CEVAP 1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davacı eşin ipotek tesis işlemine açık rızasının bulunduğunu, ipotek tesisi öncesinde taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmadığını, bu nedenle ipotek tesis edilirken bankanın iyi niyetli olduğunu, bankanın taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, açık rızasının bulunması ve ipotek tesisinden itibaren 11 sene geçmesi nedeniyle davacının bu davayı kötü niyetle açtığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır. III....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2018/1100 ESAS 2020/121 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli)|İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
TMK’nın 193. maddesi dikkate alındığında kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken, aynı Kanunun 194. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....
SAVUNMA Davalı banka cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazın bilgilerini değiştirdiğini, muvafakat etmediklerini, davacının dava konusu taşınmaza konulan ipotekten haberdar olduğu gibi ipoteğin tesisine de muvafakat verdiğini, davacının 1. ve 2. derece ipotek tesisinden sonra koydurduğu aile konutu şerhini 3. ipotek tesisine imkan vermek için terkin ettirdiğini, sonrasında yeniden aile konutu şerhi koydurduğunu, haksız ve kötüniyetli bu davanın açıldığını, davalı eşin kredi sözleşmesi şirketlerin tek yetkilisi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın boş halde olduğu, ipotek evrakı arasında bulunan gayrımenkul değerleme raporunda açıkça görüldüğü gibi davacı tanıklarınca taşınmazın hiç boşaltılmadığı belirtilmiş ise de davacı vekilinin 07.11.2018 tarihli dilekçesinde de taşınmazın söz konusu tarihlerde tadilat ve onarım sebebiyle geçici olarak boşaltıldığı belirtildiğinden tanık beyanlarına itibar edilmediği, ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olmadığı gerekçesi ile davacının ipoteğin kaldırılması talebi yönünden davanın reddine, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebi yönünden; davalı bankaya karşı açtığı davanın husumet yönünden reddine, dava tarihinden önce tapuda aile konutu şerhi konulduğu anlaşıldığından davalı ...'a karşı açtığı davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın boş halde olduğu, ipotek evrakı arasında bulunan gayrımenkul değerleme raporunda açıkça görüldüğü gibi davacı tanıklarınca taşınmazın hiç boşaltılmadığı belirtilmiş ise de davacı vekilinin 07.11.2018 tarihli dilekçesinde de taşınmazın söz konusu tarihlerde tadilat ve onarım sebebiyle geçici olarak boşaltıldığı belirtildiğinden tanık beyanlarına itibar edilmediği, ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olmadığı gerekçesi ile davacının ipoteğin kaldırılması talebi yönünden davanın reddine, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebi yönünden; davalı bankaya karşı açtığı davanın husumet yönünden reddine, dava tarihinden önce tapuda aile konutu şerhi konulduğu anlaşıldığından davalı ...'a karşı açtığı davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
ın dava konusu taşınmazı 10.12.2007 tarihinde edindiği, dava konusu taşınmaz üzerine 05.05.2014 tarihinde T.C. ...tarafından kredi sözleşmesine istinaden 500.000,00 TL bedelli ipotek konulduğu, ipotek tesisi işlemi yapılırken davacı eşin rızasının alınmadığı, yapılan keşif ve dosyaya giren kayıtlera göre söz konusu taşınmazda ailenin oturduğu ve keşif anında da oturmaya devam ettikleri, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, aile konutu olan taşınmaza ipotek konurken bankanın tacir olduğu ve basiretli bir tacir gibi özen yükümlülüğüne uygun olarak alması gereğirken eşin açık rızasını almadığı bu durumda tapuda aile konutu şerhi olmaması ve tapuya güven ilkelerinden yararlanmasının mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, aile konutu şerhi davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen maktu vekâlet ücretinin davalı Saffetten tahsiline, ipoteğin kaldırılması davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerine, davacının rızası alınmaksızın davalı banka (daha sonra davalı bankanın temliki nedeniyle davalı taraf ... olmuştur) lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotekten önce aile konutu şerhinin bulunmadığı, ipotek alacaklısı bankanın kötüniyetli olduğunun ispatlanmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dava konusu taşınmazın ipotek tarihi itibariyle aile konutu olduğu, taşınmaz üzerinde hak sahibi tarafından, Türk Medeni Kanununun l94/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, ......
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne, aile konutu şerhi davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalılardan ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılardan ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, aile konutu şerhi davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, ipoteğin kaldırılması davasının da reddine karar verilmiştir....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....