Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması Uyuşmazlık, aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İlk hükümde aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu durumda aile konutu şerhi konulması davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi davalılar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalılar aleyhine, aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere mahkemece ilk hükümde davacı kadın tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kabulü ile davacı kadın yararına 10.830.00 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmiş ve davacı kadın tarafından bu husus temyiz konusu yapılmamış ve bu durumda tapu iptal tescil davası yönünden vekalet ücreti davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....

      Kat 11 nolu taşınmazı müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında dava dışı Önler Coşkun’un borcuna karşılık dilekçe ekinde bulunan resmi senetle 28/01/2013 tarihinde diğer davalı banka lehine ipotek ettirdiğini, bahsi geçen konutun aile konutu olduğunu, müvekkilinin bilgisi dışında ipotek konulmasının mümkün olmadığını belirterek, Kayseri ili Develi İlçesi Reşadiye Mahallesi 1585 ada 10 parselde 1/14 arsa paylı 5. Kat 11 nolu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını ve Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2016/15753 Esas numaralı dosyadaki satışın durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; muvafakat name incelendiğinde taşınmazın aile konutu olmadığını, aile konutu olması veya sonrada aile konutuna dönüştürülmesi durumunda dahi bahse geçen taşınmazın bankaca gerek eş lehine gerek 3....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede, Dava; aile konutu şerhi konulması ve aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile tapuya şerh konulmasına , aile konutu olduğu tespit edilen taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz kaydı üzerine açık izni ve muvafakatı alınmaksızın satılan taşınmazın satışının geçersiz olması nedeniyle tapunun iptalini ve taşınmazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir....

      TMK’nın 193. maddesi dikkate alındığında kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken, aynı Kanunun 194. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

        Davacı vekili müvekkilinin rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece davaya konu taşınmazın davacı ile davacının eşi olan Mustafa Kınış'ın aile konutu olduğu ancak davacı eşin açık rızası alınmadan dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, davacı kadının ipoteğin kaldırılması istemi ile dava açmakta haklı olduğuna karar verilmiştir....

          I hükmüne göre ilgililerin bu işlemlere karşı itiraz süresi, kendilerine yapılan tebliğ tarihinden işlemeye başlar. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 1019 hükmü “evlilik birliğinin devamı sırasında” gerçekleşen aile konutu şerhi terkini işlemine ilişkindir. Evlilik birliği “son bulmuşsa” malik olmayan eş ya da mirasçılarına tebliğ zorunluluğu olmadığı gibi evlilik birliği son bulmuş eş ya da mirasçılarının itiraz hakkından da söz edilemez. Örnek verelim: Eşler arasındaki evlilik birliği malik olmayan eşin ölümü ile son bulmuşsa dava konusu taşınmaz aile konutu özelliğini “ölüm tarihinde” kaybetmiştir. Başka bir anlatımla aile konutuna ilişkin şerh ölüm tarihinde “yolsuz” hale gelmiştir. Sağ kalan malik eş, malik olmayan eşin ölüm kaydını Tapu Sicil Müdürlüğüne ibraz ettiği an aile konutu şerhi terkin edilir. Bu terkin işleminin malik olmayan eşin mirasçılarına tebliğ zorunluluğundan söz edilemez....

            İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının aile konutu şerhi davasının ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davasının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 194 maddesine dayalı aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin fekkine ilişkindir....

            Bankası A.Ş.’ye ihale edilmiş, dava dışı banka talepten fazla olarak konulan bu ihtiyati tedbir ve aile konutu şerhi nedeniyle tapuda gerekli işlemleri yapamamıştır. Dava dışı banka tarafından bu durumun farkedilmesi üzerine karar tarihinden sonra 21.03.2016 tarihinde ihtiyati tedbir ve aile konutu şerhi yönünden mahalli mahkemeden ihtiyati tedbirin ve aile konutu şerhinin kaldırılması yönünde talepte bulunulmuş, mahkemece, verilen kararın henüz kesinleşmediğinden bahisle dava dışı bankanın işbu talebinin 30.01.2017 tarihli ek karar ile reddine karar verilmiş, dava dışı banka tarafında da bu hüküm ve aile konutu şerhi konulması temyize konu edilmiştir. Olayların akışı karşında dava dışı bankanın eldeki davayı temyiz etme de hukuki yararı olduğunun kabulü gerekir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepten fazlasına hükmedemez (HMK m.26)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talep edilen taşınmazın, tapu kaydı incelendiğinde, 09.06.2014 tarihinde "aile konutu şerhi "konulduğu anlaşılmaktadır.İlgili tapu sicil müdürlüğünden şerhin hangi sebeple konulduğunun sorulması, gelen yazı cevabının dosya içerisine alınması ve, 2-İncelenmesine gerek görülen ... Asliye Hukuk(Aile ) Mahkemesi'nin 2013/240 Esas ve 2014/328 Karar sayılı boşanma dava dosyasının iş bu dosya içerisine alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2015(Perş.)...

                UYAP Entegrasyonu