nun maliki olduğu taşınmazların tapu kaydı üzerine ipoteklerin aynı koşullarla hükmen tesciline, ..., ..., ...'nun maliki bulunduğu 5 adet işyerinin 12 Şubat Apartmanının zemin 1 ve zemin 2 nolu işyerinin tapu kaydı üzerine ipoteklerin aynı koşullarla hükmen tesciline karar verilmesini talep etmiş; 16.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile yanlış işlemlerde sorumlu bulunan devletin, kasti işlemlerden sorumlu olacağını, bu anlamda hükmen tescile karar verilmezse, bu defa bedel üzerinden Hazine'nin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek ipoteklerin usulsüz fekki dolayısıyla fek işlemi tarihinden başlamak üzere ipotek akit tablolarında belirtilen faiz oranları üzerinden ipotek bedellerinin Hazine'den ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. II....
kaldırılmadığını, ipoteklerin bankalarca kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
A.Ş arasında 24.11.2010 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Borçlanma Sözleşmesi yapılmış olup müvekkiline A 3 blok 109 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 230.000,00 TL bedelle satıldığını, söz konusu taşınmazı müvekkiline 2013 yılında takyidatlarıyla müvekkiline "hukuki ayıplı" şekilde teslim ettiğini, konkordato süreci sonunda takyidatların kaldırılacağı beyanları karşısında tapuyu hukuki ayıp teşkil eden takyidatlarıyla devralmak zorunda kaldığını, ancak gelinen aşamada taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılması bir yana, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu edildiği ve satış aşamasına geldiği gerçeği karşısında işbu dava ile yolsuz tescil niteliğindeki ipoteklerin terkinini talep etmek zorunda kaldığını, davalı bankanın söz konusu gayrimenkul üzerinde davalı ... İnş. Taah. ve Tic....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/351 KARAR NO : 2021/396 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : UKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2020 NUMARASI : 2020/249 ESAS - 2020/232 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bütün alacak kalemleri yönünden fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; tedbiren ve davalıdır şerhinin tapu kaydına işlenerek, B Blok 11. kat 124 taşınmazın müvekkil üzerine olan tapu kaydındaki haksız iyiniyete aykırı olarak üzerinde davalı lehine bulunan takyidatların, ipoteklerin müvekkil ile satım sözleşemesinin yapıldığı tarihten itibaren pürüzler ve takyidatların tapu kaydından silinmesine, müvekkilin zarara uğramaması için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine ve tedbirin...
GEREKÇE: Talep, ipoteğin kaldırılması istemiyle açılan davada, ipotekli taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışının tedbiren durdurulması istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2017/155 E., 2019/268 K. 1- İlk derece mahkemesince, tapu iptal ve tescil davasında davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmazların üzerindeki tüm takyidatların kaldırılması talebinin ise bu konuda harçları yatırılarak, usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. 2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı mirasçıları vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16....
Davacının dayandığı sözleşme gereğince takyidatların kaldırıldığı ve 170.000 TL'den artan paranın davacıya ödendiğini davalı ispatlamalıdır. Davalı takyidatları kaldırarak artan parayı ödediğini ispatlayamamıştır. Kaldı ki para ödemesi gerektiğine dair bir savunması dahi yoktur. Zira yeni sözleşme ile eski sözleşmenin değiştirildiğini ve tapudaki devirin de yeni sözleşmeye dayalı yapıldığını savunmaktadır. Yeni sözleşmedeki imzanın davacıya ait çıkmaması üzerine bu kez yapılan devirin ilk sözleşme nedeniyle yapıldığı ve 170.000 TL'nin ödenmediğini davacının ispatlaması gerektiği düşünülemez. Davalının ilk savunması ile ilk sözleşmedeki edimlerin ifası amacıyla takyidatların kaldırılması amaçlı olarak davacıya 170.000 TL ödeme yapılmadığı sabit olmuştur....
Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete ödenen 355.500,00- TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca faiziyle birlikte Müvekkile iade edilmesi ile dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş ve T3 A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....
.- 2014/11879 K. sayılı bozma ilamında açıkça; “..mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda meskeniyet şikayetine konu taşınmazın borçlu hissesine düşen değeri 160.127,34 TL, borçlunun haline uygun evi alabileceği miktar ise 145.000,00 TL olarak belirlendiğine göre mahkemece, mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli olan 145.000,00 TL'nin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkemece, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerindeki ipoteklerin niteliği ilgili bankadan sorulmalı ve ipotek akit tabloları celbedilerek ipoteklerin hangi amaçla tesis edildiği ve ipotek borcunun ödenip ödenmediği öncelikle saptanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru değildir.” denilmiştir....
kaldırılması açısından bankayı davalı olarak gösterildiği tüketici uyuşmazlığı ile birlikte açılması nedeniyle mahkememizce bu talebin değerlendirilebileceği, yukarıda değinilen ipotek tarihleri dikkate alındığında mahkememizce konulan ihtiyati tedbirlerden önce ipoteklerin işlendiği, yanlar arasında yapılan sözleşmenin tapuya şerh verilmemek suretiyle davalı bankanın tapu siciline güven ilkesi gereğince ipoteklerin konulduğu tarih itibariyle dava konusu taşınmazda davacı olan 3.şahsın üstün bir hakkı olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, MK 1023.maddesinde tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan 3.kişinin bu kazanımının korunacağının açıkça düzenlendiği, bu nedenle banka lehine tesis edilen ipoteklerin kötü niyetle konulmuş olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davacının yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesinin ilk başlangıçta hem resmi şekilde yapmayıp hem de tapuya şerh verdirmemekle bu sonucun doğmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle banka...