Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.08.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 342 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalıların murisi ... lehine konulmuş olan 25.09.1959 tarihli 10.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Bir kısım davalılar vekili, ipotek bedelinin uyarlanarak belirlenmesi ve paranın yatırılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile .... ili, .......
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması) , Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/03/2023 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpoteğin Kaldırılması ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafın iddiaları: Davacı taraf: satın almak istediği taşınmaz üzerinde önceki malik tarafından ticari krediden kaynaklı olarak davalı banka lehine tesis edilen 420.00,00-TL bedelli 27.11.2020 tarihli ve ... yevmiye numaralı ipotek bulunduğunu, davacının konut kredisi talebinde bulunduğu Türkiye ... Bankası A.Ş. Sanayi Sitesi/Sakarya Şubesinin ipotek sahibi .... ... Bankası A.Ş. ile iletişime geçtiğini, .... ... Bankası A.Ş. Adapazarı/Sakarya Şubesinin Türkiye ... Bankası A.Ş....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. Taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece, dava dışı eski malik olan ipotek borçlusu şirketin ipotek tesisi işlemine bir itirazının olmadığı, ipoteğin kaldırılması için dava açmadığı, böyle bir davanın ancak ipotek borçlusu şirket tarafından açılabileceği, davacının dava açma yetkisi olmadığı ve ayrıca ipotek borcunun ödendiğine ilişkin delil de ileri sürülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/794 Esas KARAR NO: 2021/20 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 26/07/2017 KARAR TARİHİ: 12/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, ASIL DAVA DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ------ davalı bankadan kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere dava dışı ---- maliki olduğu,------- parselde kain, taşınmaz üzerine ------yevmiye sayılı ipotek tesis edildiğini, iş bu ipotekli taşınmazın sonraki tarihte ----- tarafından müvekkiline satıldığını, müvekkilinin dava dışı şirketin davalı bankaya ipotekle temin edilen krediden kaynaklı borcunun bulunmaması ve ipoteği satın aldığını, davalı banka lehine tesis edilen ipotek akit tablosunun incelendiğinde ------- tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla açılmış ve açılacak olan bilcümle kredilerden dolayı doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatını teşkil etmek üzere,...
Kat’î borç ipoteğinde, bu temel ilişkiden doğmuş bulunan bir alacak teminat altına alınmakta olduğundan, ipoteğin alacağa bağlılığı mutlaktır. Alacak devam ettiği müddetçe ipotek de devam edecektir. İpoteğe konu alacağın ayrıca senete bağlanması ipoteğin geçerliliğine herhangi bir etkisi yoktur. İpotek ancak temel ilişkiye konu borç sona ermekle ortadan kalkacaktır. Bu bağlamda ipoteğe konu borcun ödenmesi halinde bu durum temlik alan alacaklıya karşı da ileri sürülebilir. Rehinli alacağı temlik alan kişinin iyi niyetli olup olmamasının sonuca bir etkisi olmadığı gibi yapılan temlik, temlik alana ayrı bir hak kazandırmaz. Temlik alacaklısı da rehnin, taşınmaz satış borcundan kaynaklandığını bilerek yani tüketici işlemini bilerek alacağı temlik almıştır. İpotek, temel ilişkiden kaynaklı alacağa bağımlı olduğundan, borcun ödenmesi veya herhangi bir sebeple ortadan kalkması halinde ipotek de kalkacak olup temlik alana bir hak bahşetmeyecektir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş; mahkemece davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
K A R A R Davacılar, davacı ... tarafından, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmek sureti ile konut kredisi kullanıldığını, bu kredinin 2007 yılında tamamen ödenerek kapatıldığını ve ipotek tesis edilen konutun diğer davacılara 23/5/2007 tarihinde satılarak tapuda devredildiğini, ancak davalı bankanın ödenen krediye karşın ipoteği kaldırmayarak 2012 yılında Nefi’ye ait başka kredi borçlarından kaynaklı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile haklarında takip başlattığını, bu takibe dayanak banka işlemleri, kredi sözleşmesi ve ipotek belgesinin açıkça genel işlem koşullarına aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, haklarında yapılan takibin tedbiren durdurulması ile taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/63 KARAR NO : 2021/116 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2020 NUMARASI : 2019/165 ESAS 2020/541 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ile davalılardan T7 arasındaki ticari alışveriş nedeniyle müvekkil adına kayıtlı Samsun İli İlkadım ilçesi Cedit Mah. 145 ada 36 parselde kayıtlı taşınmazın, davalılardan T7 lehine 345.000,00 TL bedelle ipotek verildiğini, müvekkili tarafından ipoteğe konu olan borcun ödendiğini ve bu doğrultuda davalı lehine ipotek verilen taşınmaz üzerindeki sınırlamanın kaldırılması istenildiğini, bunun için davalılardan T7 nin kendi sigortalı çalışanı Hüseyin DEMİR' e dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için Bakırköy 42....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu, söz konusu ipotek senedinden de anlaşılacağı üzerine 367.500 TL üzerine konulmuş anapara ipoteği olduğunu, zira alacak miktarının kesin olarak belli olmadığını, bu doğrultuda kurulan ipoteğin anapara ipoteği ve süresiz bir ipotek olduğundan borç miktarının tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak ipotek lehtarından; banka ise ipotek fek yazısı başka tüzel kişilik veya gerçek kişide ise lehtarın bizzat tapu müdürlüğüne gelerek yazılı terkin talebinde bulunmasının gerektiğini, teminata bağlanan borcun sona ermemesi sebebi ile ipoteğin müvekkili banka tarafından kaldırılamadığını, ipotek borcunu ödemeyen malikin ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması isteminden ibarettir....