Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek tesis edilirken taşınmazın tapu kaydında herhangi bir şerh bulunmadığını, her ne kadar davacı ipoteği icra takibi ile öğrendiğini belirtmişse de taraflarınca başlatılan icra takibi bulunmadığını, davacının iyiniyetli olmadığını, ipotek tesisinden sonra taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı ve ipotek tesis edilirken Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca eş rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar vermiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.10.2015 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı T.... vekili Av. ...geldiler. Davalı ... gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Davalı ... adına çıkarılan davetiyenin eşi ...'a tebliğ edildiği görüldü. Davacı ... vekili Av. ... vekilinden soruldu: Biz murafaa istemimizden vazgeçiyoruz dosya üzerinden karar verilsin dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı....

    Gerçekleşen bu durum karşısında aile konutu şerhi davasının açıldığı tarih itibarıyla davacı eşin dava açmakta haklı olduğu göz önüne alınarak aile konutu şerhi konulması davası yönünden; kendini vekil ile temsil ettiren davacı mirasçısı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi ve davalı bankanın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu aile konutu şerhi konulması davasında davalı banka yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi ... olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1....

      Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş (TMK m. 194), mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapuda "betonarme iki katlı ev, besihane ve bahçesi" vasfıyla ve davalı eş adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir....

      şerhi konulması ve aile konutu üzerine konulan haczin kaldırılması olmak üzere iki ayrı talepte bulunmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; 20/03/2013 tarihinde dava konusu taşınmazda davalı T10 lehine ipotek tesis edildiğini, davacı kadının ipotek tesis edilmesine açık rıza verdiğine ilişkin herhangi bir delil veya emare bulunmadığını, her ne kadar ipotek tesis edildiği tarihte dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi yok ise de tanık anlatımları ile bu taşınmazın aile konutu olduğu, yapılan yargılama ve toplanan deliller dikkate alınarak dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, eşin açık rızasının bulunduğunun ispatlanamadığı, davalı T10'nin de ipotek tesis tarihinde dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu hususunu araştırmadığı, basiretli tacir gibi davranmadığı dikkate alınarak davanın kabulü ile davalı T7 adına kayıtlı dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ve taşınmaz üzerine davalı T10 lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

        Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

          Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2021/194 ESAS - 2021/624 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Karataş Mah. 103418 nolu cadde no:26F/12 Şahinbey/Gaziantep adresinde beraber yaşadıkları, söz konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının reddine karar verilmiştir....

            Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "Kurucu" değil "Açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "Emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "Belirli olan" bir işlem için verilebilir....

              UYAP Entegrasyonu