Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun, T1-sebze ve meyve komisyonculuğunun borcu için taşınmazını ipotek etmiş olması zorunlu ipotek kapsamında kabul edilemez. Bu ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığı gibi sosyal amaçlı kredinin teminatıda değildir. Bu nedenle verilen ipotek, meskeniyet şikayetinden vazgeçildiği anlamında kabul edilmelidir. (Benzer karar Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 21/02/2012 tarih 2011/16793 esas 2012/4583 karar, 2016/14350 esas 2017/6792 karar) Mahkemenin davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazını ipotek ettiği bu sebeple meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından davanın reddi kararı vermesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....

Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davacı adına tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı Akbank T.A.Ş.ile davalı Ak Finansal Kiralama A.Ş.'nin alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotek şerhleri, ayrıca dava dışı alacaklılara ait haciz şerhleri bulunduğu sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu davadaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aynına ilişkindir....

    gösterdiğini, kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz ettiklerini iddia ederek; --------- dosyasına borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 04.11.2010 No : 61-511 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka lehine 3. kişi olan ...'ın kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek edilen taşınmazı dava dışı maliklerden satın aldıklarını, 1/2 oranında hisseli olan taşınmazdaki ipoteklerden ... Var hissesi üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına rağmen ... Zor hissesi üzerindeki ipoteğin adı geçenin kredi kartı borcu olduğu gerekçesiyle kaldırılmadığını oysa ipoteğin ...'ın kullandığı kredinin teminatı olması nedeniyle bir başka ilişki için paraya çevrilemeyeceğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir....

        .. ada, ... parsel sayılı taşınmazdaki ... blok, ... nolu dairenin tapu kaydındaki ipotek ve hacizlerden sorumlu olmadığını beyan ederek, dava konusu ... blok, ... nolu dairenin, davacılar adına yolsuz tescil edilmediğinin tespiti ile bu taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli dükkân satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin terkini, olmadığı taktirde davalı şirkette ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili İDM'nin 08/02/2021 tarihli davacı vekilinin tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

          İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/873 ESAS - 2020/1249 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu olan davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den bedelini tamamen ödeyerek müvekkili tarafından satın alınan İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parsel, Kınalı B Blok, 24.kat 361 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydında yer alan taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşları Akbank A.Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı Müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş ve T3 A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile varsa haciz kayıtlarının...

          Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının sözleşme tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle sözleşmenin geçersizliğine, davacı ...’ın davalı bankaya borçlu olmadığının tesbitine, ve hacizlerin iptaline; tesis edilmiş bir ipotek bulunmadığından buna ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825.00.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, 22.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu