A.Ş 'ye krediler kullandırmış ve bu kapsamda dava konusu taşınmaz T3 San. Tic. A.Ş. adına kayıtlı iken ipotek tesis edilmiştir. T3 San. Tic. A.Ş 'nin Müvekkil Bankaya olan borç ve riskleri devam etmekte iken bu aşamada Müvekkil Bankan n dava konusu taşınmazda bulunan ipoteği kaldırma yükümlülüğü bulunmamakta olduğu, dava konusu taşınmaz üzerine Davalı Emay İnş. Taah. San. ve Tic. AŞ’nin müvekkil bankadan kullanmış olduğu kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere bankamız lehine 04.08.2017 tarihinde ipotek tesis edilen söz konusu taşınmaz, Emay İnş. Taah. San. Ve Tic....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılardan Hacer'in 20 yıldır evli olduklarını, 2016 yılında alınan Konya İli Ereğli İlçesi Eti Mahallesi 1993 Ada 2 Nolu Parselde bulunan A Blok 4/13 Numaralı bağımsız bölümün aile konutu olarak kullanıldığını, taşınmaz üzerine 20/02/2015 tarihinde aile konutu şerhi konulduğunu, aile konutu olarak kullanılan işbu taşınmaz üzerinde davalılar lehine ipotek ve haciz şerhi işlendiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin ve diğer takyidatların kaldırılmasına ve taşınmazın devrinin ve olası satışlarının teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı 22/12/2020 havale tarihli dilekçesi ile; T3 2017/5995 esas sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazın satış işlemlerinin başlatıldığını belirterek satış işleminin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını talep etmiştir....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinede;Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun bir kısım belediyelerdeki hak ve alacakları ile taşınır ve taşınmaz mallara haciz konulduğu, borçlunun dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun memurluk kararının iptali ile taşınmazlar üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla belediyelerdeki alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibe konu borcun tamamen ödenmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması , olmaz ise fazla hacizlerin kaldırılması istemine yönelik olup başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı...
den satın alındığını, satış bedeli olan 415. 000 TL'nin tamamının davalı tarafa ödendiğini, dairenin müvekkiline fiilen teslim edildiğini, davalı şirketin iflas ettiği haberlerinin duyulduğunu, taşınmaza ipotek konulduğunu, hacizler tesis edildiğini, tapu devrinin yapılmadığını, açıklanan nedenlerle davaya konu taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline, müvekkilinin davalı bankaya bir borcu bulunmadığının tespitine, davaya konu daire üzerinde bulunan 1 adet ipotek şerhinin ve hacizlerin kaldırılmasına karar veıilmesini talep ve dava etmişlerdir. SAVUNMA: Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....
, İpoteğin danışıklı olduğu iddiasının, soyut ve dahası Müvekkil Banka'nın itibarına yönelik hukuka aykırı isnatlar içeren kötüniyetli ve haksız çıkar sağlamaya yönelik olduğunu, ortada gerçek bir kredi işlemi ve yine yasal hükümlere göre tesis edilmiş geçerli bir ipotek mevcut olduğunu, ipotek işlemleri itibari ile Müvekkil Bankanın, tapu kaydına göre, taşınmazın maliki olan EMAY ile yaptığı ipotek akitleri gereğince ve ipotek tesis edilmesinde hukuken hiçbir sakınca/engel bulunmayan taşınmazı, tapu kayıtlarına/siciline dayanarak/güvenerek iyi niyetle, kredi alacaklarının teminatlarından birini teşkil etmek üzere ipotek aldığını, bu niteliği itibarı ile Müvekkil Banka'nın yasalara uygun ve haklı bu kazanımı muteber olduğunu; aynı zamanda bizatihi Yasa'nın da korumasında olduğunu, Müvekkil Banka lehine ipotek hakkının tesis ve tescil edildiği tarih itibari ile taşınmazın maliki EMAY oldğunu, ipotek resmi senetlerinde de açıkça anlaşıldığı gibi, ipotek tesis edilen taşınmazların kaydında...
Şahıslardaki hak ve alacaklar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş mahkemesinden ihtiyati haciz kararı aldıklarını ve takip başlattıklarını, süresinde takip başlatılmadığı iddiasının yerinde olmadığını, icra müdürlüğünün alacağın ilama dayalı olması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takibi resen ilamlı takibe çevirdiğini, bu nedenle davacının; takip talebinin reddi iddiasının da doğru olmadığını, amaçlarının takibi sürüncemede bırakmak olduğunu, hacizlerin taşkın olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; Davacının taşkın haciz şikayetinin reddine, davacının taşınır rehni nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, davacının İİK m. 264’e göre süresinde kararın infazına başvurulmadığı bu nedenle hacizlerin kaldırılması gerektiği talebinin reddine, karar verilmiştir....
Bu durumda takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerekir. Borçlunun icra müdürlüğüne başvurusu ile icra müdürlüğünün 22/11/2014 tarihinden önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermesinde usul ve yasaya bir aykırılık yoktur. Bu durumda mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken icra müdürlüğü kararının iptaline hacizlerin devamına karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz üzerinde bulunan haciz, rehin ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talepleri hakkında bir karar verilmemesinin doğru olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep temiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, taşınmaz üzerinde bulunan ipotek, haciz ve rehnin kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alınarak yapılan incelemede; Haciz şerhinin, ipoteğin ve rehnin terkini istemine ilişkin bu tür davalarda, tüm şerh, ipotek ve rehin lehtarlarının davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup mahkemece, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....
in kefil olduğunu, aracın müvekkiline hiç teslim edilmediğini, sözleşme tarihinden önce kolluk kuvvetleri tarafından aracın bağlandığının daha sonra öğrenildiğini, davalı şirketin sözleşme sebebiyle verilen senetlere dayanarak icra takibi yaptığını, müvekkilinin araçlarının bağlanarak trafikten men edilmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması için davalı şirket lehine ipotek verildiğini, finansal kiralama sözleşmesinin batıl olduğunu belirterek icra takibinin iptaline, borcun olmadığının tespitine, 10.000 TL manevi, 10.000 TL maddi tazminatın tahsiline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davacının sözleşmenin imzalanması ile peşinatı ve ilk taksidi ödediğini, diğer taksitleri ödemediğinden ihtarname çekilerek sözleşmenin feshedildiğini, malın iadesi için açılan davanın kabul edildiğini, davacının ihtarnameye ve malın iadesi davasına itiraz etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İtirazın iptali kararının kaldırılmasından sonra icra müdürlüğünce takibin doğrudan durdurulması ve takibin ilerlemesini sağlayacak hiçbir işlemin yapılmaması gerekir. Aksi hal, bu işlemlerin hükümsüzlüğü sonucunu doğurur. Ancak, icranın iadesi, hacizlerin kaldırılması gibi işlemler ise ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olup ilam kesinleşmeden hacizler kaldırılamaz ve icra iade edilemez. Somut olayda; itirazın iptaline dair ilamın istinaf mahkemesince kaldırılması üzerine takip yasa gereği kendiliğinden durmuş olup, icra müdürlüğünce gerek taraflardan birinin başvurusu gerekse re'sen takibin durdurulması gerekirken, alacaklının bu yöndeki talebinin kesinleşmiş ilamın ibraz edilmesi şartına bağlı tutulmasına dair 11.03.2022 tarihli kararı İİK'nın 40. maddesine açıkça aykırıdır. Ancak, davacı borçlu vekili ayrıca hacizlerin de kaldırılması isteminde bulunduğundan, icra müdürlüğünce ilamın kesinleşmesinin aranması, hacizlerin kaldırılması talebi yönünden yerinde ve isabetlidir....