Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...
Tüketici Mahkemesi’nin 2019/1001 E. sayılı dosyasının 15.06.2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 27.11.2020 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin terkini istemine ilişkindir....
; ipoteğin kaldırılması davasının kabulü, takibin durdurulması ara kararı ve aile konutu şerhi davasında vekâlet ücreti yargılama giderleri yönünden istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
A.Ş’nin maliki bulunduğu taşınmazın tamamının müvekkili bankaya ipotek edildiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından açılan davada ipotekli taşınmazın 17.843,84 TL kamulaştırma bedeli karşılığında kamulaştırılmasına, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan tedbir, ipotek ve hacizlerin de dikkate alınmak suretiyle kamulaştırma bedelinin ödenmesine karar verildiğini, kamulaştırma bedelinin ipoteğin kapsamına dahil olduğunu ve bu bedel üzerinde müvekkili bankanın alacaklı sıfatıyla akdi rehin hakkının bulunduğunu, davalı bankanın davalı şirkete ödeme yaparken taşınmazın tapu kaydını incelemeden kamulaştırma bedelini davalı malik şirkete ödediğini ileri sürerek, 17.843,84 TL'nın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dahi talep etmediği bir hususta karar verildiğini, mahkemece haksız ve hukuka aykırı bir karar verildiği gibi davacının dava dilekçesindeki netice-i talebinden başka bir karara hükmedildiğini, davacının netice-i talebinin özünün hacizlerin kaldırılması olduğunu, davacının talebinin 23.09.2020 tarihli kararı ile talebini reddeden memur muamelesinin kaldırılması ve hacizlerin kaldırılması olduğunu, davacının bir ıslah dilekçesi vermeden duruşmada neticei talebini değiştirmesinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, mahkemenin ise taleple bağlı kalmayıp davacının dahi talep etmediği şekilde haksız ve dayanaksız olarak kesinleşme ve haciz tarihinin 14.06.2017 olarak belirlenmesine karar verdiğini, davacının davasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının talebinin dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının 2016 yılından itibaren kıymet takdiri, ihale daveti, açmış...
Mahkemece, tespit ve tescil talebi yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine, hacizlerin kaldırılması yönünden ise talebin mülkiyet hakkına dayandığından ve hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı reddine karar verilmiştir....
takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, çoğun içinde az da vardır mantığıyla takip yasağı varken haciz yapılamasının usule aykırı olduğunu, kesin mühlet kararı nedeniyle hacizlerin de kaldırılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca kesin mühlet kararı nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2017/1959 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından borçlu davacı aleyhine 16/02/2017 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, borçlu vekilinin 06/10/2020 tarihinde İzmir 2....
Somut olayda; ipotek borçlusu T1 tarafından ipotek bedeli olarak (eski 524.000.000,00 TL) icra müdürlüğüne depo edildiği, ipotek alacaklısına çıkarılan muhtıranın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ipotek alacaklısının güncel ipotek bedelinin tespitine yönelik çalışmalar devam ettiğinden bedelin alınmadığı, mahkemece de yukarıda belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verildiği görülmüş olup ipotek alacaklısının ipotek bedelini almaktan imtina etmesine ilişkin makbul bir sebep ileri sürdüğünden dolayı mahkeme gerekçesinin bu açıdan yerinde olduğu, Ayrıca; İlk Derece Mahkemesi tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilen taşınmaza ilişkin tapu kaydı Kocasinan Tapu Müdürlüğü'nden istenilmiş olup, dosya içerisinde mevcut tapu kaydına göre taraflar arasında düzenlenmiş bir ipotek sözleşmesinin bulunmadığı, kaldırılması talep edilen ipoteğin Kocasinan Belediye Başkanlığı'nın 18/03/1997 tarih ve 266 sayılı yazıları ile kurulmuş olduğundan ipoteğin kanuni ipotek niteliğinde olduğu...