İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, takip dayanağı ilamda ve icra emrinde borçlu sigorta şirketinin sorumlu olduğu tutarın yazılmadığı, poliçe limiti olarak belirtildiği ancak icra dosyasında poliçenin yer almadığı gibi limitinin ne kadar olduğuna dair bir belge ve ibare olmadığı, sigorta şirketi tarafından bir kısım ödemenin yapıldığı ancak, bu haliyle İcra Müdürlüğünce poliçe limitinin ne kadar olduğunun ve borcun tamamının ödenip ödenmediğinin tespitinin mümkün olmadığı, alacaklı vekili tarafından da kısmi tahsilat yapıldığının beyan edildiği, tahsil harcı yatırıldığında hacizlerin kaldırılması gerektiği belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı Mapfre Sigorta A.Ş....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, borca itiraz, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
A.Ş.arasında dava konusu bağımsız bölümlere ilişkin gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi akdedildiği, taşınmazların davacı...şirket adına 09/08/2018 tarihinde tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı...alacaklı ... T.A.Ş. Lehine ihtiyati haciz şerhi ile davalı... T.A.Ş.'nin alacaklı, diğer davalı... A.Ş.'nin borçlusu olduğu ipotek şerhi ile dava dışı şahısların alacaklı olduğu ihtiyati haciz şerhleri bulunduğu, davacının iş bu dava ile sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin kendisine ait olduğunun tespiti, ipetoklerin, ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılması, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkin terditli talepte bulunduğu, davacının birincil talebinin ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olup taşınmazın aynına ilişkin olduğu sabittir. İhtiyati haciz, haciz ve ipotek borçlusu şirket ile ipotek alacaklısı banka ve haciz alacaklısı bankanın işbu dava dosyasında davalı...olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması birleşen dava ile ipotek bedelinin arttırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ipoteğin kaldırılması isteminin kabulüne, ipotek bedelinin arttırılması isteminin reddine dair verilen 20.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 30712 ada 7 sayılı parselin maliki olduğunu, taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulama sırasında kanuni ipotek tesis edildiğini, o tarihdeki 1.950 TL ipotek bedelinin ödenmesi koşuluyla ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; asıl ve birleşen davanın da kabulü ile dava konusu bu taşınmazlar üzerinde bulunan takyidatların kaldırılmak suretiyle davalı ... adına olan tapuların iptaline dair verilen kararı birleşen davada bir kısım davalılar vekilinin temyiz istem üzerine Dairemiz’in 2014/11007 E., 2015/7666 K. sayılı ilamı ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden ilk satış ile yolsuz olarak yapılan 23.01.2007 tarihli satış arasında konulan haciz ve ipoteklerin geçersiz olmasını gerektirecek bir usulsüzlük olmadığından bu tarihler arasındaki ipotek ve hacizlerin kaldırılması ile ilgili talebin reddi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, sair hususlara ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir. Bu kez, davalı ... Vergi Dairesi Başkanlığı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, üzerine inşaat yapılması kararlaştırılan ve kat irtifakı kurulan 2358 parsel sayılı taşınmaz kaydındaki ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece istek hüküm altına alınmış, kararı davalı ... Tüzel Kişiliği temyiz etmiştir. Davacı ile dava dışı ... İnşaat Turizm Limitet Şirketi arasında biçimine uygun düzenlenen 16.04.1996 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmaktadır. Kural olarak eser sözleşmesi sözleşmedeki hak ve borçların karşılıklı olarak ve bütünüyle yerine getirilmesi sonucu sona erer. "Ahde Vefa" ilkesi bunu gerektirir. Ancak, 16.04.1996 tarihli sözleşme temerrüt nedeniyle hükmen 27.12.2004 tarihinde hükmen fesh edilmiştir. Yapılan fesih geriye etkilidir....
Taraflar arasıda düzenlenen 27.1.2001 tarihli harici protokolde 318 ada 10 parseldeki 96/192 hissesinin davacı tarafından davalıya devredileceği, karşılığında davalının da taşınmaz üzerindeki ipotek bedelini ödeyeceği davacı ve kardeşi lehine intifa hakkı kuracağı, teminat mektubunu ödeyeceği, satıma konu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılması kaydıyla üç taşımazın devri yapılacağı, ayrıca miras yolu ile intikal eden arsadaki hissenin devri kararlaştırılmıştır. Her ne kadar 27.1.2001 tarihli harici sözleşme TMK 706, BK 213, Tapu Kanunu 26. maddeleri gereği 2008/4370/10767 resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz ise de, sözleşmedeki satışa konu davacıya ait hisse tapuda davalıya devredilmiştir. Bu durumda davacı, davalıya devrettiği taşınmazın devir tarihindeki bedelini isteyebilir....
Davacı bu talebini müvekkili şirkete değil, haciz ve ipotek lehtarlarına yöneltmesi gerektiğini, bir an için müflis şirkete husumet yöneltileceği kabul edilse dahi, bu kere de davacıya süre verilmeli ve tapu kaydındaki haciz ve ipotek lehtarlarının da davaya dahil edilmesinin sağlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. KANITLAR VE GEREKÇE: -Dava, müflis ... Organizasyon İnşaat A.Ş. ile davacı arasında satışı gerçekleştirilerek davacı adına tescil edilen İstanbul İli .... İlçesi ... Bölgesi, .... Ada, ... parsel üzerindeki E2-E7 BLOK , 9 Kat. 227 Nolu Bağımsız Bölüm numaralı daire üzerinde 16.01.2018 tarih, ... yevmiye no ile, 1. dereceden, 10.000.000,00-TL bedel ile tahsis edilen ipoteğin kaldırılması ve her türlü takyidattan ari şekilde davacı adına tescili istemine ilişkindir. -Dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarının celp edilerek incelenmesinde davalı ......
yapılmadığını, Yalnızca icra müdürlüğünce haciz konulan müvekkiline ait İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Yukarı Dudullu Mahallesi, Kemerdere Mevkii, 14933 Parsel, 2 ve 3 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki iki adet taşınmazın tapu senetleri ve 29.08.2013 tarihli faturalarda toplam değerlerinin tüm dosya alacağını aşan ölçüde haciz uygulandığını, Müvekkiline ait taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin dosya alacağını karşılamaya yeter değerde olduğu tapu senet ve faturalarından da açıkça görülebileceği, müvekkilinin ticaretle uğraşmakta olan bir iş adamı olup bankalar nezdinde konulan haciz ve bloke işlemleri ticari hayatını durma noktasına getirdiğini, haciz ve blokaj işlemlerinin kaldırılmaması halinde müvekkilinin telafisi güç ve hatta imkansız zararlara uğramasına sebebiyet verebileceğini, alacağa yeter miktarda taşınmaz haczedilmiş olduğundan müvekkiline ait banka hesapları üzerine konulan hacizlerin usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını, müvekkili aleyhine konulan tüm hacizlerin...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın önceki malikin vergi borcu nedeniyle konulan hacizlerin kesinleşen mahkeme kararları gereğince kaldırılması isteğine ilişkin olduğu, 6183 sayılı yasa kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin davanın vergi mahkemesinde görülmesi gerektiği, mahkemenin yargı yolu bakımından görevsiz olduğu, görev hususunun yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle reddine ... verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 5.2.2013 gününde oybirliğiyle ... verildi....