Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın ortak ikametgahı olan ve aile konutu niteliğindeki dava konusu... adresindeki taşınmaz üzerindeki tescilinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince iptali ile davalı eski malik adına tescili ile aile konutu tesisine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ... ve davacı eş ...'ın evlilik birliği içinde dava konusu taşınmazı edindiğini, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu, daha sonra aile konutu şerhi taşınmazın satılması amacıyla terkin edildiğini ve bedeline karşılık yine evlilik birliği içinde edinilmiş olan otomobilin davacı eş için tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. 2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ... ve diğer davalı ...'...

    DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı T3 ile müvekkilinin 17/05/1983 tarihinden beri evli olduğunu, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal etmesinden dolayı ve sadakatsiz davranışı nedeniyle Samsun 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin üçüncü fıkrasının 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı kanunla değiştirildiğini, yapılan değişiklikle aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebileceğinin kabul edildiğini bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına dair dava 18.05.2012 tarihinde açılmıştır....

      Davalılar vekili, taşınmazın teminat olarak gösterildiği kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun kapatıldığını, ancak dava dışı bankanın kötü niyetli olarak ipoteği fek etmediğini, ayrıca ipotek konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve eş rızası olmadan ipotek konulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların murisinin taşınmazını 2007 yılında dava dışı bankaya süresiz olarak ipotek verdiği, ipoteğin kurulduğu tarihte taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığı, davacının yasal temlik alan olup takip alacağının da hak sahibi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının itirazının 80.000 TL asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı kadın eş tarafından diğer davalı banka lehine dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini iddia ederek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosya numarasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın iddialarının son derece yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın aile konutu üzerinde eş muvafakati alınmaksızın tesis edilen ipoteğin terkini talebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, oysa ki aile konutuna konulan ipoteğin kaldırılması ve gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulması talepli davalarda görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğunu belirterek, görev itirazında bulunmuştur. Dava; taşınmaz malikinin eşi olan davacının aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle açmış olduğu dava niteliğindedir. Davanın yasal dayanağını 4721 sayılı TMK'nın 194.maddesi oluşturmaktadır. TMK 194.maddesine göre; "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini fehedemez. Aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."...

            Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/2- 2056 Esas, 2015/1201 Karar ve 15.04.2015 günlü kararında da açıklandığı üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile "aile konutu şerhi konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu nedenle, aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            Kandıra İcra Müdürlüğü'nün 2021/286 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı T3 tarafından davalı T6 aleyhine yapılan takipte davalı borçluya ait ''Kandıra İlçesi, Dalca Mahallesi, 117 ada, 213 parsel'' sayılı 1.562.290,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 28/01/2022 tarihli ihalede davalı ihale alıcısı T5 1.550.000,00 TL bedelle ihale edildiği, ihalenin feshi talepli davanın aile konutu şerhi lehtarı olduğunu beyan eden davalı borçlu T6'ın eşi tarafından süresi içerisinde 04/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; 25/11/2021 tarihli takbis takyidat raporunda davaya konu Kandıra İlçesi, Dalca Mahallesi, 117 ada, 213 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki 01/08/2017 tarih 10717 yevmiye numaralı aile konutu şerhinin 23/09/2021 tarih 23845 yevmiye numaralı işlemle terkin edildiğinin göründüğü, bilahare Dairemizce 21/02/2023 tarihinde alınan takbis takyidat raporunda terkin şerhinin bulunmadığı anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVACILAR : DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı .... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı ....'nin temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olup ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabidir. İpotek bedeli 150.000 TL’dir. Mahkemece de hükümde alınması gerekli harç hesaplanmış, ancak davacılar tarafından 6.347 TL peşin harç yatırıldığı ve kalan 3.899,50 TL harcın davalılardan tahsiline karar verileceği yerde rakamsal hata yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

              Sayılı dosyasında aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması için dava açıldığını, müvekkilin e-devlet üzerinde yaptığı kontrolde müvekkile ait taşınmaz üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini, İİK 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini, haciz konulan taşınmazın İİK 82/12 maddesi gereğince borçlunun haline münasip ev olması sebebiyle haczedilemeyeceğini belirterek davanın kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayetine konu taşınmaz üzerinde müvekkil banka lehine 1.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince borçlu tarafından rızaen ipotek tesisi durumunda meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı ve haczedilmezlik şikayetinin dinlenemeyeceğini, Bakırköy 3. Aile Mahkemesinde açılan davanın bu dava ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu