Mahkemece, 01.05.1991 sözleşme tarihi ile 26.01.2009 dava tarihi arasında BK.nun 125.maddesi gereğince 10 yıldan fazla zaman geçtiğinden bahisle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacı ... lehine “kanuni ipotek” tesis edildiği anlaşılmaktadır.TMK.nun 892.maddesinde, kanuni ipotek hakkının doğumunun, aksi kanunda öngörülmüş olmadıkça, tapu kütüğüne tescil edilmelerine bağlı olmadığı; 888.maddesinde, ipotekli taşınmazın devrinin, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, borçlunun sorumluluğunda ve güvencesinde bir değişiklik meydana getirmeyeceği; 864.maddesinde de, rehnin tapu kütüğüne tescil edilmesinden sonra alacak için zamaşımının işlemeyeceği hükme bağlanmıştır....
Mahkemece, 6 sayılı parseldeki 1471/28459 payın iptali ile mevcut ipotek kaldırılarak davacılar adına eşit olarak tesciline, 7 sayılı parseldeki 1914/36779 payın aynı şekilde ipotek terkin edilerek eşit hisseler olarak davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. HUMK’nun 74.maddesine göre, hakim her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Buna usul hukukunda “taleple bağlılık” kuralı denir. Davacıların, taşınmazların tapu kaydındaki ipotek şerhinin terkinine ilişkin bir talepleri yokken, ipoteğin terkini sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kaldı ki, 6 ve 7 sayılı parsellerde lehine ipotek konulan ... davada taraf durumunu almamıştır. Davanın tarafı olmayan kişi leh ve aleyhine de hüküm kurulamaz. ./.. 2011/5272 - 2011/9324 -2- Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kanuni ipotek şerhi tescil edilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davalıdan satın almış oldukları taşınmazları tamamlamadığı için kendi aralarında topladıkları para ile inşaatları tamamladıkları ve bu nedenle davalı şirketten alacaklı oldukları iddiası ile davalı adına kayıtlı bağımsız bölümler üzerine 10.000 TL bedelli geçici kanuni ipotek şerhi tescil edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda; yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davacı ve müdahil .... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Davacı, maliki olduğu 1176 ada 5 parsel sayılı taşınmazın üzerine Ümraniye Belediyesinin imar uygulaması sonucu şuyulandırma ile kendisine yer verilmeyen dava dışı Ali lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek alacaklısı Ali Sarıkaya'nın kendisi aleyhine bedel arttırımı ve ihtilafsız bedelin tahsili için açtığı davanın kabul edildiğini, bu kararın icra takibine konularak takibin kesinleşmesi ile satış kararı verildiğini ve alacağın tahsili için yapılan cebri satış sonucu taşınmazın davalı adına tapuya tescil edildiğini, imar işleminin iptali için açılan davanın idari yargıda kabul edilerek davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu, davalının da iyiniyetli olmadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir....
Davacının 19.09.2002 tarihinde demans denilen akıl zayıflığı nedeniyle vesayet altına alındığı ve iptali istenen ipoteğin ise 28.06.2011 tarihinde tesis edildiği, ipotek tesis tarihinde hak sahibinin kısıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle vesayet altındaki davacı bakımından vasinin vesayet makamından izin almak suretiyle ipotek aktinin tesis edilmesi gerekirken vesayet altındaki kısıtlının şahsen yer aldığı ipotek işlemi geçersizdir. Tescil talebinde bulunulurken tasarruf ehliyeti (fiil ehliyeti) ve tasarruf yetkisi birlikte bulunmak zorundadır. Fiil ehliyeti, yapılan hukuki işlemin sonuç doğurabilmesi için bizzat kişinin kendisinde bulunması gereken şartları (ayırtım gücü, erginlik, kısıtlı olmamak) ifade eder. Tasarruf ehliyeti de kişinin genel olarak geçerli bir tasarruf işlemi yapabilmesi için gerekli fiil ehliyetine ilişkin şartlara sahip olmasını belirtir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2009 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ipotek ve haciz şerhlerinden muaf olarak tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının paylı malik bulunduğu 266 parsel sayılı 120400.00 m2 tarla cinsli taşınmazda 28.01.2000 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 12500 m2'sini kendisine sattığını beyanla ipoteksiz ve haciz şerhsiz davacı adına hisseli olarak iptal ve tescilini istemiştir. Davalı vekili, zamanaşımı ve ifrazı mümkün olmadığı nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dosya kapsamında bulunan; satış sonrası ihalesi yapılan taşınmazın alıcısı adına tescili için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan tescil istem belgesinde 156.000,00 TL bedelli 04.08.2005 tarihli ipotek olduğu belirtilmiş, 17.07.2013 tarihli ... yazısında da ipoteğin fek edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına gelen takyidatlı tapu kaydında banka lehine şerh edilmiş ipotek gözükmemektedir. ...'tan; satış öncesi taşınmaz maliki olan ...'ın borcundan dolayı adına kayıtlı ......
Mahkemece 29.12.1972 tarihli 6705 ve 6709 yevmiye numaralı 2 adet ipotek kayıtlarının yargılama aşamasında tapu kaydından terkin edildiği gerekçesiyle bu istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bedelin ödendiği gerekçesiyle de 20.09.1969 tarih 4336 yevmiye numaralı ipotek kaydının terkinine karar verilmiştir. Hükmü davalı idare temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki ipoteğin terkini isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Davacı, 2182 ada 4 parsel sayılı taşınmaz kaydına davalıların miras bırakanı yararına konulan ipotek şerhinin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipotek bedelinin ödenmediğini, açılan davanın reddini savunmuşlardır. İlk derece mahkemesince ipotek bedelinin ödendiğinin kanıtlanamaması nedeniyle bilirkişiye hesaplattırılan güncel ipotek bedelinin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından ipotek bedeli yönünden istinaf edilmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 2182 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacı T1’a ait olduğu, 15.03.1990 tarihinde davalıların miras bırakanı T9 yararına 38.780.000 ETL bedelli ipotek tesis edildiği görülmektedir....