının devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davanın esasına gelince; dava dosyası içinde bulunan uyuşmazlık konusu ipotek akit tablosunun incelenmesinden ipoteğin, dava dışı ... isimli kişinin konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle davalı bankaya doğmuş ve doğacak borçlarını teminat altına aldığı anlaşılmaktadır. Bu arada davacı ipoteğin fekki için davada önce bankanın istediği borcu ödediğini iddia etmiş ise de, bu hususta davalı bankanın kendini belli bir alacak tutarı ile sınırlandırdığına ilişkin yazılı delil yoktur. Bu durumda mahkemece banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının gerek davadan önce gerekse davadan sonra yapmış olduğu tüm ödemeler göz önünde tutularak borcun tamamını karşılaması halinde ipoteğin fekki, aksi halde davanın reddi yoluna gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. " denmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu