Taşınmazın sonradan kiraya verilmesinin davacının tüketici vasfını ortadan kaldırmayacağı ve etkilemeyeceği, bu durumda İDM tarafından davacının tüketici işlemi niteliğinde olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı ve adına tapuda kayıtlı daire niteliğindeki taşınmazdaki hukuki ayıbın (ipotek ve hacizlerin kaldırılması) giderilmesini istediği, nitekim satıcının da davada taraf gösterildiği ve ayıbın giderilmemesi halinde TKHK 11. madde uyarınca taşınmazın rayiç bedelinin tahsilinin talep edildiği gözetilmeksizin yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu mirasçıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklılar tarafından itirazın iptali ilamına dayalı olarak borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun, ilamdan kaynaklanan borcun kaynağının ipotek olduğunu, taşınmazdan tahsili gerektiğini ileri sürerek şahsi malları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, anılan istemin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurduğu, yargılama sırasında borçlunun ölümü üzerine borçlu mirasçılarının mirasçılık belgesi sunarak şikayete devam edip yargılamayı sürdürdükleri...
UETS DAVALI :...VE DAĞITIM TİCARET ANONİM ŞİRKETİ- VEKİLİ :Av. UETS DAVA :İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ :10/01/2022 KARAR TARİHİ :31/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :28/02/2023 Mudanya İcra mahkemesinin 2022/9 esas 2022/54 karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ...,.... nolu taşınmazın 1/2 payının maliki olduğunu, taşınmazın tamamı üzerine davalı ...ve Dağıtım Tic. A.Ş.'den davacının kardeşi...'ın aldığı ve alacağı emtialar vesair ilişkilerden kaynaklanan borçlarına teminat olmak üzere 26.01.2007 tarih ve 406 yevmiye no.lu 30.000,00-TL tutarlı ipotek tesis edilmiş olduğunu, davacı ...'...
Yargılama sırasında dava konusu taşınmaz üzerinde dava dışı ... lehine olan ipotek hakkının devam ettiği anlaşılmış olup İİK 282.madde hükmünün gözönüne alınması gerekir bu durumda; lehine ipotek tesis edilen ...’ye dava dilekçesi tebliğ edilip davaya dahil edilmesi ve davacının iddiası kapsamında dava konusu taşınmaz üzerinde ... lehine tesis edilen ipoteğin de İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olup olmadığı konusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; söz konusu ipotek işlemi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaması ve ipotek hakkı sahibi ... hakkında önce davaya dahil edilip daha sonra bu ara karardan dönülüp çelişkili ara kararlar verilerek eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir....
nin 2 ve 7 no'lu bağımsız bölümler üzerinde ipotek tesis ettiklerini ileri sürerek, 2 ve 8 no'lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına hisseleri oranında tescilini, 2 ve 7 no'lu bağımsız bölümler üzerindeki ipotek ve hacizlerin fekkini, muarazanın men'ini talep ve dava etmiştir. Davalı TEB vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapu kütüğünde şerh edilmediğini, tapu kütüğüne güvenerek işlem yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davalının kayıt maliki Mehmet Halit Küçüktümer'den taşınmazı satın aldığını, arsa sahiplerinin sözleşmenin başında mülkiyeti yükleniciye devrettiklerini, sözleşmenin şerh edilmediğini, yüklenicinin inşaatı yapma borcunu yerine getirememesinin tescilleri yolsuz hale getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı .... Elek. ve İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir....
ve Akbank A.Ş. arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı, uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı Garanti Koza Şirketinin davalı Ak Finansal Kiralama A.Ş. ve Akbank AŞ., ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, ipoteğin haksız olduğu, kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektiği , ancak ipotek alacaklısının Ak Finansal Kiralama A.Ş ve Akbank AŞ., ipotek borçlusunun ise bir diğer davalı Garanti Koza İnşaat AŞ. olduğu, ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği göz önünde bulundurulduğunda ihtilafın şirketler arasında bir ihtilaf olduğu bu itibarla somut uyuşmazlığın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki İDM değerlendirmesi ve kabulü yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....
Ancak; 1-Davacı idarenin yargı harcından muaf olmadığı gözetilmeden, muafiyetine karar verilmesi, 2-Taşınmazın tapu kaydında mevcut ipotek ve hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Alınması gereken 27,70 TL harcın davacı idareden alınarak hazineye irat kaydına) cümlesinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak eklenmek üzere (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipotek ve hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı başvurma harcının davacı idareden alınmasına, 11/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer bir deyişle, her dava ve şikayet yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmelidir. Somut olayda; şikayete konu icra müdürlüğü işlemi takibin iptali kararı üzerine hacizlerin kaldırılması talebinin reddine yönelik 08/05/2019 tarihli kararı olup, şikayet tarihinden sonra şikayetçi borçlu tarafından tehiri icra kararı için teminat olarak nakit para yatırılması üzerine henüz şikayet sonuçlanmadan icra müdürlüğünce dosya borcu teminat olarak yatırıldığı için 10/05/2019 tarihinde hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmekte olup, şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosyaya teminat olarak nakit para yatırılması üzerine hacizlerin kaldırılması, takibin iptali kararı üzerine haczilerin kaldırılması gerektiğine ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez....
Gölcük İcra Müdürlüğü’nün 2012/4126 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, icra takibinin dayanağı olan 24.05.2012 tarih ve 4279 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun, ... …’nin ... ile olan ticari ilişkileri nedeniyle 100.000 TL bedel mukabilinde teminat ipoteği olarak 3.kişi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, buna dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişilip, taşınmazın ihale ile 20.000 TL bedele satıldığı, bakiye alacak miktarı olan 80.000 TL için ... … ve ... hakkında 28.02.2014 tarihli kesin rehin açığı belgesi düzenlendiği görülmüştür. ... İcra Müdürlüğü’nün 2014/5207 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde ise, Gölcük İcra Müdürlüğü’nün 2012/4126 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen 28.02.2014 tarihli kesin rehin açığı belgesine dayalı olarak icra takibine başlandığı ve ...’in taşınmazlarındaki payına haciz konulduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşmesi nazara alınarak eylem neticesinde görevi kötüye kullanma suçunun objektif cezalandırma şartı olan kişi mağduriyeti, kamu zararı ve menfaat sağlanması unsurlarının oluşup oluşmadığı, varsa ne şekilde oluştuğunun denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de; Usulsüz olarak hacizlerin kaldırılması ve Trafik Tescil Müdürlüğüne yazı ile bildirilmesi eyleminin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden TCK'nın 257/1. maddesi yerine aynı Kanunun 257/2. maddesi uyarınca ceza tayin edilmesi, Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının...