İş Mahkemesi'nin 18.09.2019 tarih, 2017/328 Esas ve 2019/89 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,...” karar verilmiştir. V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ Davacı vekili, dava konusu borçların öncelikle borçlu şirketten tahsili yoluna gidilmesi gerektiğini, tahsil edilemezse müvekkilinden talep edilebileceğini, borçlu şirketin borçları yapılandırdığını ve buna göre borcun yenilendiğini müvekkilinin borçlu sıfatının kalmaması nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir....
tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda munzam zarar ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla söz konusu taşınmaz bedelinin denkleştirici adalet ilkesi kapsamında yapılan hesaplama neticesinde tespiti ile reeskont faiziyle birlikte müvekkiline iadesine ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar T5 ve T3 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
kendi borcundan kaynaklı ipotek ve haciz yüklü olarak devretmekle yükümlülüğe girdiğini, ödemelerini yapan müvekkilinin taşınmazın üzerinde ipotek kurulmasının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davalı T8 Koza ile 24/12/2019 tarih itibariyle tek taraflı olarak kredi ilişkisini kestiklerini, müvekkilinin de aralarında bulunduğu taşınmaz maliklerinin ihtarnamede detayı verilen borçtan sadece maliki olduğu taşınmazın üzerindeki ipoteğin limiti kadar ve ipotek yükü ile sorumlu olduklarını, diğer davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilmesini talep ve dava etmiştir....
Kat 6 nolu bağımsız bölüm ile Ödemiş İlçesi, Adagüme Mah., 383 ve 384 Parsel sayılı taşınmazlardaki konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının usul bozmasına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının davalı ile ileride yapacakları alışveriş için taşınmazların ipotek olarak verildiğini, davacı ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki olmamasına rağmen ipoteklerin çözülmesi için icra takibi başlatıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, ipoteklerin fekkini, takip dosyasının iptalini talep ve dava etmiştir....
Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasın, müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi açısından davalılar Akbank T.A.Ş tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu İstanbul İli Esenyurt İlçesi Çınar Mahallesi 382 ada 43 parsel, g (gökçeada) blok 140 bağımsız bölümde yer alan taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili ve teslimini, diğer davalı Akbank A. Ş. tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı Müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin borçluya 03.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve borçluya ait banka hesapları ile taşınmazlarına haciz konulduğu, borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda şikayette bulunduğunu ve ödeme emri tebliğ tarihinin 18/05/2018 tarihi olarak düzeltildiğini, itirazı üzerine takibin durduğunu ve hacizlerin kaldırıldığını ancak alacaklı vekilinin talebi üzerine banka hesapları ile taşınmazlarına yeniden konulan hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce...
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin borçluya 03.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve borçluya ait banka hesapları ile taşınmazlarına haciz konulduğu, borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda şikayette bulunduğunu ve ödeme emri tebliğ tarihinin 18/05/2018 tarihi olarak düzeltildiğini, itirazı üzerine takibin durduğunu ve hacizlerin kaldırıldığını ancak alacaklı vekilinin talebi üzerine banka hesapları ile taşınmazlarına yeniden konulan hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce...