Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan ana para ipoteğinin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Ancak, borçlu ana para ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca TST.nün 31/son maddesine dayanılarak ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....

    İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....

      İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf başvurusunda; bilirkişi raporu ile hesaplanan ipotek bedelinin icra dosyasına depo edildiğini, daha evvelce aynı konu hakkında verilen red kararlarının yerine getirildiğini, ipotek bedelinin güncel değerlere göre hesaplattırıldığını, ancak alacaklıların ipotek bedelini tahsil etmedikleri gibi ipoteği de terkin etmediklerini, ipoteğin sona erdiğini beyanla İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, işin esasına girilerek yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ipotek alacaklılarının ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebiyle ipoteği çözmekten ve parayı almaktan imtina ettiği, İlk Derece Mahkemesinin talebin reddine ilişkin kararı isabetli olduğu belirtilerek ipotek borçlusunun istinaf talebinin esastan reddine oybirliği ile karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        Ancak istinaf aşamasında dava konusu ipoteğin tapudan terkin edildiğinin bildirildiği anlaşılacak dairemizce ilgili tapu müdürlüğünden terkine dayanak belgeler istenmiş, 15.2.2021 tarihli tescil istem belgesinde davacı Elmas Tepe'nin ipotek bedelini aldığından bahisle ipoteği terkin ettirdiği görülmüştür. Davalı tarafın ipoteğin terkininden bilgileri olmadığına ilişkin dilekçe sundukları anlaşılmıştır....

        Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olaya gelince; Kaldırılması dava konusu yapılan 21.07.1995 günlü ipotek akit tablosunda 5.000.000.000 TL. için tesis edilen ipoteğin davalı (arsa sahibi) ile dava dışı yüklenici Ö… …. İnşaat Ltd. Şti.nin davalının maliki olduğu arsa üzerine yaptığı arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca konulduğu yazılıdır. Dolayasıyla, resmi akit tablosunda gönderme yapılan davalı ile dava dışı yüklenici şirket arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesini de resmi senedin ayrılmaz bir parçası olarak kabul etmek gerekir. 20.07.1995 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde ise, ipoteğin binanın iskanının alınması, çevre tanziminin yapılması, elektrik mukavelelerinin A… …. Elektrik A.Ş. ile yapılması halinde kaldırılacağı hükme bağlanmıştır....

          Bu nedenle de, sadece asıl borçlu ya da sadece taşınmazını ipotek etmiş olan üçüncü kişi hakkında takip yapılamaz. Nitekim, İİK'nun 149/b maddesinde, bu kural; ''... icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa... birer ödeme emri gönderir'' denmek suretiyle hükme bağlanmıştır. Şu halde, ipotek veren üçüncü kişi ise, asıl borçlu ile bu kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Zorunlu dava arkadaşlığında, davanın, davalılardan biri hakkında takip edilmeyerek diğeri hakkında yürütülmesi olanaksızdır. İcra takibinde de durum aynen geçerli olup, bu hususun, icra mahkemesince de re'sen göz önünde tutulması gerekir. Buna göre, ticaret sicilinden terkin edilen borçlu limited şirket hakkında takip işlemlerine devam edilmesi durumunda, yapılan işlemler hukuken geçersiz ve yok hükmünde olup, ipotek veren ... ile asıl borçlu limited şirket arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan, ipotek veren ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipotek davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davadışı şahıstan ipotekli bir taşınmaz satın aldığını, taşınmaz üzerinde davacı bankadan alınan konut kredisi nedeniyle ipotek tesis edildiğini, taşınmazı satın aldıktan sonra kredi borcunu kapattığını ancak buna rağmen ipoteğin davacı tarafından kaldırılmadığından bahisle ipoteğin fekkini istemiştir. Davalı, ipoteğin terkin edildiğinden bahisle davanın reddini dilemiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesince, yargılama sırasında davacının ipoteğin fekki talebinin davalı tarafça yerine getirildiği, davacı tarafından dava açılmadan evvel taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkini için noter ihtarnameleri ile talepte bulunulmasına rağmen davalının terkin edilmesi gereken ipoteği terkin etmediği, dava açıldıktan sonra terkin ettiği, bu haliyle davanın açılmasına sebep olduğu gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleriyle sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak; 1- Asıl dava yönünden; dava konusu taşınmaza, davalı idarece yol ve park olarak el atıldığından, fen bilirkişisinden ek rapor alınıp bu bölümlerin yüzölçümleri belirlenerek, tescil ve terkin kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-İpotek bedelinin uyarlanması hakkındaki dava yönünden, alınan bilirkişi raporu geçerli değildir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Bilirkişi raporunda, daha önce Hazine lehine tesis edilen ipotek bedelinin aynı idare tarafından uyarlanan değeri esas alındığından, ipotek bedeli yönünden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Belirtilen nedenle, ipotek bedelinin uyarlanmasına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılarak, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ipotek bedeli yönünden eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

                  İpotek kişisel bir alacağın teminat alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinde alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca da tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kapsamını da ipotek akit tablosu belirler . Kuşkusuz alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini dava yoluyla isteyebilir. Davalı ipotek alacaklısı ... 1. İcra Müdürlüğünün 2009/8513 sayılı takip dosyasında adına kayıtlı 3 no'lu bağımsız bölüm için 12.10.2006 tarihli ipoteğe dayanarak 50.000,00 TL'nin tahsili için icra takibine girişmiş, icra takibinden sonra menf'i tespit ve ipoteğin fekki istemleriyle bu dava açılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu