WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek şerhinin bulunduğunu, davalı yana ihtarname gönderilerek tapu kaydındaki ipotek şerhinin silinmesinin istendiğini, davalı bankanın cevabı ihtarnamesinde ipoteğin kaldırılması için 3167 Sayılı Yasa gereği her bir çek yaprağına karşılık bankanın ödemesi gereken asgari sorumluluk miktarının ödenmesinin gerektiğini bildirdiği, bankadan çekleri teslim alan önceki malik ...’nun herhangi bir borcunun bulunmadığını, kaldı ki, 07.08.2005 tarihinde vefat ettiğini, çek yapraklarının bulunmasının mümkün olmadığını, davalı bankaya da her hangi bir borcu da bulunmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydında...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmazın üzerine davalılardan banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. İpoteğin kaldırılması davası ipotek değeri üzerinden nispi harca tabidir. Mahkemece dava maktu harç ile görülerek, davacı tarafından ipotek tesisine muvafakatname verildiği, banka tarafından muvaffakatnamede ki parmak izinin davacıya ait olup olmadığının araştırmasını yapmasını beklemenin mümkün olmadığı, bankanın iyiniyeti olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İpotek bedeli 825.000 TL'dir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından aile konutu olması sebebiyle üzerinde muvafakatinin alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması talep edilmiş olup davalı bankanın ipotek tesisi sırasında, ipotek tesis eden kocadan 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca eşinin ipotek tesisine muvafakat ettiğine dair belge istemesi karşısında davalı bankanın söz konusu taşınmazın tapusunda aile konutu şerhi bulunmaması nedeniyle iyi niyetli olduğu iddiası yerinde görülmeyip, tarafların mernis kaydı, ikamet adresleri ve dosyaya giren tüm belgelere göre taşınmazın aile konutu olduğu tartışmasız olup, aile konutu olarak kabul edilen taşınmaz için davacı eşten usulüne uygun olarak alınmış ipotek tesisine muvafakat ettiğine dair geçerli bir belge de bulunmadığından banka tarafından davacı kadının ipotek tesisine muvafakat ettiği ispat edilememiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu ... ilçesi...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı adına kayıt ve tescilli olan taşınmazda aile konutu şerhinin bulunmadığı, taşınmazın aile konutu vasfında olduğunun davacı yanca savunulduğu, davalı bankanın davacıdan yazılı muvafakatname talep ettiği, bu durumda bankanın taşınmazın aile konutu vasfında olduğunu bildiğinin varsayılması gerektiği, öte yandan toplanan deliller ve özellikle kolluk araştırmasından taşınmazın aile konutu vasfında olduğunun anlaşıldığı, bu hususta davalılarca karşı bir delil de bildirilmediği, itiraz görmeyen bilirkişi raporuna göre de ... açıklaması isimli belgedeki imzanın davacının el ürünü olmadığının sabit olduğu, bu durumda davacının taşınmaz üzerinde ipotek tesisime ilişkin rızasının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davaya konu taşınmaz kaydındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

          Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı ile davalı Müşerref'in evli oldukları davaya konu taşınmazda 2010 yılından bu yana oturdukları, ipoteğin 2012 yılında tesis edildiği, ipotek tesis tarihinde taşınmazın tarafların aile konutu vasfında olduğu, yapılan keşif, aldırılan bilirkişi raporu, fotoğraflar ve mernis kayıtları ile sabit olup taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebinin kabulünde hukuka aykırılık görülmemiştir. İpoteğin fekki istemine gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

          Dolayısıyla muvafakatname belgelerinden anlaşılacağı üzere, davacı kadının ipotek işlemlerinden haberdar olduğu ve ipotek tesisine açık yazılı rızasının bulunduğu, imza itirazında bulunmadığı, yanıltıldığına ilişkin iddiasını ispat edemediği gibi dava konusu taşınmazlardan 2 nolu bağımsız bölümün ipotek tesis tarihinde aile konutu olduğu ,ancak dava tarihi itibariyle 4 nolu bağımsız bölümün aile konutu olarak kullanıldığı, 2 nolu bağımsız bölüm yönünden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere kiraya verilen taşınmazın aile konutu olarak kabul edilemeyeceği görülmekle davacı kadının yerinde bulunmayan istinaf itirazının esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanılmadığı gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi de bulunmadığını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "tapu üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazın davacı tarafın dava dilekçesindeki "rıza alınmaksızın ipotek verildiği" iddiasını kanıtlayamadığı" gerekçesiyle açılan davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; ipoteğin kaldırılması davasının reddinin hatalı olduğunu ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, aile konutu olarak kullanıldığı iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı T7 lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir (TMK md. 194). Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen davalı T7 ve ortağı olduğu şirkete karşı açılmıştır....

          Dereceden ipotek koydurduğunu, müvekkilinin bu ipotekler için rızası ve imzası olmadığı gibi şayet bankada bu konuda rıza ile ilgili olarak herhangi bir belge var ise de bu belgedeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, davalı banka lehine verilen ipoteğin, bankaya olan borcun ödenmemesi sebebi ile davalı banka tarafından Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2019/388 Esas sayılı dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde konu olduğunu, müvekkilinin ilkokul mezunu 4 çocuğu olan kendi halinde bir ev kadını olduğunu, yapılan işlemlerin ne anlama geldiğini anlaması ipoteğin ne olduğunu bilebilmesinin yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle adli yardım talebinin kabulünü, öncelikle üzerine ipotek konulan taşınmazın üçüncü kişilere devrini önlemek için ve ayrıca söz konusu aile konutu ile ilgili Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2019/388 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmasından dolayı satışın durdurulması için ihtiyati tedbir...

          DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aile konutu olan taşınmazda müvekkilinin açık onayı olmaksızın davalı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, 4721 sayılı Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince aile konutu olan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak davanın ikame edilmiş olduğunu, aile konutu şerhinin tapu kütüğünde bulunmaması nedeniyle şirketinin taşınmazın aile konutu olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.08.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamaları sırasında 4 sayılı parselin tapu kaydı üzerine önceki maliki borcu sebebiyle konulan 13.01.1989 tarihli ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davalı ipotek lehtarları, ipoteğin 106 m2 yerleri için konulduğunu, esasen kendileri tarafından ipotek miktarının arttırılması için dava açıldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek miktarı olan 1.060.000 TL’nin güncelleştirilmiş karşılığı 1.046,00 TL’nin depo edilmesi koşuluyla ipoteğin terkinine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu