Ancak; 1- Asıl dava yönünden; dava konusu taşınmaza, davalı idarece yol ve park olarak el atıldığından, fen bilirkişisinden ek rapor alınıp bu bölümlerin yüzölçümleri belirlenerek, tescil ve terkin kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-İpotek bedelinin uyarlanması hakkındaki dava yönünden, alınan bilirkişi raporu geçerli değildir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Bilirkişi raporunda, daha önce Hazine lehine tesis edilen ipotek bedelinin aynı idare tarafından uyarlanan değeri esas alındığından, ipotek bedeli yönünden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Belirtilen nedenle, ipotek bedelinin uyarlanmasına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılarak, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ipotek bedeli yönünden eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Bütün bu açıklamaların sonucu doğrultusunda mahkemece yapılması gereken iş; İpotek, azami meblağ (üst sınır) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, taraflardan alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıp yapmadığını sorup saptamak, icra takibi varsa bu dosyayı getirtmek, resmi akit tablosundaki sözleşme hükmünü gözetilmek suretiyle alacaklının ipotekle teminat altına alınan anapara alacağını taraflardan delillerini isteyip toplayarak bulmak, anapara dışında istenebilecek gecikme faizi ile icra takibi yapılmışsa takip giderlerini gerek duyulursa davalı banka ticari defter ve kayıtları üzerinden bilirkişiye hesaplatmak, bunların toplamını ipotek akit tablosunda gösterilen limiti aşmamak koşuluyla alacaklıya ödenmek üzere davacıya depo ettirmek, eksiksiz depo edilirse ipotek şerhini terkin etmek, kısmen ödeme yapılırsa davanın reddine karar verilmekle beraber ödenen bölümü kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesine karar vermek olmalıdır....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 17.09.2003 tarihli kredi sözleşmenin içeriğinden ipoteğin, bundan sonra verilecek ek kredilerin teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Davacı 20.09.2005 tarihli ihtarnamesi ile kefaletini geri almış ise de 17.09.2003 tarihli kredi sözleşmesi hükmü nedeni ile ipoteğin teminat özelliği devam etmektedir. İpotek ek kredilerin teminatı olarak da tesis edildiği için azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2016 tarih ve 2008/655 Esas sayılı müzekkere ile Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğünden mahkeme gerekçeli kararının yerine getirilip geçici kanuni ipoteğin kesin kanuni ipoteğe dönüştürülmesini yazdığını, tapu sicilindeki dava konusu taşınmazın rehin kaydında kanuni ipotek (geçici ibaresi yoktur) yazıldığı için tapu sicil müdürlüğünde kanuni ipotek şerhi bulunduğunu, mahkemenin kanuni ipotek kararları ve tapu sicilindeki kanuni ipotek kaydının rehinler hanesindeki varlığına rağmen hem yerel mahkemenin hem de istinaf merciinin kanuni ipotek kurulmasına dair mahkeme kararı olmadığı ve mahkeme kararının tedbir niteliğinde olduğu değerlendirmesinin hatalı olduğunu, kanuni ipotek talebinin tedbir olarak istenmediğini, ayrı bir madde olarak tedbir kelimesi kullanılmadan doğrudan ipotek adıyla istendiğini, nitekim Bodrum 3....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde, alacaklı, terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini, ipotek akit tablosu teşkil eder. "Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 36 m2 yerin rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı parseline giden 36 m2'nin dava tarihindeki rayiç değerini hesaplatmak, bu bedeli depo ettirmek, ödenmesine karar vermekten ibarettir. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir." (Yargıtay 14....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/803 Esas KARAR NO : 2022/781 DAVA : İpotek (Terkin İstemli) DAVA TARİHİ : 15/11/2022 KARAR TARİHİ : 17/11/2022 DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkillerinin maliki olduğu taşınmazlara 3.şahıs lehine konulmuş ipoteğin, İstanbul ... İcra Müdürlüğü... E. Sayılı dosyadan ipoteğin paraya çevrilmesi istemiyle takibe konulduğunu, müvekkillerinin ipotek bedelini icra dosyasına ödediğini, ipoteğin tapu sicilinden terkininin davalıdan talep edildiğini, davalı ise ipoteğin terkini işlemini yapmadığını, alacağın sona ermesi halinde ipotek hakkı da kendiliğinden ortadan kalkacağını, böyle bir durumda ipoteğin tapu kütüğünden terkin edilinceye kadar sadece şeklî nitelik arz edeceğini, alacak sona erince ipotekli taşınmaz malikinin, rehinli alacaklıdan terkine muvafakat etmesini talep edebileceğini, (TMK....
Aile Mahkemesi’nin 03.11.2016 tarih ve 2016/215 E. - 2016/1042 K. sayılı ilamı ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği anılan kararın 12.12.2018 tarihinde kesinleştiği, bu tarih itibariyle artık taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığı mahkeme ilamı ile sabit olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nin 353/1-b(2) maddesi gereğince kaldırılmasına ve davacı yönünden takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, taraflar arasında 01.07.2013 tarih ve 12682 yevmiye nolu 2. dereceden ipoteğin yukarıda bahsi geçen mahkeme kararı ile terkin edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca, borçluya ... 20. Noterliği’nin 31.12.2015 ve 39254 yevmiye nolu kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği de sabittir. Takip talebi incelendiğinde alacaklı bankanın hem 1. hem de 2. dereceden ipoteğe dayalı olarak takip başlattığı, 04.05.2009 tarihli ve 4498 yevmiye nolu 1. derece ipotek resmi senedinde “Türkiye...Bankası A.Ş. Merkez ve .../......
- KARAR - Davacı vekili, davacı şirket ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme çerçevesinde banka lehine davacının maliki olduğu iki adet gayrimenkul üzerinde ipotek tesis edildiğini, ipoteklere konu kredilerin ödenmesine rağmen davalı banka tarafından ipotek şerhlerinin tapudan terkin edilmediğini ileri sürerek, gayrimenkuller üzerindeki ipotek kayıtlarının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu her iki ipotek ile ilgili olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takipleri yapıldığını, bu ipoteklerden 271 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kaydı üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, 271 ada 8 parsel üzerine konulan ipoteğe konu borcun ödenmediğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Bu madde uyarınca ipotek, tapudan terkin edilmediği sürece geçerliliğini sürdürür. TMK'nın 883/2. maddesindeki ''İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir.'' hükmü yer almaktadır. TMK'nın 883. maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK'nın 153. maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir....