Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

nin temyiz istemi taraf sıfatı yokluğu nedeniyle red olunmuş, ek karar temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece hüküm taraflara yönelik olarak verilir ve taraflar yönünden bağlayıcı niteliktedir. Dava da taraf olmayanlar yönünden bu kişilerin haklarını etkileyecek şekilde karar verilemez( HMK m. 297 ). Somut olayda mahkeme üzerinde ipotek ve haciz yükümlülüğü bulunan taşınmazların tapusunun iptaline ve davacı adına “bütün haciz ve ipoteklerden ari olmak üzere” tesciline karar vermiş, dava da taraf olmayan ipotek alacaklısı ve haciz alacaklısının haklarını ortadan kaldırmıştır. Üçüncü kişiler davada taraf olmasalar dahi haklarını etkileyecek şekilde verilen hükmü savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle her zaman temyiz edebilirler. Mahkemece ... Ltd.Şti.'nin bu yöndeki temyiz isteğinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, 01.12.2015 tarihli ek kararın kaldırılması gerekmiştir. 2-Dava dışı ... Ltd.Şti.ile ......

    Arasında imzalanmış olan konut finansmanı kredi sözleşmesi ile anılan sözleşmede ileride yapılacak değişiklikler ile yine ipotek veren ile ipotek alan arasında imzalanacak kredi sözleşmesi tahtındaki yükümlülüklerden, kefaletinden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden ...doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere 65.000,00 TL bedelle tespit edildiği ve ipotek akdinde yer alan kayıtlar nedeniyle ipoteğin, davacının kullandığı ve kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ipotek konusu borcun haciz tarihi olan 23/07/2019 tarihinden önce ödenip ödenmediğinin tespiti zorunludur....

    Bankası lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi vs. uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından borçlu ile ilgili olarak bankaya tevdi edilmiş/edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü bankaya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi vs. teminatı olarak ipoteklerin tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı bankaların yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesince, ipoteğin ziraat kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senetleri incelendiğinde ipoteğin ziraat kredisine özgülenmediği, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı, o halde, şikayete konu taşınmazlar üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, haczedilmezlik şikayetinden vazgeçilmiş sayılacağından...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... ipotekli taşınmazlardan dolayı 16.000 TL ipotek limiti ile sorumlu olduğu anlaşılmış olup, bilirkişilerce hesap edilen borç miktarlarının bu miktar dışında kalan kısmından sorumlu olmadığının ve davacının 37.651,11 TL'den borçlu olmadığının, diğer davacı ...'...

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Konut Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali İle Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin Ve Hacizlerin Fekki KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket Garanti Koza ile müvekkili arasında akdedilen 10/01/2013 tarihli konut satım sözleşmeleri kapsamında İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Kapadık Köyü Mevkii, 382 ada, 43 parsel, Sedef (D) blok, 25....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının yaptığı icra takibi neticesinde dosyadaki mevcut hacizlerin kaldırılması için borcu ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile 3.102,64 TL’nin iadesini ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          İlk derece mahkemesinin karar gerekçesinde belirtildiği üzere, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotek alacaklılarının davalı olarak gösterildiği ve ipotek ile hacizlere konu alacaklar üzerinden harç yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmamaktadır. Ayrıca ipotek ve hacizlerin kaldırılması talebinin, iş bu sözleşmenin feshi ve tapunun iptaline ilişkin davanın sonucuna göre ayrı bir uyuşmazlık konusu olacağı, bu davanın sonucuna göre bu talep hakkında karar verilebileceği nazara alındığında, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, yazılı şekilde verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; Ereğli(Konya) 1....

          ın doğmuş ve doğacak borçları ile kefaletinden/kefaletlerinden doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak alacaklı lehine 2. derece 1.500.000 TL bedelle ipotek tesis edildiği, 10.12.2010 tarih ve 43221 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinin incelenmesinde ise; resmi senedin “KOŞULLAR” başlıklı bölümünün 1. maddesinde, aynı taşınmaz üzerine ve alacaklı lehine, ....'nin ve ...'ın doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak 3. derece 1.000.000 TL bedelle ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ipotek borçlusu olan şikayetçi ...'ın, asıl borçlu .. ile alacaklı arasında imzalanan kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil olması, 10.12.2010 tarih ve 43210 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinde ...'ın kefaletlerinden kaynaklanan borçlarının, 10.12.2010 tarih ve 43211 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinde ise ...'...

            İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada (birleşen davada) davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu