Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğindeki bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davalı banka ise davacının ipotek işlemine rızasının bulunduğunun belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
Davanın tapu iptali tescil, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olduğu, tapu iptali tescil davası ile ipoteğin kaldırılması talebinin nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebini ise maktu harca tabi olduğu, ancak dava açılırken sadece 54,30TL başvurma harcı ile 54,30TL peşin harç yatırıldığı, başvurma harcı tüm talepleri kapsamakla birlikte yatırılan 54,30TL peşin harcın aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin olduğu, tapu iptali tescil talebi ve ipoteğin kaldırılması talebi yönünden harç tamamlanmadan yargılamaya devam edildiği gibi lehine ipotek konulan Akbank 'ın davalı sıfatıyla davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....
Davalı banka vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı eşin ipotek tesis işlemine açık rızasının bulunduğunu, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, ipotek tesisi öncesinde taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmaması nedeniyle davalı bankanın iyi niyetli olduğunu, davalı bankanın tapu siciline itimatla hak iktisap ettiğini ve davacının açık rızasının kötü niyetinin ispatı niteliği taşıdığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı eş T4 davaya cevap vermemiştir....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin "direnme gerekçesinde" açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....
Kararı) Somut olayda mahkemece, tapuda ipotek verildiği tarih itibariyle taşınmazda aile konutu şerhi olmadığı, buna dayanarak işlem yapıldığı, davalı şirketin tapu kaydına dayanarak ipotek işlemi yaptığı ve konutun aile konutu olduğunu bilmediği, ipotek işlemi esnasında davalı şirketin iyiniyetli olmadığının davacı tarafından ispatlanamadığının anlaşılmasıyla ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak, davalıların iyi niyet iddiası dinlenemeyeceğinden davacının delilleri toplanarak dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olup olmadığı hususunun tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şeklide karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
İstinaf Sebepleri 1.Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeden taşınmazı devraldığını, tapuda aile konutu şerhi bulunmadığını, müvekkilinin iyiniyetle taşınmazı iktisap ettiğini, davacı ve davalı eşlerin aralarında anlaşarak kötü niyetli bir şekilde satış işlemini geçersiz hale getirmek için çaba sarf ettiklerini belirterek tapu iptali ve tescil kararı ile aile konutu şerhi konulması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Fer'î müdahil banka vekili; müvekkili bankanın davalı ... ile kredi sözleşmesi imzaladığını, dava konusu taşınmazın ipotek gösterildiğini, taşınmazdaki tedbir nedeniyle satış işlemine başlanılamadığını, borcun tahsil edilemediğinden mağduriyete sebep olduğunu belirterek ipoteğin kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile taşınmazın satışını gerçekleştiren malik eşi davalı ...'...
KARŞI OY Davacı, eşi adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, açık rızası alınmadan, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını belirterek, eşi ve lehine ipotek tesis edilen banka aleyhine, ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması için dava açmıştır. Yargılamanın devamı sırasında davalı eş ölmüş, mirasçıları davaya dahil edilmiş, yargılama sonunda, ipoteğin kaldırılmasına, davalı eşin ölümü sebebiyle aile konutu şerhi konulması davası konusuz kaldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup, karar davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Yüksek İkinci Hukuk Dairesi, temyiz edilen hükmü bozmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme hükmünün temyizi ve Özel Daire'nin direnme hükmünün yerinde olmadığını içerir gönderme kararı üzerine, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'umuzun önüne gelmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2017/387 Esas, 2017/489 Karar sayılı ilamı) Davacı vekilinin taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi yönünden yapılan değerlendirme; TMK'nun 194/3 maddesinde; ''Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir.'' şeklindeki düzenleme göz önüne alındığında; davacının taşınmaza aile konutu şerhi konulması yönündeki açmış olduğu davanın da reddine "gerekçesi ile; " Davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza aile konutu şerhi konulması yönündeki açmış olduğu davanın REDDİNE, Davacının kefalet sözleşmesinin iptaline karar verilmesi yönündeki davada mahkememizin (Aile Mahkemesi'nin) görevsiz olduğu anlaşıldığından kararın kesinleşmesine müteakip dosyanın tefrik edilerek yeni bir esas numarası alarak Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin başka bir esasına kaydedilmesine, "karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2017/387 Esas, 2017/489 Karar sayılı ilamı) Davacı vekilinin taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi yönünden yapılan değerlendirme; TMK'nun 194/3 maddesinde; ''Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir.'' şeklindeki düzenleme göz önüne alındığında; davacının taşınmaza aile konutu şerhi konulması yönündeki açmış olduğu davanın da reddine "gerekçesi ile; " Davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza aile konutu şerhi konulması yönündeki açmış olduğu davanın REDDİNE, Davacının kefalet sözleşmesinin iptaline karar verilmesi yönündeki davada mahkememizin (Aile Mahkemesi'nin) görevsiz olduğu anlaşıldığından kararın kesinleşmesine müteakip dosyanın tefrik edilerek yeni bir esas numarası alarak Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin başka bir esasına kaydedilmesine, "karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması :Kefalet Kooperatifi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaza, davalı eşi tarafından dava dışı ... lehine ipotek konulduğunu, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipotek işlemi için rızasının alınmadığını belirterek, dava konusu taşınmaza dava dışı kooparatif lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Dava maktu harç yatırılarak açılmıştır....