Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun meskeniyet iddiası ile hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmaısna karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi Dava, Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ile hacizlerin kaldırılması ve satışın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali, borçlu olmadığının tespiti, hacizlerin kaldırılması ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkeme, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki kapı alım satımına ilişkin olarak düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine dayalı alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasında, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine yönelik müteferrik kararın temyizi istemine ilişkin olup, taraflar tacir olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır....
Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Akbank T.A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davanın görev ve yetki itirazları kapsamında İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, taşınmaz üzerindeki diğer takyidat lehdarlarına husumetin yaygınlaştırılmasına, esasa ilişkin diğer itirazları kapsamında haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Temyiz başvuru dilekçesinde; sırf alacaklı ve borçlu ve hatta alacağı temlik alan yeni alacaklının arabuluculuk yolu ile borcun aslında olmadığı hususunda anlaşmış olması ve bu arabuluculuk tutanağının mahkeme ilamı ile aynı kuvvette kabul edilerek olaydaki diğer birçok unsuru yok kabul ederek verilen kaldırma kararının bozmayı gerektirdiği ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takip borçlusu ile temlik eden ve temlik alan takip alacaklısının taraf olduğu 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince sulh ile sonuçlanan borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup, icra edilebilirlik şerhi verilerek kesinleşen anlaşma belgesinin, takibe ve alacak üzerindeki üçüncü kişi tarafından konulan hacze etkisi, takibin ve hacizlerin borçlu olunmadığının tespitine ilişkin karar gereğince ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağına yöneliktir. 2....
Tüketici Mahkemesi'nin 2019/845 Esas sayılı 18/09/2020 tarihli teminatsız olarak verilen; dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satışının ihtiyati tedbir kararı verilmesine yönelik kararın kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise ipotek bedeli üzerinden teminat alınmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ve istinaf giderlerinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Takyidatlı güncel tapu kaydı, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava konusu bağımsız bölümün cebri icra yoluyla satışının tedbiren durdurulması talepli taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespiti, ipoteklerin, ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılması, kabul edilmemesi halinde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davalı T5 davalı T3 alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotek şerhleri, ayrıca dava dışı alacaklılara ait haciz şerhleri bulunduğu sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu davadaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aynına ilişkindir. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararı tüm icra işlemlerini değil sadece davalılar yönünden cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
nin davalıdan kullanacağı turizm kredisinin teminatı için 9 adet gayrimenkulünü davalıya ipotek verdiğini, kredinin taksitleri ödenmekte iken, 17/12/2011 tarihli taksite kadar gelindiğinde davadışı şirket yetkililerinin hisselerini devrettiklerini, bu tarihten sonra da taksitlerin ödenmediğini, 17/12/2011 tarihi itibari ile borç miktarının 28.000-TL olduğunu, davalı banka tarafından yapılan takiple bankadaki tüm riskine karşılık müvekkilinin vermiş olduğu ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluna gidildiğini, müvekkilinin davalıya kalan taksitlerin ödenmesi suretiyle ipoteklerin kaldırılmasını teklif ettiğini, ancak davalı tarafça tüm riskin müvekkilinden talep edildiğini belirterek, müvekkili aleyhine başlatılan Antalya 14. İcra Müdürlüğü' nün 2011/11390 sayılı dosyasından dolayı müvekkilinin borçlu olduğu bedelin tespiti ile, fazlaya ilişkin miktar yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve bu miktar üzerinden takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
borçlu olmadığının tespiti ile yukarıda sayılan bağımsız bölümün üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank T.A.Ş. , T3 A.Ş. ve Burgan Bank A.Ş. tarafından konulan ve tapu takyidatında güncel görülecek olan varsa diğer ipotek ve haciz alacaklıları tarafından konulmuş olan (tapu kaydında ve sonradan görülecek olan kişi ve kurumları davaya dahil etme hakkımız saklı kalmak kaydıyla) tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, söz konusu taşınmazın üzerinde bulunan tüm ipotek ve hacizlerden ari bir şekilde taşınmazın müvekkil üzerine tesciline, her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....