Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... ise, usulüne uygun vekaletnameye dayanılarak ipotek konulduğunu, ipoteğin geçerli olup davanın icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla açıldığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Hamdi hakkındaki davanın kabul nedeniyle kabulüne; davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK’nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir. Bu kararın da 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesine uygun bir biçimde kurulması gerekir....

    FEKKİ İSTENİLEN İPOTEĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. Bilindiği üzere, genel ipotekler dışında sosyal amaçlı tesis olunan ZORUNLU İPOTEKLER kavramı söz konusudur. Yargıtay son yıllardaki kararlarında ( özellikle hacizde meskeniyet iddiasında ) taşınmaz üzerinde ipotek olması halinde ipoteğin niteliğinin araştırılmasını istemekte ve ipotek zorunlu ipotek ise, söz konusu ipoteğin sadece tesis edilen tüketici kredisinin teminatı olduğunu kabul etmektedir. "Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/1576 E. 2015/1045 K. Sayılı kararında Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Her ne kadar böyle bir durumda ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin yüzölçüm üzerinden ve dava tarihindeki rayiç değer karşılığı üzerinden tahsili karşılığında ipoteğin kaldırılması gerekir ise de, mahkememizce davacının ipotek bedelini daha önce ödediği kabul edilerek yeniden bedel ödenmesine gerek duyulmaksızın ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. İpotek borçlusu davacı davalı T4'ın borçlarından ötürü şahsen borçtan şahsen sorumlu değildir. Kısaca tesis olunan ipotek 3. şahıs ipoteğidir. TMK.nun 883. maddesi uyarınca teminat altına alınan alacak sona erince ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir. Anılan Yasanın 884. maddesi hükmü gereğince de borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir. İpotek alacaklısı tarafından haklı olmayan sebeplerle ipoteğin terkin olunmaması durumunda da ipotek borçlusu dava yoluyla ipoteğin terkinini isteyebilir. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Davacıya ait taşınmazda davalı şirket yararına üst sınır ipoteği konulmuştur....

    Davalı vekili 14.10.2012 günlü dilekçesi ve aynı tarihli ön inceleme duruşmasında ticari ilişkinin 3 adet senede dayalı olup, ipoteğin bu senet bedellerinin ödenmesinin teminatı olarak düzenlendiğini, senetlerin başlatılan takipler sonucu ödendiğini infaz edildiğini normalde ipoteğin kaldırılması gerektiğini ancak müvekkili şirketin cari hesabının kur farkından kaynaklı borç gösterdiğini, ipotek belgesinde fek için tarafların rızalarının arandığını ve müvekkili şirketin defterlerinin tam delil kabul edildiği beyanla bilirkişi incelemesi yapılmasını isteyerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, ipotek belgesi icra takip dosyaları karşısında davanın kabulüne, davacıya ait ... ... ilçesi ... mahallesi 4. Bölge 68 Pafta nolu 323 oda 8 parselde mevcut 7.kat, 8 nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı lehine 01.11.2004 tarih 14111 yevmiye nolu resmi senet ile kurulan ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; Şikayetçi ipotek borçlusunun icra mahkemesine başvurusunda; ipotek bedelini icra dosyasına depo ettiklerini, icra müdürlüğünce ipotek alacaklısına ipoteğin kaldırılması için muhtıra tebliğinin talep edildiğini, gönderilen muhtıranın tebliğine müteakip ipotek bedelinin teslim alınmadığını, ipotek alacaklısının ipotek bedelinin güncel bedel tespiti yapılması gerektiğini ileri sürerek itirazda bulunduğunu, ancak müvekkilinin taşınmazı ipotek konulduktan sonra devir aldığı hususu gözetildiğinde ipotek alacaklısının itirazının haksız olduğunu belirterek ipoteğin fekki talebinde bulunduğu, mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK,'nun 153. maddesi şartlarının oluşmadığı, ipoteğin kaldırılması talebinin genel mahkemelerde açılması gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir....

      İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz rehninin sona erme sebepleri (4721 s. TMK m. 858) ipoteğin sona ermesi bakımından da geçerlidir. Dolayısıyla, ipotek, her şeyden önce bahse konu hakkın terkin edilmesi halinde sona erer. Terkin, kural olarak ipotek hakkına sahip olan (rehinli) alacaklının yazılı terkin talebi (terkine muvafakat beyanı) üzerine tapu memuru tarafından gerçekleştirilir. (4721 s. TMK m.1014) Bunun için, taşınmaz malikinin rızası aranmaz. Rehinli alacaklının geçerli yazılı talebine istinaden yapılan terkin kurucu niteliktedir. Gerçekten de, terkinle birlikte ipotek hakkı hem şeklî hem de maddî bakımdan sona erer. Terkin için ayrıca bir hukukî sebebin varlığı aranmaz....

      Davacı vekili müvekkilinin rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece davaya konu taşınmazın davacı ile davacının eşi olan Mustafa Kınış'ın aile konutu olduğu ancak davacı eşin açık rızası alınmadan dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, davacı kadının ipoteğin kaldırılması istemi ile dava açmakta haklı olduğuna karar verilmiştir....

        nun davalı bankadan kredi kullandığını, bu krediden dolayı davacılara ait taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu, borcun ödendiği halde davalının ipoteğin fekki isteminin davacının kefili olduğu belirtilen kişilerin bankaya borçları olduğundan bahisle reddedildiğini, ancak müvekkilinin kefaleti bulunmadığı gibi, bir istemde de bulunulmadığını belirterek, davacılara ait taşınmaz kaydı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipotek sözleşmesinin davacı ...'nun veya kefillerinin asaleten veya kefaleten tüm kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile tesis edildiğini, davacının sözleşme kefili ...'ın bankaya borcu olduğunu, ipoteğin bu borcu da kapsadığından ipotek limiti dahilindeki banka alacağı nedeniyle ipoteğin fek edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, ipotek senedinde ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2011 gününde verilen dilekçe ile asıl dava yönünden ipotek bedelinin arttırılması, birleştirilen dava yönünden ipoteğin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 28.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen dosya davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava, ipotek bedelini arttırılması, birleştirilen dava, ipoteğin kaldırılması isteklerine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisi ... lehine tesis edilen 21.03.1973 tarihli ve 25.000,00 ETL tutarlı ipotek bedelinin arttırılmasını istemiştir. Davalı akdi ipoteklerde ipotek bedelinin arttırılamayacağını, davanın reddini savunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu