"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.11.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 1.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 3262 ada 5 parsel sayılı davacıya ait taşınmazda, 2981 sayılı yasa kapsamında yürütülen imar çalışmaları sırasında davalılar murisi Halil Yaman lehine 56.000.000 TL miktarında konulan kanuni ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılardan ..., davacının anlaşmak üzere kendilerine bir talepte bulunmadığını belirterek açılan davayı kabul etmemiş, diğer davalılar yargılamaya katılmamışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı bankadan konut kredisi kullandıklarını, krediden dolayı taşınmaz üzerine çeşitli tarihlerde ipotekler konulduğunu, borcu ödemelerine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile aleyhlerine icra takibi yapıldığını ileri sürerek asıl ve birleşen davalarda ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
nin aldığı teminat mektubunu bankaya iade ettiğini ve iş bu kredi riskinin ortadan kalkıp kapandığını, kredi ilişkisinin sona ermesi nedeniyle ipoteklerin fekkinin davalı bankadan talep edildiğini, davalı bankanın müşterilerinden ... ’a kullandırdığı krediye... . AŞ’nin kefaleti olmasını bahane ederek müvekkiline ait gayrimenkuller üzerindeki ipoteklerin fekkinden kaçındığını ileri sürerek müvekkilinin taşınmazları üzerinde bulunan davalı banka tarafından konulmuş ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ipoteklerin davalı banka adına düzenlenmiş olduğu ve bu kapsamda husumetin doğru yönlendirildiği, ancak ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
Petrol AŞ. ile davalı arasında yapılan akaryakıt bayilik sözleşmesinin teminatı olarak diğer müvekkilinin taşınmazları üzerinde ipotek tesis edildiğini, ancak istasyonun bulunduğu yerin dava dışı belediye tarafından tahliye ettirildiğini, bayilik sözleşmesinin devam etmesinin mücbir sebep nedeniyle fiilen ve hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece taraflar arasında imzalanan protokolün 3.6 maddesinde mülkiyeti dava dışı belediyeye ait olan istasyondan bayiinin belediye tarafından tahliye edilmesi durumunda ödeyeceği tazminat miktarlarının gösterildiğini, müvekkilinin bu nedenle davacı şirket aleyhine açtığı tazminat davasının sonuçlanması beklenmeden ipoteklerin fekkine karar verilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....
işlem ve uygulamaya dayalı ipoteklerin kaldırılması amacı ile dava açıldığını, davalıların haksız hukuki uygulaması tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuata aykırı olduğu gibi Anayasa’ya da aykırı olduğunu, Anayasamızın 35....
Somut olayda davacı tarafça, limited şirket hisse devir sözleşmesinde öngörülen edimlerin teminatı olarak verilen ipoteklerin kaldırılması ve cezai şart talep edilmiş olup, işbu dava yukarıda anılan hüküm uyarınca mutlak ticari davadır. Bu durumda mahkemece, davanın asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu takip dosyası uhdesinde bulunan ipotekler ile ilgili olarak ipotek borcunun ödendiğini, 150/c şerhlerinin kaldırılmış olduğunu ve dosyanın infaz ile kapatıldığından ipoteklerin hükümsüz kalmış olması sebebiyle ipoteklerin kaldırılmasının talep edildiğini, taleplerinin icra müdürlüğünce kabul edildiğini, 29.11.2021 tarihli muhtıra çıkarıldığını ve alacaklıya ipoteği kaldırması için 7 gün süre verildiğini, verilen süre içerisinde ipoteklerin kaldırılmadığını, dosyanın re'sen İİK'nun 153. gereğince mahkemeye gönderildiğini, Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/209- 209 d.iş-karar sayılı ilamı ile "..ipoteğin kaldırılıp tapuya yazı yazılması hususunun icra dairesinin yetkisinde olduğu.." şeklinde verilen karar gereğince söz konusu ipoteğin kaldırılması işleminin yetkili ve görevli makam olarak Bursa 10....
geçersiz olduğunu, davalının dosya borcunun çok üstünde 7 adet taşınmaz için satış talep ettiğini ileri sürerek müvekkili adına kayıtlı 2 adet taşınmaz üzerindeki ipoteklerin geçersizliğinin tespiti ile ipoteklerin kaldırılmasına, takibin müvekkiline ait 2 taşınmaz yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan özleşmeye istinaden taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda müvekkili şirketin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu, taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kurum ve kişilerce kaldırılması gerektiğini, müvekkil şirketten kaynaklanmayan sebeplerle, Resmi makamların kısıtlamaları ve işbu makamlar nezdinde sürdürülen çalışmalar nedeniyle taşınmazların tescilinde zorunlu bir gecikme meydana geldiğini, müvekkil şirketin içerisinde bulunduğu durum dikkate alındığında yaşanılan olayların mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiğini, lehine ipotek tesis edilmiş olan T3 Şirketi tarafından alacak miktarını fahiş miktarda aşan ipoteklerin haksız ve mesnetsiz bir şekilde teminat olarak tutulduğunu, dava konusu bağımsız bölüm üzerinde bulunan tüm ipoteklerin öncelik ve ivedilikle T5. ve T3 Şirketi tarafından terkin edilmesi gerektiğini, takyidatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun T5. ve T3 Şirketi'ne ait olduğunu...
Davacı vekili dava dilekçesinde tapuda devir edilen gayrimenkuldeki ipoteklerin, takyidatların kaldırılması gerektiğini açıkça ileri sürmüştür. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki ipotekler, takyidatlar nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği ipotek alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....