AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2021 NUMARASI : 2020/546- 2021/714 DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))|Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı T4 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki vakıalar nedeniyle hukuka aykırı tesis edilen 09/11/2018 tarihli ipotek işleminin geçersizliğinin tespiti ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın aile konutu olduğuna dair tapuya şerh verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 süresi içinde cevap dilekçesi vermediği görülmüştür....
konutu vasfında olmadığı, bu hâle göre; dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihi itibariyle aile konutu olarak kullanıldığı yönündeki iddianın ispatlanamadığı anlaşılmakla davalı Banka'nın istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “Belirli olan” bir işlem için verilebilir....
Sitesi içindeki taşınmazın sahibinin ... olduğunu, aile konutu olarak kullanıldığını, davalı bankanın müvekkilinin açık onayını ve yazılı muvafakatnamesini almaksızın tapuda eşine adına kayıt tarafların müşterek maliki olduğu taşınmazı davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı banka her ne kadar kötü niyetli değil ise de basiretli bir tacir gibi davranmadığını, gayrimenkulun aile konutu olarak kullanıldığını bilebilecek durumda iken müvekkilinin muvafakatını almadan ipotek tesis ettiğinden ipoteğin fekkinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davaya konu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına, banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur. II....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulduğu anlaşıldığından davacının, taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taşınmazın aile konutu olduğunun adres beyanları ve tanık ifadeleri ile tespit edildiğini, aile konutu niteliğindeki taşınmaz için davacının açık rızası alınmadan ipotek konulduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
nin rızası ve bilgisi dışında bu taşınmaz üzerine diğer davalı ... yararına ipotek tesis ettirdiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince rızası ve bilgisi dışında konulan bu ipoteğin kaldırılmasını ve tapuda aile konutu şerhi konulmasını dava ve talep etmiştir. II. CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olmadığını, yapılan tesbit keşfinde alınan raporla davacının taşınmazda oturmadığının sabit olduğunu, tensiple konulan tedbirin kaldırılmasını, aksi kanaat söz konusu ise ipotek bedeliyle orantılı teminat yatırılmasını, davalının oğlunun borcu için ipotek bedeliyle orantılı teminat yatırılmasını, davalının oğlunun borcu için ipotek tesis edildiğini, davanın reddi gerektiğini talep ve beyan etmiştir. III....
HD. 2018/7121-2019/937K. sayılı kararı.), ipotekli taşınmazın aile konutu vasfı bulunmadığından eş rızası alınmasına gerek olmadığını, bu iddianın da asılsız olduğunu (TBK m. 194 ve Yargıtay 2.HD 2015/23589 E 2016/8173 K. 21.04.2016), eşlerin adreslerinin aynı olmadığını, ancak davacı eşin ipotekten haberdar olduğunu ve ipoteğe rıza gösterdiğini, davacının, ipotek tesis tarihlerinden sonra taşınmaz kaydına 09.01.2019 tarihinde “aile konutu şerhi”, 20.02.2019 tarihinde ise ... lehine 6 yıllık "kira şerhi” işlettiğini ve çok sayıda yüksek tutarlı haciz şerhi işlendiğini, taşınmaza haciz konulması halinde, aile konutu şerhinin artık güvencesinin söz konusu olamayacağını, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın kiraya verilmiş olmasının davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bankanın alacağının tahsilini engellemek amacı ile davanın açıldığını, davacının kötüniyetli olarak iş bu davayı açmadan önce adresini ... olarak değiştirdiğini, eşlerin ... Mah. ... Sok. No: ......
Bankası vekili tarafından, aile konutu şerhi konulması ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil hükmü yönünden; ... vekili tarafından ise, temyize cevap dilekçesiyle (katılma yoluyla) tapu iptal ve tescil hükmü ile aile konutu şerhi konulmasına ilişkin karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın hak sahibi olan davalı kocası tarafından açık rızası alınmadan Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi hükmüne aykırı olarak 21.3.2012 tarihinde davalı ...'a “satış” suretiyle devredildiğini; aynı tarihte davalı ...'ın ...tan kullandığı kredinin teminatı olmak üzere taşınmaz üzerine bu banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, davalı ...’ın şahsi borçları sebebiyle taşınmaz üzerine ... tarafından haciz konulduğunu ileri sürerek; davalı ...'a yapılan devrin iptali ile taşınmazın kocası adına tescilini, taşınmazı üzerine ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davasının reddi yönünden, davalılardan İşbankası A.Ş. tarafından ise dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olarak kullanıldığının ispatlanamadığının anlaşılmasına göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece aile konutunda sürekli kalma koşulunun bulunmadığı, taşınmazın aile konutu olduğu ve tarafların başkaca aile konutlarının olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun...
davacının 12.10.2016 tarihinde tapuya başvurup "aile konutu şerhi" koydurduğunu, şerhten sonra tapu örneği davacıya verilince BTEKS Tekstil Ürünleri T2 Limited Şirketi isimli şirket lehine 26.06.2008 tarihinde 150.000,00 TL, 10.04.2009 tarihinde 200.000,00 TL ipotek konulduğunu öğrendiğini, yaptıkları araştırmada Bteks ......