İdare Mahkemesinin 1989/449 esasında kayıtlı davada mahkemenin 11.12.1990 tarihli gerekçeli kararında davalı ve müştereği lehine, parsel malikleri aleyhine ipotek tesis edilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı saptanmıştır. Ne var ki, davacının maliki olduğu taşınmaz kaydının şerhler hanesinde aynen “Tapu Kadastro III. Bölge Müdürlüğü Tapu Şube Müdürlüğü 29.06.2000-3616 yetkili Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşleri Genel Müdürlüğü, Tasarruf İşleri Daire Başkanlığı 22.06.2000 gün 2059 yevmiye ile 2981 sayılı Yasa gereğince dağıtım cetvellerinde ipotek olmadığı halde tapu kütüklerine sehven ipotek edilmiştir. Maliklerin ve ipotek alacaklılarının talep ve muafakatları ile ipotek terkin edilebilecektir. Evrak Şemikler 16472 dosya” şerhi bulunmaktadır. Bu şerh ipoteğin terkin edildiği anlamına gelmez. Aksine, ipoteğin alacaklı ve borçlusunun onay vermesiyle terkin edilebileceğini gösterir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2019 NUMARASI : 2017/565 ESAS-2019/449 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Kepez ilçesi, Muratpaşa mahallesi, 8456 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu mesken nitelikli 24/426 arsa paylı, 15 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu, davacının bilgisi ve rızası dışında taşınmaz üzerine davalı lehine ipotek konulduğunu belirterek, TMK 194.maddesi uyarınca aile konutu üzerinde tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı taraf, dava dışı şirketin davalı bankadan kullandığı krediler çerçevesinde davacıya ait ...nolu bağımsız bölüm üzerine 1.derecede 120.000,00 TL bedelli davalı lehine ipotek konulduğunu, ipoteğe konu kredi borcu ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, kaldırılması gerektiğini ileri sürmektedir. Davalı bankanın ise davanın açılmasından sonra dava konusu ipoteğin 04/06/2021 tarihinde fek edildiğine ilişkin 25/06/2021 tarihli beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür. Mahkememizce Çankaya Tapu Müdürlüğü'ne yazı yazılarak davacıya ait taşınmaz üzerinde söz konusu ipotek bulunup bulunmadığı hususu sorularak şerh ve beyanları gösterir tedavüllü tapu kaydı celbedilmiş, gelen yazı cevabında taşınmaz üzerinde herhangi bir ipotek şerhi bulunmadığı açıkça görülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/28 ESAS, 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : İzmir 11....
Parsel B Blok 4 Nolu Bağımsız Bölüm üzerine davalı banka lehine 05.10.2015 tarih ve ...... yevmiye nolu ve 550.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, müvekkili şirketin teminata konu teminat mektubunu davalı bankaya iade ettiğini ve herhangi bir riskin bulunmadığını açıklamış, dava konusu ipoteğin fekki için davalı bankanın müşteri temsilcilerine mail atıldığı halde ipoteğin fekkinin yapılmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmıştır. Dava dilekçesinde ipotek tesis edildiği bildirilen İstanbul İli, ...... İlçesi, ....... Mahallesi ....... Parsel B Blok 4 Nolu Bağımsız Bölüm taşınmazın tapu kaydı ve ipotek tesisine dayanak resmi senet örneği celp edilerek incelenmiş, ..........
FEKKİ İSTENİLEN İPOTEĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. Bilindiği üzere, genel ipotekler dışında sosyal amaçlı tesis olunan ZORUNLU İPOTEKLER kavramı söz konusudur. Yargıtay son yıllardaki kararlarında ( özellikle hacizde meskeniyet iddiasında ) taşınmaz üzerinde ipotek olması halinde ipoteğin niteliğinin araştırılmasını istemekte ve ipotek zorunlu ipotek ise, söz konusu ipoteğin sadece tesis edilen tüketici kredisinin teminatı olduğunu kabul etmektedir. "Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/1576 E. 2015/1045 K. Sayılı kararında Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
Davalı ... ise, usulüne uygun vekaletnameye dayanılarak ipotek konulduğunu, ipoteğin geçerli olup davanın icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla açıldığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Hamdi hakkındaki davanın kabul nedeniyle kabulüne; davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK’nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir. Bu kararın da 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesine uygun bir biçimde kurulması gerekir....
Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. İpotek borçlusu davacı davalı T4'ın borçlarından ötürü şahsen borçtan şahsen sorumlu değildir. Kısaca tesis olunan ipotek 3. şahıs ipoteğidir. TMK.nun 883. maddesi uyarınca teminat altına alınan alacak sona erince ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir. Anılan Yasanın 884. maddesi hükmü gereğince de borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir. İpotek alacaklısı tarafından haklı olmayan sebeplerle ipoteğin terkin olunmaması durumunda da ipotek borçlusu dava yoluyla ipoteğin terkinini isteyebilir. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Davacıya ait taşınmazda davalı şirket yararına üst sınır ipoteği konulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Her ne kadar böyle bir durumda ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin yüzölçüm üzerinden ve dava tarihindeki rayiç değer karşılığı üzerinden tahsili karşılığında ipoteğin kaldırılması gerekir ise de, mahkememizce davacının ipotek bedelini daha önce ödediği kabul edilerek yeniden bedel ödenmesine gerek duyulmaksızın ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz rehninin sona erme sebepleri (4721 s. TMK m. 858) ipoteğin sona ermesi bakımından da geçerlidir. Dolayısıyla, ipotek, her şeyden önce bahse konu hakkın terkin edilmesi halinde sona erer. Terkin, kural olarak ipotek hakkına sahip olan (rehinli) alacaklının yazılı terkin talebi (terkine muvafakat beyanı) üzerine tapu memuru tarafından gerçekleştirilir. (4721 s. TMK m.1014) Bunun için, taşınmaz malikinin rızası aranmaz. Rehinli alacaklının geçerli yazılı talebine istinaden yapılan terkin kurucu niteliktedir. Gerçekten de, terkinle birlikte ipotek hakkı hem şeklî hem de maddî bakımdan sona erer. Terkin için ayrıca bir hukukî sebebin varlığı aranmaz....